|
|
AHMET HAKAN
Fotoğrafları yakmak!
Bir oda... Muhtemelen sadece misafirler geldiğinde kullanılan misafir odası burası.. Tahtı andıran ağır kahverengi koltuklar; üstü mermer, alt tarafı koltukların mobilyasından yapılmış sehpalar... Sehpaların üzerinde gergef işlemeli örtüler var. Desenli perdeler ve kesme camdan vazonun içine konmuş plastik çiçekler hemen dikkat çekiyor. Yerde ise birbirine birleştirilmiş bol desenli iki halı var...
Burası İstanbul Fatih'in Çarşamba semtinde bir evin odası......
20 yıl önce çekilmiş fotoğraftaki oda epey demode bir zevki yansıtıyor.
Fotoğraf, iki gündür "dünya çapında bir gazetecilik olayı" olarak sunuluyor Cem Uzan'ın Star gazetesi tarafından... Çünkü o ağır koltukta Gülbeddin Hikmetyar oturuyor. Hikmetyar'ın önünde yerde oturan iki kişiden biri ise Tayyip Erdoğan...
Gazete diyor ki Hikmetyar bir teröristtir. Üsame Bin Ladin'in yardımcısıdır. 11 Eylül'ü planlayanlardan biridir. Pentagon onu aramaktadır.
Hikmetyar böyle tanımlandıktan sonra vurucu cümle geliyor
"Üsame Bin Ladin'in yardımcısı terörist Hikmetyar'ın önünde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı diz çöktü!"
Fotoğrafın böyle okunması isteniyor bizden...
Ben bunu anlayabiliyorum. Acımasız rekabet, büyük kavga, ölüm kalım savaşı, adına ne derseniz deyin, işin içine bunlar girmiş bir kere...
****
Peki ya gerçekler?
20 yıl önce, 12 Eylül döneminin devam ettiği günlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi televizyonunda Afgan direnişi "cihat" olarak tanımlanıyormuş, SSCB'nin "terörist" olarak nitelendirdiği direnişçiler, bizim resmi televizyonumuzda "mücahit" olarak isimlendiriliyormuş, Hikmetyar denilen bu adam, o dönem "mücahitler"in lideriymiş ve bir dönem Afganistan hükümetinin başbakanlığını yapmış... Bunlardan söz eden yok tabii..
Sadece bunlar mı?
Hikmetyar'ı bugün "terörist" ilan eden ve her yerde arayan Amerika'nın, 20 yıl önce onun en büyük destekçisi olduğu gerçeğinden de söz eden yok... Hikmetyar, 11 Eylül'den sonra ABD'nin gerçekleştirdiği Afganistan operasyonuna destek vermediği için kara listeye alınmış... Bundan da söz eden yok...
Gerçeğin önemli bir kısmı gizlenmiş yani! Ne de olsa harp hiledir!..
Bir de işin insani boyutu var...
Hepimiz, albümlerde kalmış 20 yıl önceye ait fotoğraflarımıza bakalım... Neler göreceğiz? Boşa çıkan gayretlerimizi, yanılgılarımızı, hatalarımızı, inanmışlıklarımızı, inançsızlıklarımızı, ne çok değiştiğimizi, eski dostlarımızı, yeni düşmanlarımızı... Hepsini göreceğiz...
Bu yüzden eski albümlerimizi karıştıranlar, hakkımızda epey malzeme bulabilirler... Belki de en iyisi eski fotoğrafları yakmak! Bu yöntem işe yarar, tabii eğer fotoğrafın bir eşi, eski bir dostta kalmadıysa!
NOT: Gülbeddin Hikmetyar'ı olumlu bir politikacı olarak görmediğimi belirtmek isterim. Hikmetyar, hırsına yenilmiş, Afganistan'daki kardeş kavgasının en büyük sorumlularından biri olmuştur..
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|