|
|
Komedi Anayasa'dan kaynaklanıyor
"Hikaye", aylardır süren yılan hikayesi. Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanlığı 24 Mart'ta boşaldı.
Hala "doldurulamıyor."
"100 tur" atıldı. Ama salt çoğunluk (126 oy) sağlayan olmadı.
Ve "iş" komediye döndü.
Dün Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile konuştuk.
"Bu konuda" çok şey söyledi.
Özetleyecek olursak
****
Sayın Donat.
Bu olayın benzeri daha önce de yaşandı. Ama araya adli tatil girdiği için medyaya pek yansımadı.
Sorun, Anayasa'dan (Madde 154) kaynaklanıyor. Yargıtay'a bir Daire Başkanı'nın nasıl seçileceği, Anayasa'ya yazılmaz. Anayasa elimizi, kolumuzu bağlıyor.
Bu Anayasa değişmedikçe ve şu anda aday olan iki arkadaş, adaylıkta ısrar ettikçe, daha çok tur atılır.
****
- Başkan... Öneriniz nedir?
- Yavuz Bey... Biz Anayasa Mahkemesi'ne de üye seçiyoruz... Yüksek Seçim Kurulu'na da... Nasıl seçeceğimiz konusunda Anayasa'da hüküm yok... Yargıtay yasasında da yok... Biz bu işi, kendi aramızda bir sisteme bağladık.
- Nasıl?
- İlk üç turda seçim sonuçlanmıyorsa, turlara en çok oy alan iki adayla devam ediliyor... İki tur yapılıyor... Yine seçilemezse, beşinci turdan sonra, yeni adayların başvuruları kabul ediliyor... Devreye, yeni adaylar girince, iş uzamıyor.
****
- Sayın Başkan... Şimdi ne olacak?
- Başbakan'la konuştum... Bu işin önünü açın dedim.
- Sonra?
- Anayasa değişikliği ile ilgili paket olduğunu söyledi... Ama muhalefet, pakette dokunulmazlıklar konusu olmazsa, oy vermeyiz diyor... İktidar, muhalefet anlaşmazlığı sürüyor... Anayasa değişmiyor.
****
- Anayasa'da hangi değişiklikleri istiyorsunuz?
- Söyledim... 154, değişmeli... 140/6, yargı bağımsızlığını zedeliyor, değişmeli... 144... 159 değişmeli... Hakimi idari yönden Adalet Bakanlığı'na bağlayan, hakim ve savcıları atama yetkisini Bakanlığa bırakan hükümler değişmeli.
"Lütfen ikiniz de çekilseniz..."
Yargıtay Başkanı "aylardır çekişen" iki adayı, odasına davet etti. Zeki Aslan ile Yusuf Kenan Doğan'ı.
- İkiniz de çekilseniz... Yeni adaylara imkan sağlansa... Bu iş daha fazla uzamasa.
Ancak "sonuç alamadı."
Neden?
Yargıtay Başkanı
- Arkadaşlardan biri razı oluyor... Diğeri bazı şartlar öne sürüyor... Tabii, benimki bir rica... Tavsiye... Kimseyi zorlayamam ki... Sonunda Yargıtay'ın yüceliği, saygınlığı yara alıyor... Bu da 1982 Anayasası'ndan kaynaklanıyor.
Son tamim
Bir seçim "yüz tur" uzarsa... İşin "cılkı çıkar."
Seçim "sulanır."
Bazen, oy pusulasına, "Şarkıcı... Manken... Futbolcu... Dansöz" isimleri yazılmaya başlanır.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya dün bir "tamim" yayınladı
- Oy pusulalarına, yüce yargıya yakışmayacak isim ve ibarelerin yazılmasından uzak durulmasını bütün arkadaşlarımdan rica.....
Yargıtay Başkanı diyor ki...
Sayın Donat. Geçtiğimiz günlerde bir hakim ve savcılar kararnamesi çıktı.
1.700 kişilik.
Hergün en az onbeş hakim, savcı bana geliyor.
Kıyım diyor, particilik diyor.
Belki de hiç kıyım yok, particilik yok.
Ama bu atama sistemi güven vermediği için, herkeste bir şüphe oluşuyor.
****
Sayın Donat.
Yüksek Hakimler Kurulu 1982'den bu yana iyi sınav vermedi. Tayinleri, Adalet Bakanlığı Sekreteryası hazırlıyor.
Yüksek Hakimler Kurulu 1.700 kişiye tek tek bakamıyor.
