|
|
HINCAL ULUÇ
Kokain dehşetini ne kadar biliyorsunuz da konuşuyorsunuz?..
Benim ve yazdıklarım hakkında çok keskin peşin hükümleriniz olabilir.. Varsın olsun.. Ama bu yazdıklarımı okurken lütfen iki dakika düşünmeyi deneyin.. Herkes denesin.. Kendi kendinize "Bu adam ne demek istiyor acaba" diye lütfen bir kere sorun..
Sormazsanız eğer..
Yarın çok geç olabilir.
****
Kokain hakkında ne biliyorsunuz?.. Ve de kokain ticareti.. Pazarlaması..
Yazarken, konuşurken hepimiz öyle kullanıyoruz, ben de.. "Uyuşturucu" genel adı altında..
Kokain bir uyuşturucu değil oysa.. Uyarıcı..
Özellikle seks konusunda..
Erkeklerin gücünü arttırıyor. Kadınları tahrik ediyor.. Bunu nasıl yapıyor?.. Beyni etkileyerek..
İktidarsızlığın baş sebebi psikolojik değil mi?.. "Ya başaramazsam.."
Kokainin verdiği rahatlık korku ve endişeleri yok ediyor.
Kadının direnme sebeblerinin başında toplumsal kurallar, değerler, aile terbiyesi gelmiyor mu?.
Kokainin verdiği rahatlık tüm ahlaki değerleri, tüm sınırları kaldırıyor.
Bu yüzden kokain gençlik ve sosyete partilerinin bulunmaz ilacı oluyor..
Neden sosyete.. Çünkü kokain tiner gibi ucuz değil.. Pahalı.. Hedefi orta ve üstü sınıfların evlatları en başta..
Herhangi bir partiye bir tutam kokain götürdünüz mü, gurup seksten tutun da, eş değiştirmelere kadar aklınıza gelecek her türlü seksüel fanteziyi gerçekleştirmek mümkün oluyor..
Bu yüzden de özellikle gençler arasında çok popüler.. Lise ve üniversite düzeyinde bekaret engeli de kokainle kolayca aşılıyor..
Seks tecrübesi olmayan bu yüzden zaten "Başaramamak" korkusu içinde bulunan gençler, kendileri çekip, kızlara da koklattılar mı, ertesi gün okulda dillere destan öyküler anlatıyor ve arkadaşlarını da tahrik ve teşvik ediyorlar.
Böylece kokain deneyenlerin sayısı hızla artıyor..
Peki nasıl hızla artıyor?..
Bunca eğitim, öğretim, bunca iyi yetişmişlik, kokain kullanımını niye engellemiyor?..
İşte zurnanın zırt dediği yer burası..
Zurna tam burda zırtlıyor..
Tıpta Kokainman diye bir deyim yok.. Kullananlar yanlış kullanıyor.. "..man" eki, tutku için kullanılır.. Bağımlılık ifade eder..
Nedir bağımlılık..
Onu almadınız mı, kriz geçirirsiniz..
Sigara içenler bilmezler ama, nikotinmandırlar. Sigara bırakmanın güçlüğü de bundandır. Bıraktınız mı, küçük çapta krizler geçirirsiniz. Bazan farkında da olmaz, başka şeye yorarsınız..
En korkunç bağımlılık eroindir. Eroinman, almadığı zaman korkunç krizler geçirir. Eroinsiz yaşayamaz olur. Eroin bulma onun tüm ahlak değerlerini yok eder.. Öz karısını satanlar, ana babasını soyanlar bunlardır. Eroin bulma uğruna cinayet bile işlerler.. Tedavi edilmezse, sonu çoğu zaman ölümdür. Giderek artan dozdan, ya da vücut fevkalade zayıf düştüğü için, mesela en ufak mikrop, en basit hastalıktan..
Eroin denemesi teklif edilenlerin önünde hayatın bu korkunç gerçekleri vardır. Ve de bilirler ki, eroin denenecek şey değildir. İnsan bir deneme ile de müptela olabilir..
