|
 |
|
Film gibi, roman gibi
Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu toplantı halindeydi... Yolsuzluk belge ve bilgileri artarak geliyordu... Komisyonun CHP'li üyelerinden Ahmet Güryüz Ketenci kağıdı, kalemi eline aldı.
"Duygularını... İzlenimlerini" yazmaya başladı.
Bakalım "neler" yazdı
****
Soygun, talan, kirlilik deniz olmuş.
Ama sarılacak bir can simidi yok.
Ülkenin çivisi öylesine çıkmış, yolsuzluğa devlette ve özel kesimde o kadar çok insan bulaşmış ki...
İsteyen bu konuda kitap yazsın...
İsteyen, gazete yazısı...
İsteyen, piyes... İsteyen, roman.
İsteyen karikatür yapsın.
İsteyen sinema filmi.
İsteyen TV'ye dizi.
Herkese yetecek malzeme var.
****
Ketenci'nin yazdıklarını "AK Parti'li bir üye" görmüş.
Hemen altına "imzasını" atmış.
Sonra bir "CHP'li üye..."
Ardından bir başka "AK Parti'li üye..."
Ve "yazı" Komisyon Başkanı Azmi Ateş'in önüne kadar gelmiş.
Azmi bey bunu bir "önerge" sanmış.
"İşleme konulması gereken" bir önerge.
Ama okuyunca ne yapacağını şaşırmış.
Zira "işleme koysa" olmaz.
"Çöpe atsa" atılmaz.
Cebinden kalemini çıkarmış.
Herkesin imzaladığı kağıda, bir imza da o basmış.
****
Komisyon haftalardır "yolsuzluğun, kokuşmuşluğun" fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Ortaya "nasıl bir fotoğraf" çıkacak, bilemiyoruz.
Fakat Ahmet Güryüz Ketenci'nin yazdığı ve her okuyanın imzaladığı "kağıt" en net fotoğraf.
****
Komisyon Başkanı Azmi Ateş'e sorduk
- Fotoğraf ne durumda?
Azmi bey "enerji sektörü" dedi.
"Bayındırlık" dedi.
"Para hareketleri... Bankacılık" dedi.
Fotoğrafın "en kirli bölümleri" buralar.
Ve devam etti
****
Sayın Donat.
Kirli paranın ucu kime kadar, kimlere kadar uzanırsa, hiç umurumuzda değil. Kararlıyız, bu işleri, ilişkileri çözeceğiz, kağıda dökeceğiz.
İşin içinden babam da çıksa, babamın oğlu da çıksa, farketmez.
Bu arada bir hususun altına da çizmeliyim.
Namuslu işadamı başımızın tacıdır.
Biz, milletin yarınını çalanları araştırıyoruz.
Ve çaldıranları.
****
Azmi Ateş'e "Anadolu yolları" ile ilgili bir "gözlemimizi" aktardık
- Halkta yaygın bir kanaat var... Böyle gelmiş, böyle gider... Meclis'teki komisyonun çalışmalarından birşey çıkmaz.
Azmi bey "biliyorum" dedi
- Yıllar yılı böyle olmuş... Onun için halk maalesef böyle düşünüyor... Ama göreceksiniz... Herkes görecek.
****
Gerçekten herkes "herşeyi" görebilecek mi?
Azmi Ateş "evet... Kesinlikle evet" dedi ve...
"İki sorundan" bahsetti
- Yavuz bey... Zaman sorunu... Bir ay sonra süremiz doluyor... Komisyonun süresi biraz uzatılsın.
- Ne kadar?
- Makul bir süre.
- İkinci sorununuz?
- Sır kavramı denen ve elimizi, kolumuzu bağlayan prangaların kırılması.
****
Komisyona gelen "belgeler... Bilgiler" o kadar "çeşitli", o kadar "renkli" ki...
"Filmcilere... Romancılara... Herkese" yeter de, artar bile.
Ahmet Güryüz Ketenci'nin dediği gibi.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
