|
|
AHMET HAKAN
Sinan Aygün'e dikkat!..
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün için şunu rahatlıkla söyleyebilirim O iyi bir televizyon konuşmacısı! Sözü ağzında gevelemiyor, mesajlarını çok net olarak veriyor, kısa ve öz konuşuyor, vereceği mesaja değil sorulan soruya konsantre oluyor, iyi hazırlık yapıyor, dikkat çekici benzetmeler ve kıyaslamalara gidiyor, ekranda bir gerilim yaratıyor, herkesin anladığı dilden konuşuyor, neyin haber değeri taşıyacağını çok iyi biliyor... Uzatmayalım O iyi bir televizyon konuşmacısı...
Ne zaman onu ekranda görsem takılıp kalıyorum. Çünkü her konuşmasında mutlaka günün en aktüel sorunuyla ilgili çarpıcı bir çıkış yapabiliyor.
Konuları hep değişiyor Bir ticaret erbabı açısından tuhaf kaçacağını bilse de "Dolara hayır" kampanyası düzenliyor, Türk toplumunun komploya yatkınlığını iyi hesap ederek bor madenlerine dikkat çekiyor, hükümetlere kimsenin aklına gelmeyen çok pratik ve somut öneriler götürüyor...
Başarısı sadece televizyon konuşmalarıyla sınırlı değil... Medyanın ilgisini çekecek çıkışlar yapmasını çok iyi biliyor.
Mesela Türk malı bir cipin tanıtım görevini üstleniyor... Borla çalışan otomobili makam aracı yapacağını söylüyor...
Hiç konu bulamadı mı? O zaman da Vehbi Koç'un ATO'ya hediye ettiği makam masasını, Rahmi Koç'a göstererek gündem olmayı başarıyor...
Medyayla oynamak zor bir iştir. Bu yüzden stratejisinde bazen ciddiyetini azaltacak hatalar da yapıyor Bir keresinde kendisini ziyaret eden motivasyon hocasının ricasını kırmayarak, makam odasında çıplak ayakla kırık cam parçaları üzerinde yürümüştü...
Ben Sinan Aygün'ün bütün bu atılımlarını büyük bir şaşkınlıkla izliyorum. Neden şaşkınlıkla izlediğimi anlatayım
Sinan Aygün ilk televizyon konuşmasını benimle yapmıştı. ATO Başkanı seçildiği günlerdi. Sabah anlaştık, akşam stüdyoda konuşacağız. Gün içinde beni belki de beş kez aradı. Söyledikleri şunlardı "Ne soracaksın? Acaba başarabilir miyim? Ben acemiyim bana iyi davran". Bu deneyimi siz yaşasanız şaşırmaz mıydınız?q
Emine Hamın'ın konuşmaları
Emine Erdoğan, bu zamana kadar topluluk karşısında iki konuşma yaptı, biri seçimden önce, diğeri de bir hafta önce... Bu konuşmaların ilkini yaparken "iktidara en yakın partinin genel başkanının eşi" sıfatını taşıyordu, diğerinde ise Başbakan eşi... Emine Hanım, yaptığı her iki konuşmada da fazlasıyla politikti...
Seçimden önce yaptığı konuşmada memlekette yapılan yolsuzluklardan, çekilen sıkıntılardan söz ediyor, AKP iktidara geldiğinde bütün bunların sona ereceğini belirtiyordu. Bir hafta önceki konuşmasında ise AKP'nin altı aylık iktidarında nelerin yapıldığını anlatıyordu... Her iki konuşmada da muhaliflerle polemiğe bile girişiyordu.
Bence Emine Hanım, bu tür konuşmalar yapmamalı. Çünkü sorumlu ve yetkili olmadığı halde, sanki sorumlu ve yetkiliymiş gibi konuşma yapması ve kendisini eşinin yerine koyması, her şeyden önce sempatik değil...
Bir de şu var Emine Hanım tevazu sahibi bir lider eşi profili çizdi bu zamana kadar. Bu olumlu imaj, işte bu siyasi konuşmalarla zedeleniyor. Çünkü siyasi konuşma yapmaya kalktığınız zaman, ister istemez iddialı olmanız, üst perdeden konuşmanız gerekiyor. Emine Hanım da 'siyasi konuşma'nın hakkını vermeye kalktığı zaman, olan imajına oluyor...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|