Eroinin yayılma hızının yavaş oluşu, işte bu korku ve dehşettir.
Oysa kokain bağımlılık yapmaz.. Kullanmadığınız zaman kriz geçirmezsiniz.. Kokain kullandıktan sonra, sizi yeniden çekmeye iten şey, yaşadığınız keyif anlarıdır. O seks alemlerini yeniden yaşamak isterseniz yeniden satın alırsınız. İstemezseniz almazsınız.. Bu kadar basit..
Ama gerçekten o kadar basit mi?..
****
Trafik filmini hatırlayın.. Tamamı gerçek belgelere dayalı bu filmde Amerikan gençliğinin nasıl kokainin pençesine düştüğü tüm dehşeti ile gösteriliyordu.
Okul önlerinde kokain satanlar, bir seks cenneti vaad ediyorlar.. Hem de en tehlikesizinden..
Alışkanlık yapmaz, kriz yaratmaz.. Canınız ne zaman isterse bırakabilirsiniz..
O zaman bu zevk alemlerini bir defa yaşamaktan ne çıkar?..
Bu son cümleye dikkat edin..
Kokain satıcıları, işte bu sloganla satıyorlar mallarını..
"Korkmayın.. Alışkanlık yapmaz. Ne zaman isterseniz bırakırsınız.."
"Peki bıraktık diyelim.. Peki ya toplumdaki yerimiz.. "Çekici diye adımız çıkarsa ne olur?.."
Kokainle ilgili tek çekince işte bu..
Adı çıkarsa ne olur?..
Anladınız mı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan..
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu.
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah..
Anladın mı, Aziz Yıldırım Efendi..
Bu son çekinceyi de ortadan kaldırırsanız ne olur?..
"Gençliğinde kokain kullanmayan mı var.. Hatta orta yaşlarda iktidar sıkıntısı başlayınca.. Kokain temizdir. Eroin gibi adamın adını lekelemez.. Kokaini çeker, mahkemelere düşersiniz Korkmayın. İtiraf edersiniz. İş biter..
Öyle biter ki, arka arkaya Türkiye'nin en itibarlı kulüplerinin başına geçebilirsiniz.. Hava alanlarında sizi binlerce kişi karşılar. Omuzlarda taşınırsınız.. Kurtarıcı ilan edilirsiniz.. Adınız manşetlerden inmez.. En itibarlı gazetenin spor müdürü sizinle röportaj yaptığını birinci sayfadan iftiharla ilan eder, konuşmanız günlere tefrika edilir. Bir anda herkesin önüne geçersiniz. TV'ler sizi kahraman ilan eder. Bu ülkenin en saygın TV spor programının sunucusu, sizin için destanlar yazmaktan çekinmez.
O zaman ne korkuyorsunuz, kokaini denemekten.. Niye çekiniyorsunuz.. Hadi alın bir tutam. Toplanın kızlı erkekli bir arkadaşın boş evinde ve cenneti bu dünyada yaşayın.."
****
Bu dediklerimin nasıl yüzde yüz gerçek olduğunu bilmek istiyorsanız, bir uyarıcı- uyuşturucu uzmanı ile konuşun.. Bir narkotik polisine sorun.. İnternete girin, arayın..
Eksiği var söylediklerimin fazlası yok..
Kokain dünya gençliğini işte bu reklamla zehirliyor..
"Kokainin ne fiziksel, ne de toplumsal saygınlık bakımından zerre zararı yok" diyen satıcılar hep, kokain kullanan ünlüleri örnek gösteriyorlar kurbanlarına..
Öyle kandırıyorlar..
Peki kokainin gerçekten zararı yok mu?..
Olmaz olur mu?.. Olmasa viagra gibi eczanelerde satılır.. Yasal olur.. Zehir olduğu için mafyanın elinde ticareti.. Dünyanın en büyük mafyasının.. Amerika'nın bile durduramadığı mafya..
