kapat
10.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


Erdoğan: Barışa ev sahibi oluruz

Başbakan, İsrail ve Filistin başbakanlarıyla yaptığı görüşmelerden memnun. "Ortadoğu'da barışa ev sahipliği yapalım" teklifinin gerçekleşeceği inancında

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail ve Filistin başbakanları ile yaptığı görüşmeden oldukça memnun.

Türkiye'nin on yıllardır vurguladığı, "Filistin-İsrail barışına ev sahipliği yapalım" teklifinin, bu kez hayata geçeceği inancında.

Nitekim, İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve Filistin Başbakanı Mahmut Abbas ile önceki gün yaptığı telefon görüşmesinde konunun bir noktaya geldiğini bildirdi.

Erdoğan, dünkü görüşmemizde, her iki tarafa da ilettiği teklifini şöyle açıkladı "Eğer bir barış konferansı düşünüyorsanız, Türkiye olarak biz ev sahipliği yaparız..."

Teklifine Şaron'un verdiği yanıtı ise şöyle aktardı "Şaron, 'şu anda böyle bir şeyi kendisinin de düşündüğünü' söyledi. Olumlu baktı..."

Hemen ardından Filistin Başkanı Mahmut Abbas'ın da "Böyle bir şeye biz de olumlu bakarız" dediğini bildirdi. Başbakan'ın aktardığına göre, Ortadoğu Barış Konferansı'na ev sahipliği yapmak konusundaki teklifi resmi olarak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de İsrail'i ve Filistin'i ziyaret ederek iletecek.

Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'nda bu konuda çalışmaların devam etmekte olduğunu söyledi. Hemen ardından bir açıklamada daha bulundu "Zaten 8-9 Temmuz'da İsrail Cumhurbaşkanı da geliyor Türkiye'ye."

BEN DE GİDECEĞİM
İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katzav'ın ziyareti sonrasındaki planını da Erdoğan şöyle açıkladı "Ondan sonraki gelişmelere göre durumu değerlendirip, gerekirse ben de bölgeye gitmek istiyorum." Planladığı tarih ise Ağustos başı...

Peki bu konuda barışın ilk temellerini atan ABD ne düşünüyor? Erdoğan'ın bu sorumuza verdiği yanıt şöyle "Yani herkes o noktada. 'Türkiye'nin böyle bir işlevi görmesinde çok büyük faydalar var' diyorlar. 'Türkiye'nin buradaki önemine inanıyoruz' diyorlar. Biz de bunun idrakinde olarak, gereğini yapalım diyoruz, bu konuda hazır olalım."

ABD'YE GİDECEK MESAJ
Erdoğan'a bu aşamada bu hafta sonu ABD'ye gidecek olan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal ile göndereceği mesajın içeriğini soruduk, şu yanıtı verdi

"Sayın Müsteşar'ın böyle bir yolculuğu olacak. Yani orada yapılacak olan görüşmelerle ilgili olarak Dışişleri, bu konunun zaten bütün sıkıntılarına, her şeyine varmış durumda. Bir de gerekli olan mesajı giderken kendilerine vereceğiz."

Erdoğan, mesajının yumuşama sürecine katkı yapacağına inanıyor. Ayrıca ABD'den de son dönemde gelen yumuşama yönündeki açıklamalardan da hoşnut. Erdoğan, bu arada tekrar Ortadoğu barış sürecine döndü ve şöyle devam etti

"Zaten ABD ile aramızda bir sıkıntı yok. Tam aksine Türkiye'nin Ortadoğu'daki işlevini çok daha fazla artıyor. Ve burada Amerika'nın bu barış ortamını, barış sürecini yol haritasıyla beraber inisiyatif olarak başlatmış olması, bunun devamı noktasında da Türkiye'ye, burada ben büyük bir görev düşeceği inancındayım. Tabi her iki tarafın da (İsrail-Filistin) yol haritasını kabul etmiş olmaları, çok önemli. Fakat tabi burada bu sürece tahammül edemeyen, tabi bazı ne yazık ki içeride, gerek İsrail tarafında gerekse Filistin tarafında topluluklar var, veya örgütler var. Tabi bu arada aslında merkeze çekmek suretiyle bu barış sürecine katılımda bulunmalarını sağlamak lazım."

UYUMDA ORTA YOL
Başbakan, Erdoğan'a dış politikadan uzaklaşıp, son dönemde tartışılan AB Ulusal Programı ve 6'ıncı Uyum Paketi'yle ilgili çalışmalarını sorduk.

Daha önce MGK'da konunun tekrar ele alınacağı bizzat kendisinin açıklamış olmasına rağmen, bundan neden vazgeçildi? Erdoğan, bunun bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını ifade etti ve ekledi

"Şimdi o MGK'da biz olayın sadece teknik boyutlar üzerinde durduk siyasi boyutlar üzerinde değil. Ve tabi Dışişleri Bakanımızın da orada olmayışı sebebiyle, olayın siyasi boyutlarına girmedik. Bizim tabi bundan sonrası olayı biliyorsunuz, sadece teknik boyutuyla değerlendirmek değil, aynı zamanda siyasi boyutuyla da ele almak. Ve biz oradaki müzakereleri yaptıktan sonra bunu zaten siyasi irade olarak kararını verecek merci yasama organımız olan TBMM. Burada yani sadece bu uyum paketiyle ilgili olarak, Dışişleri Bakanımız, bu arada bazı görüşmeleri yapmak suretiyle bu paketi süratlendirebilir de. Şu anda onun çalışmalarını da zaten ilgili bakanlıklarımızda yürütüyorlar, yapıyorlar. