kapat
10.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


MEHMET TEZKAN


Hapisten mektup: Allah kurtarsın..

Siz hiç cezaevinde yatan bir kişinin, dışardaki arkadaşına 'Allah kurtarsın' diye mektup yazdığını gördünüz mü?

Duydunuz mu?

Tam tersi olması gerekmez mi?

Hapse düşene 'Allah kurtarsın' denir..

Demek ki.. Dışarıdaki yaşam içeridekinden kötüyse, kurtuluş hapse düşmekten geçiyorsa, dışarıdakine 'Allah kurtarsın' denebiliyor..

Sen de hapse düş ki bu illetten kurtul..

Bu illetin adı tiner..

Büyük kentlerin, özellikle İstanbul'un en büyük sorunu tinerci çocuklar..

İstanbul'da 20 bin sokak çocuğu var..

2 bine yakını tiner bağımlısı..

Tineri çekiyor, gözü dönüyor, beyni uyuşuyor, ne yaptığını bilmiyor..

Bazen bir köşeye çekilip kendi dünyasına dalıyor..

Bazen saldırganlaşıyor..

İşte cezaevinden çıkan mektup, eski bir tinerci gence ait.. Hapishaneye düşünce tineri bırakıyor.. Dört duvar arasında yeni bir hayata hazırlanıyor.. Hapishane onun kurtuluşu oluyor..

Mektup yazdığı arkadaşı da tiner bağımlısı.. Sokaklarda yatıyor..

Polis yakalayınca ailesine teslim ediyor ama o yine kaçıyor..

Tinerden kurtulamıyor.. Tinersiz yaşayamıyor..

İşte bu yüzden hapisteki arkadaşı, mektubunu şu sözlerle noktalıyor

"Allah kurtarsın faça.."

Soruyorum.. Bu çocuğun da bağımlılıktan kurtulması için hapse mi düşmesi gerekiyor?

Suç işlemesi mi gerekiyor?

Ceza alması mı gerekiyor?

Hapisteki arkadaşı mektubun bir yerinde diyor ki

"Bizleri soracak olursan çok iyiyiz. İyi olmayan bir tek şey var.. O da senin yanımızda olmaman."

Dikkatinizi çekerim.. Bu genç dışarıda olmayı özlemiyor.. Tiner bağımlısı arkadaşının da yanına gelmesini istiyor..

Onun da bu illetten kurtulmasını arzuluyor..

Peki ne olacak? Tinerci çocuklarla kim ilgilenecek? Onlara yardım elini kim uzatacak?

Kim rehabilite edecek, yeni bir hayatın kapısını kim açacak?

Polis mi?

Tiner kullanmak polisiye bir vaka değil ki.. Polisiye önlemlerle her gün yaygınlaşan, büyük bir tehdit oluşturan tinerci çocuklarla baş edilebilir mi?

Hayır..

O zaman kim, hangi kurum?

Bu sorunun yanıtı yok.. Çünkü devlet şimdilik bu sorunu görmezden geliyor..

Ellerinde bir master planı yok.. Tinerin yaygınlaşmasını nasıl önleyeceğiz, nasıl tedavi edeceğiz, topluma nasıl kazandıracağız diye düşünen yok..

Polis bir şeyler yapmaya çalışıyor, bazı sivil toplum kuruluşları çaba gösteriyor; hepsi bu..

Ama hiçbiri kalıcı olamıyor.. Olması da mümkün değil..

İstanbul'daki bütün tinerci çocukları dev bir alana toplayıp, başlarına da polis dikemeyeceğinize göre..

Devreye bilimsel yöntemlerin girmesi gerekiyor..

İstanbul deprem kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya..

Ne yazık ki kimse farkında değil..

Devlet hiç değil..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır