|
 |
|
MEHMET BARLAS
Zenginin mali, zugurdun cenesini fazlaca yorsa bile..
Bazilarina gore, Turkiye'de kisi basina dusen ulusal gelir payi 10 bin dolarin uzerine cikarsa, bugun ugrasip cozemedigimiz pek cok sorun, ortada kalmayacaktir.
Ilk bakista, akla uygun geliyor bu gorus.
Ama gerceklerle ne kadar uyumlu, bu baska bir mesele..
Ornegin Turkiye Cumhuriyeti vatandaslarinin zenginlesmesi halinde, hukukun ustunlugu, sivil demokrasi, insan hak ve ozgurlukleri, bir anlam tasimayacak midir?
Iste cok, hem de cok zengin diye taninan kisilerin ve ailelerin baslarina gelenleri goruyoruz..
Ve her olayda, "Hukuk"un sade yoksullar icin degil, zenginler icin de hayati deger tasidigini anliyoruz..
Turkiye'de kisi basina dusen gelir 10 bin dolarin uzerine cikarsa, gercekten Kurt kokenli yurttaslar icin "Kimlik" sorunu diye bir sey kalmayacak midir?
O zaman, neden hala Ispanya Bask, Ingiltere Kuzey Irlanda sorunlari ile ugrasmakta?
Acaba Turkiye'nin yurttaslari, Amerika'lilar, Isvicre'liler, Danimarka'lilar kadar varlikli olurlarsa, kamu yasamindaki kokusmusluklar, rusvet ve haraclar, Butce'de gorunmeyen gizli harcamalar, onemsiz mi olacaktir?
Bireyler, "Nasil olsa hepimiz zenginiz.. Calan calsin, ne cikar bundan" mi diyeceklerdir?
Bilmemiz ve kafalarimiza iyice yerlestirmemiz gereken bir gercek var.. Eger bu satirlarin yazarinin da aralarinda oldugu bir toplum kesimi, "Turkiye mutlaka Avrupa Birligi'ne uyumlu olmali" diyorsa, bunun tek nedeni, biz Turklerin Avrupa'lilar kadar zengin olacagimiz beklentisi degildir.
Ulusal zenginlik ve gelismislik, hicbir topluma, nihai mutlulugu ve sorunsuzlugu getirmez.
Devletlerin hayatinda bir sorun cozumlenirken, yuzlerce yeni sorun urer..
Onemli olan, bu dinamik yapida, devletin ve siyasetin, belirli yontemlere ve kurallara bagli kalacaginin onceden bilinmesidir.
Evrensel hukuk anlayisi da, bu kurallarin genel cercevesini veriyor..
Eline iktidar veya silah geciren hicbir guc, hukukun uzerinde olmayacaktir.
Halktan alinan vergiler, halkin denetimi altinda harcanacaktir..
Hicbir ozel hukuk, imtiyazli siniflarin, oligarsilerin veya mesleklerin, kalkani olmayacaktir.
Insanlarin kanunlar onundeki esitliginin ekonomik yasamdaki yansimasi, "Serbest Rekabet"tir..
Ne bir kisi, ne bir sirket, ne de bir devlet isletmesi, ekonomiye haksiz rekabeti sokamayacaktir..
Biz bunu, ozel banka iflasina "Hortum", devlet bankasi iflasina "Gorev Zarari" diyen anlayis icinde gormedik mi?
Butun bu gerceklerin isiginda, "Turkiye bir zengin olsa, her sey hallolur" anlayisini birakalim artik..
Irak, topyekun bir petrol zenginiydi.
Ama hukuk ve demokrasi olmadigi icin, bu zenginlik topluma yansimadi.
Ortadogu'nun petrol zenginlikleri, ya teokratik totaliter rejimleri, ya da Ortadogu fasizmini fonlamiyor mu?
Yani hedef, zengin olmaktan cok oteye boyutlar tasiyor.
SAKA
Anam-babam!.
Babalar Gunu'ne dayanan haftada, kredi kartlari ile 195 trilyon liralik harcama yapilmis. Bu harcamalar, Anneler Gunu'ne dayanan haftada yapilan harcamalardan daha cokmus..
Yani babalara, annelerden daha cok mu hediye alinmis?
Hayir? Sadece babalar, kendi haftalarinda, kredi kartlari ile daha fazla borclanmislar.
YUCEL'IN GOZLEMI
Kose yazari cok, okur ise pek az!.
Semsi Yucel, kili kirk yaran, gecmiste birlikte calismis olmaktan mutluluk duydugum bir meslek arkadasim.
Yine usenmemis.. "Gazetelerde kac tane kose yazari var" sorusuna cevap aramak icin, birer birer saymis..
Yeni Safak'taki kosesinden alarak aktariyorum.
Iste gazeteler ve kose yazari sayilari
Cumhuriyet (42), Aksam (33), Radikal (31), Milliyet (28), Star (28), Yeni Safak (26), Milli Gazete (26), Zaman (25), Turkiye (24), Hurriyet (22), Vakit (20), Yarin (20), Sabah (19), H.O.Tercuman (19), Vatan (18), D.B.Tercuman (17), Posta (12).
Bu hesaba gore, tirajlari 40 binin uzerindeki 17 gazetede, toplam 408 yazar varmis..
Semsi Yucel, sonunda sakayla karisik bir soru da sormus ve "Bu kadar cok kose yazari ile, bizi Avrupa Birligi'ne alirlar mi?" demis. Aklima, zamaninda De Gaulle'un soyledigi bir soz geldi..
- Bu kadar cok peynir cesidi olan bir ulkeyi (Fransa) yonetmek kolay degildir!.
Bence kose yazari sayisinin coklugu degil ama, gazete okunma oraninin dusuklugu, bizi Avrupa'dan farkli kiliyor.
Bir baska gercek de, gazete tirajlari ile kose yazari sayisinin dogru orantili baglanti icinde olmadiklaridir..
Gazeteleri haber zenginligi ve guvenilirlik sattirir.. Kose yazarlari, tiraji sadece konsolide eder..
Nasil "Okyanusu bir gemi 10 saatte gecerse, 10 gemi bir saatte gececek" hesabi tutmazsa, okura esit sayida kose yazari da, tiraji artirmaz!.
Mesajlariniz icin:
mbarlas@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|
