|
|
Yılmaz faturayı Kutan'a kesti
Yılmaz, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na pahalı doğalgazın gerekçelerini anlatırken Kutan'ın dönemin Enerji Bakanı olarak anlaşmayı imzalamak zorunda kaldığını öne sürdü
Eski Başbakan Mesut Yılmaz, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na pahalı doğalgazın gerekçelerini anlatırken, faturayı eski Enerji Bakanı Recai Kutan'a kesti. Türkiye'nin Turusgaz aracılığıyla Rusya'dan satın aldığı gazın her 1000 metreküpü için 12 dolar fazla ödeme yaptığını anlatan Yılmaz, Kutan'ın dönemin Enerji Bakanı olarak bu anlaşmayı imzalamak zorunda kaldığını belirtti.
KUTAN'A DİKTE ETTİRİLDİ
Yılmaz'ın tutanaklara yansıyan çarpıcı açıklamaları özetle şöyle "Rusya ile gaz konusunda birinci anlaşma rahmetli Özal'ın zamanındaki anlaşmadır. Fiyatı bellidir formüle bağlanmıştır. İkinci anlaşma maalesef bizden önceki hükümete, Recai Kutan'ın bakanlığında dikte ettirilen anlaşmadır. Orada araya Turusgas diye bir firma sokulmuştur. Firma aracılığıyla, 1000 metreküpte 12 dolar fiyat artışı sözkonusu olmuştur. Recai Kutan da o anlaşmayı yapıp fazladan para verirken bunu biliyordu, ama adamın başka çaresi yoktu. Türkiye ya gazsız kalacaktı ya da Rusya'nın o şartına boyun eğecekti ve boyun eğdi. Ama o günkü şartlarda adam gazı kesmişse veya transit ülkeler fazla gaz çektiği için Türkiye'ye gaz vermiyorsa hükümetin önce düşüneceği gazı sağlamaktır. O şartlarda o anlaşmayı yapmıştır, bence doğru yapmıştır.
BEYAZ ENERJİ OPERASYONU
Ben o tarihlerde hükümette görevliydim veya değildim ama parti başkanıydım. Bütün bu iddiaları yapanların hepsine hodri meydan dedim. Jandarmaya, savcılara dedim. Bugüne kadar bu konularda benim ifademe bile başvurmadılar. Eğer ellerinde müspet deliller olsaydı herhalde yargı benim peşimi bırakmazdı o partinin başında olduğum için. Anavatan Partisi'ne 50 milyon dolar ödendiği Beyaz Enerji operasyonunda iddia edildi. ANAP'ın kuruluşundan beri toplamda o kadar parası olmadı. Benim dokunulmazlığım yok, arkadaşlarımızın hiçbirin dokunulmazlığı yok. Eğer bu iddialar mahkeme tarafından ciddiye alınırsa zaten bu sürece dahil edilir. Biz de gider gerekeni söyleriz."
DERVİŞ-ÖKSÜZ KAVGASI
Ekonomik kararlarda önemli olan zaman unsurudur. Zamanında alınamayan kararlar sorunlara yol açabilmektedir. Bizim iktidarımız döneminde Telekom yönetimiyle ilgili süreci örnek gösterebilirim. Maalesef sayın Derviş ile Ulaştırma Bakanı arasında, Ulaştırma Bakanının mensup olduğu koalisyon kanadı arasında yaşanan tartışmalar bu meselede fevkalade yanlış bir mesaj verilmesine neden olmuştur.
TÜRKBANK OLAYI
Kutlu Aktaş, Yiğit'le yaptığı konuşmayı teybe kaydetmiş ve deşifresini bana getirdi. Kasette, Alaattin Çakıcı'yla ilişkisi olduğunu kendisini tehdit ettiğini söylemiş. Hatta laf arasında bakanımıza daire teklif ediyor. Ecevit, Özkan, Temizel, Başbakanlık Konutunda bir araya geldik. Korkmaz Yiğit'in Çakıcı'yla ilişkisini doğrudan doğruya tevsik eden ilk bilgimiz oradadır. Biz orada bu ihaleyi iptal etmeye karar verdik. Daha kaset bize gelmeden ihaleyi iptal ettik. Korkmaz Yiğit benim başıma büyük bela açmıştır, hükümetin düşmesine sebep olmuştur.
BAŞBAKANLAR NİYE YARGILANMAZ?
Geçmişte bu iddiaların bana ve partime çok büyük zararı olmuştur. Siyasi arkadaşlarıma çok büyük zararı olmuştur ama bu konuda biz ne yapabilirdik diye soruyorsanız pratik olarak başka şey yapma imkanımız yoktu. Meselenin özü yasama dokunulmazlığından kaynaklanmaktadır. Ben bugün halen anlayabilmiş değilim; yani, İtalya'da Başbakan yargının önüne çıkarken Türkiye'de niye çıkmaz? Niye Türkiye'de bakanlar yargılanmaz, ben bunu hala anlayabilmiş değilim. Bugün hala geçerli olan bu dokunulmazlıklar, Türkiye'de devamlı siyasetçilerin üzerinde Demokles'in Kılıcı'dır.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|