Vücudu zehirliyor.. Daha kötüsü.. Kendisi olmasa da, yaşattığı alemler özlem yaratıyor.. Bir defa daha.. Son bir defa daha.. Ama giderek eski dozlar yetmez oluyor.. Daha büyük dozlar.. Onlar da yetmez oluyor.. Burun eriyor. Koku almaz oluyorsunuz. Burnun içine çelik astar takmak zorunda kalıyorlar.. Gene fayda etmiyor.. Daha fazlası, en fazlası da fayda etmiyor.. O zaman satıcılar önünüze yeni ilacınızı sürüyorlar..
Eroin..
Kokain tüm ahlak değerlerinizi yok ettiği için, artık çekinmiyorsunuz eroin kullanmaktan..
Bir gençlik hevesi, seks alemi için başlayan kokain, potansiyel eroin müşterisini ve altın vuruşu hazırlıyor.
****
Türkiye dünyanın en önde gelen eroin ihracatçılarındandı. Eroin gider para gelirdi. Ama dünya uyuşturucu ticaretini yöneten karteller bu tek taraflı trafikten memnun kalmadılar uzun zaman..
"Mal veren Türkiye mal da alsın" dediler. Eroin ihraç eden Türkiye'ye eroini geri satacak halleri yoktu.. En büyük pazar Amerika müthiş bir mücadele ile ticareti azaltınca kokaine yeni pazarlar da gerekmişti zaten.. Karar verdiler.
"Türkiye'den gelen eroin karşılığı, bu ülkeye kokain gidecek.."
Ufaktan başladı ticaret.. Amaç sonunda parayı aradan çıkarıp karı misli misli katlamak.. Eroin karşılığı kokain.. Bire bir..
Hedef kim kokain pazarında.. Gençlik.. Dünyanın her yerinde olduğu gibi..
Hedef Türk Gençliği..
Hedef bu olunca milyonların sevgilisi, gençlerin nerdeyse herşeyi bir spor kulübüne sızmanın cazibesini bir düşünün hele..
****
Türkiye İçişleri Bakanları, gaflet, dalalet ve belki de hıyanet içinde iken, Amerika Dışişleri Bakanlığı durumu görüp uyardı..
"Türkiye evvelden satıcı idi.. Şimdi büyük oranda alıcı durumuna geçti.."
atv haber yaptı.. Ben yazdım.. İçişleri Bakanlığı'ndan cevap diye gelen paçavrayı görseniz güler misiniz, ağlar mısınız bilmem.. Dehşetin farkında bile değiller.. Dehşetin önceden farkında pek olunmaz zaten bu uyuşturucu işinde.. Farkına vardığınızda artık savaş imkanınız kalmamış, iş işten geçmiştir.. Avrupa bu oyuna geldi. Almanya.. Hollanda.. İsviçre.. İsveç.. hepsi.. Şimdi sıra bizde..
Sadettin Tantan'ı, o dehşetengiz İçişleri Bakanı'nı uyardım.. "Gereken yapılacaktır" dedi.. Yaptı.. Çalışma iznini verdi.. Çünkü Beşiktaşlılığı Türk Gençliğinin önüne konan tehdidin önüne geçti.
Abdülkadir Aksu'yu uyarıyorum.. Gık demiyor.. Diyemiyor.. Çünkü onun da Başbakanı Fenerli ve Aziz Yıldırım'ın yakın dostu.. Koltuk gider alimallah!....
Bu ülke gençliğinin önündeki dehşet önemsiz.. Kulüpçülük önemli..
Olur mu?.. Olabilir mi?..
Pascal Nauma, elini şortuna soktu diye ayağa kalkan "Gerekirse çalışma izni iptal edilir" diyen Feyzullah Arslan Beyefendi.. Medyatik olmayı çok seven Emniyet Genel Müdür Yardımcısı.. Hadi televizyonlara çıkın ve şu iki soruma yanıt verin bakalım?..