Baksa, baksa büyük illerin Ağır Ceza Hakimi ile Başsavcısına bakıyor.
1961 Anayasası'nda bağımsız Yüksek Hakimler Kurulu vardı. 1982'de kalktı.
Şimdiki uygulama kimseye güven vermiyor.
****
Sayın Donat.
Sayın Cemil Çiçek saygın bir şahsiyet, değerli bir hukukçu.
Kurul'un işine karışmamaya çalışıyor.
Ama, kararnameyi, onun Personel Genel Müdürü hazırlıyor.
Yani görüntü şu
Hakim ve savcılar ile ilgili kurul, Bakanlığın vesayeti altında.
****
Sayın Donat.
Anayasa'da çarpıklıklar var.
Başbakan biliyor.
Hukukun içinden gelen sayın Cumhurbaşkanı biliyor.
İkisiyle de görüştüm.
Yardımcı olacaklarını söylüyorlar.
Ama konuşmamızın üzerinden aylar geçti, çarpıklıklar hala düzelmiyor.
Kişiye özgü yasa
Yasa diyor ki;
- Seçimde aday olmak için istifa eden kamu görevlisi, Meclis'e giremezse, seçimden sonra göreve dönebilir.
Yargıtay Başkanı da diyor ki
- Bu yanlış.
Sorduk
- Neden yanlış?
Başkan
- Yavuz Bey... Kişilere özgü yasa olmaz... Bu yasa, zamanında, bir kişi için çıktı... Sonra da bugüne gelindi... Neden mi yanlış?. Anlatayım.
Ve anlattı.
- Hakim veya savcısınız.
A partisinden aday olmak için istifa ettiniz. Parti sizi aday yapmadı.
Veya aday olup, seçilemediniz.
Ve yargıya geri döndünüz.
Bir gün karşınıza B partisinden birisi geldi. Sizin bağımsızlığınızdan şüphe etmez mi?
Yavuz Bey.
Adalet, böyle şeyleri taşıyamaz.
Bunu sayın Bakan'a da söyledim.
Hak verdi. Söyleyin haksız mıyım?
***
Biz Yargıtay Başkanı'na "haksızsınız" diyemiyoruz.
Ya siz?
Adalet kan kaybediyor
Çarşamba, saat 11.15.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile sohbete başladık.
"İlk sözü" şu oldu
- Adalet kan kaybediyor.
Adaletin kan kaybettiği yerde ne "sağlıklı demokrasiden" bahsetmek mümkün. Ne de "AB standartlarından."
****
- Yavuz Bey... Meclis istediği kadar uyum yasası çıkarsın... Hukuk reformunu yapamazsak bizi AB'ye almazlar... Bunu bana Avrupalı hukukçular söylüyor.
****
Sohbette "her konuyu" konuştuk.
Başkan bir ara "İstanbul'daki adliyeleri" saydı. "Sekize, ona, onikiye kadar" iyi, kötü not edebildik.
Ama Başkan saymayı sürdürüyordu.
- Yavuz Bey... İstanbul'da iki adliye olur... Bilemedin, üç... Daha fazlası doğru değil.
- Neden?
Diyelim ki avukatsın... Bugün dört davaya gireceksin... Dördü de ayrı adliyede... Trafik malum... Birine girebiliyorsun... Üçü erteleniyor... Ve davalar uzadıkça, uzuyor.
****
Sayın Donat.
Binde 7.5 bütçeyle adalet olmaz.
Derme, çatma binalarda adliye olmaz.
Hakka, hukuka, adalete en büyük zarar, iyi yetişmemiş hukukçudan gelir.
Hukuk eğitimine gerekli önem verilmiyor. Yarın bazı fiziki ve mali sorunlar çözüldü diyelim. Elimizde nitelikli hukukçu yoksa ne yapacağız.
Bunları size kırk yılın birikimiyle söylüyorum.
Son dakika
Yargıtay Başkanı "yılan hikayesine dönen seçim için" düşündüğü formülü, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e verdi. Formül "beş turdan sonra, yeni adaylara kapı aralayan" bir formül.
"Tur üstüne tur... Yüzden fazla turu" önleyecek formül.
Cemil Çiçek, Yargıtay Başkanı'nı aradı
- Başbakan'a imzaya götürüyorum... Bizzat... Elden.
Götürdü. İmzalattı.
Ve dün "konu" Meclis'e geldi.
Bakalım ne olacak?
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|