|
|
'Zorlu' yolda yarım asır!
Zorlu Grubu, Denizli'de bir atölyede başlayan ve özellikle milyar doları aşan ihracatıyla taçlanan 50 yıllık serüvenini, Beylerbeyi Sarayı'nda verdiği görkemli bir davetle kutladı
Tekstil, dayanıklı tüketim, finans ve enerji sektöründeki 50'ye yakın şirketi ve 23 bin çalışanıyla yarım asrı dolduran Zorlu Grubu, Beylerbeyi Sarayı'ndaki muhteşem bir törenle 50. yaşını kutladı. Önceki akşam, 19.45'ten itibaren Ortaköy, Kabataş ve Bebek iskelelerinden Beylerbeyi'ne kalkan motorlar, 1953 yılında Denizli'nin Babadağ ilçesinde kurulan küçük bir atölyenin bir deve dönüştüğü 50 yılı alkışlayacak davetlileri taşıyordu. 1800'lerin ortalarında tamamlanan, yapımında 5 bin işçinin çalıştığı ve o yıllarda özellikle yabancı devlet başkanlarını ağırlayan Beylerbeyi Sarayı, önceki gece iş dünyasından 1200 kişiye ev sahipliği yaptı. Resepsiyonda Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ile kardeşi ve Eşbaşkan Zeki Zorlu, eşleri ve çocuklarıyla birlikte davetlileri tek tek kapıda karşıladılar. Kırmızı halılar döşenmiş tünelden geçerek sarayın bahçesine ulaşan davetlileri, ışık oyunlarıyla süslenmiş muhteşem bir bahçe karşıladı.
İŞ DÜNYASI BULUŞTU
Sakıp Sabancı, Cem Hakko, Ersin Özince, Ali Sabancı, Tanıl Küçük, Hüsamettin Kavi, Yılmaz Ulusoy, Şarık Tara, Süreyya Ayhan, Mustafa Denizli, Uğur Bayar, Berna Yılmaz, Hacı Boydak, Enver Ören, Şükrü Şankaya, Erol Aksoy, Hüseyin Özdilek, Savaş Ünsal, Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu, ilk bakışta göze çarpan davetliler arasındaydı.
Beylerbeyi Sarayı'nın bahçesine görkemli iki ayrı sahne kurulmuştu. Önce Dr. Ferhat Göçer ve Metropol Orkestrası, sarayın önündeki bahçede davetlilere güzel bir müzik ziyafeti vedi. Resepsiyonun ardından davetliler kırmızı halılar döşenmiş bir yoldan yürüyerek diğer konser alanına ulaştı.
Tüllerle ve lambalarla süslenen sahnede önce Zorlu Grubu'nun son reklam filmi gösterildi. Sahneye çıkan ve oldukça heyecanlı olduğu gözlenen Ahmet Nazif Zorlu, 50 yıl önce babası Mehmet Zorlu'nun Denizli Babadağ Ticaret Odası'na kaydını yaptırmasıyla başlayan yılları "uzun ince bir yol" olarak nitelendirerek, "Tabii kolay olmadı. 50 yılı geride bırakan, 100 yılı planlayan grup olarak bundan sonra da görevimiz ülkeye ve geleceğe yatırım yapmaktır'' diye konuştu.
'Bize hiç kimse inanmamıştı'
Zorlu Grubu, 50. kuruluş yıldönümü ile ilgili olarak mayıs ayında yaptığı basın toplantısında, zorlu geçen yarım asrı değerlendirirken, "Bugüne kadar ülkemiz için grup olarak elimizden ne geliyorsa onu yaptık. Ancak 50 yıl boyunca bize inanmadılar. Her zaman 'Yapamaz, battı, batıyor' dediler. Ama biz yılmadık, durmadık, çalıştık" diyerek inançlı olmanın değerine dikkat çekmişti.
BABADAĞ'DA BAŞLAYAN ÖYKÜ
Yıl 1953... Zorlu'nun temelleri, Denizli'de küçük bir atölyede atıldı. Bu atölye Mehmet Zorlu'nun her şeyiydi. Ancak yetişen iki erkek evlat Zeki ve Ahmet Zorlu da baba mesleğini öğreniyor ve babalarının "Yapacaksan en iyisini yap" sözleriyle büyüyordu.
Ahmet Zorlu, hayallerinin peşinden İstanbul'a koştuğunda, yıl 1970'ti. O zaman alınan dokuma tezgahlarıyla sadece kumaş dokunmadı, bugün 22 bin kişiye ulaşan bir topluluğu oluşturan binaya da yeni tuğlalar konmayı başlandı.
Ve o günlerde kurulan ilk tekstil mağazası, Türkiye, Fransa, ABD ve Güney Afrika'daki fabrikalar ve pazarlama şirketleriyle Zorlu Tekstil Grubu'na dönüştü. Dünyanın en büyük entegre tesislerinde üretilen ev tekstili ürünleri lider markalara, küresel markalara dönüştü.
1994'te Vestel'i de satın alan grup, ABD'ye uzanan bir yolculuğa çıktı. Vestel Avrupa'nın en büyük televizyon üreticisi, Türkiye'nin ihracat şampiyonu oldu. İki yıl sonra, 1996'da Zorlu Enerji Grubu kuruldu. Onu 1997'de Denizbank izledi. Zorlu 2003'te 50'ye yakın şirket ve 108 ülkeye ihracat ile baba Mehmet Zorlu'nun vasiyetini gerçekleştirmişti
Vestel, 2003 sonunda 1.3 milyar Euro, Zorlu Tekstil ise 300 milyon Euro ihracat hedefliyor.
NE SÖYLEDİLER?
Sakıp Sabancı;Avrupa'da firmalar uzun yıllar süren tecrubelerini geleceğe aktara aktara başarıyı yakalıyor. Bizim memleketin sorunu bu, bir baba, bir lider, bir varedenin hayatı sona erince, o ölümle firma hızını kaybediyor, aşağıya doğru gitmeye başlıyor. Anadolu'yu dolaşın, bazı başarılı müteşebbisler başarılı oluyor. Ama diyelim ki çiftçi bir baba ölünce toprak bölüşülüyor, verim de düşüyor. Biz Türkiye'de 50 yılını, 100 yılını tamamlamış firmalar istiyoruz. Memlekete fayda getirecek olan budur. Özlemim budur.
Tanıl Küçük; İSO geçtiğimiz yıl 50. yılını kutladı. Yani Türkiye gibi bir ülkede sanayinin geçmişi henüz çok yeni. Sıkıntılar büyük, buna rağmen sanayicilerimizin gösterdiği performans büyük. Bir zamanlar toplu iğne ithal eden bir ülkeden şimdi ihracatçı bir ülkeye dönüştük. Bu çok mutluluk verici.
Abdulkadir Konukoğlu; İlk 50 yılda atılan adımlar daha yavaştır ama ikinci 50 yılda hızla koşulur. Kartopunu düşünün, bir yokuşun tepesinden aşağı attığınız küçük kartopu mu daha fazla kar toplar yoksa büyük mü? Varsın iklimde sorunlar olsun, o kartopu yolunu bulur.
İbrahim Bodur; 50 yılı devirmek kolay bir şey değil. Bizim de yaklaşıyor ama benim sanayicilikte 52'nci yılıma 2003'te girdim. Bu kadar uzun soluklu olmak kolay bir şey değil. Zorlu Ailesi büyük işler yaptı.
Esen EVRAN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|