1-Söylediklerim yalan mı?.
2-Siz kokain kullandığını açıkça, mahkemeler önünde kabullenen birine de çalışma izni verirseniz, söyler misiniz, kime vermezsiniz?.. Kime vermezsiniz ha?.. Münih Emniyet Müdürü, kokain içicisi olduğunu ilan etse, Fatih Terim'e Bayern'de çalışma izni verir miydi?.. Adam bir telefon mesafesinde, açıp sorsanıza?. Sorsanıza adam Leverkusen'den niye kovuldu.. Milli takım sözleşmesi niye fesh edildi?. Alman genci, benim gencimden ne kadar kıymetli söyler misiniz Aslan Bey?..
****
Bakın söylediklerimle kalacağım. Recep Tayyip Erdoğan'ın da, Abdülkadir Aksu'nun da, Emniyet Genel Müdürlüğünün Medyatik Sözcüsü Feyzullah Arslan'ın da, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın da gıkları çıkmayacak. Çıkamaz..
Ama yazın bir kenara..
2003 ilkbaharı başlarken bu ülkede kokain kullanımı neydi?.. Bundan sonra ne kadar hızla artacak takip edin.. Dediklerim çıkmazsa beni lanetlersiniz olur biter..
Peki ama ya çıkarsa..
Ya çıkarsa ha.. O zaman son pişmanlık ne fayda edecek?.. O zaman bu vicdanlar ne olacak?..
2003 baharını milat diye yazın.. Gelecekte olanları, bu milata göre izleyin.
Yok canım, rakamları bu gaflet uykusundaki bizim İçişleri Bakanlığı değil, bizi bizden iyi bilen, tehlikeyi en iyi gören Amerika Dışişleri Bakanlığı raporlarında göreceğiz gene..
Amerika açıklayacak gene..
Bu defa..
"İş işten geçti" diye!..
O zaman bazıları hem de fena halde kına yakacaklar ama bana ne?.. Benim gençliğim büyük yaralar aldıktan, çöküntüye uğradıktan sonra bana ne?..
****
Ha bakın.. Tek suçlu iktidar değil tabii.
Muhalefet.. Baykal.. Güldürmeyin beni.. Ağzını açamaz..
Peki bu işleri hem de benden iyi bilen, en uzman Mehmet Ağar nerde?. Niye susar Ağar?..
Politikacı böyle işlere giremez.. Cem Uzan da giremez.. Onun gazete ve televizyonları da.. Oy kaybı olur çünkü..
Ama ya ötesi..
Medya.. Azizname yazarlar Allahın günü.. Onun sözünden çıkamazlar.. Kölesidirler onun..
Peki ya sivil toplum örgütleri..
Bunları bugüne dek hiç ciddiye almadım diye bana kızanlar?.. Pazar günü Boğaz'da tekne partisi yapmayı Sivil Toplumculuk sananlar mı bu ülkenin gerçek sorunlarına sahip çıkacak.. İşte adları geçiyor mu?.
Bu ülkede bir, tek bir "Toplum Avukatı" yok mu, bu çalışma izninin iptali için Danıştay'da dava açacak?..
En korkuncu.. En fecisi..
Bu ülkede bilim adamları "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diye susar, hatta "Kokain zengin zehiridir. Ne kadar çok kullanan olursa, bana da o kadar hasta ve para gelir" diye belki de için için bayram ederse, bir Hıncal'ın, tek başına Hıncal'ın bunları yazması ne işe yarar?..
Karanlık bir gecede sıkarsınız başına bir kurşun, işini bitirir, kokain alemlerine devam edersiniz..
Bu topluma, bu medyada, bu bürokrasiye, bu bilim adamlarına böylesi iktidar çok bile..
Layığımızı yaşıyoruz..
Hoş geldin Herr Daum!..
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|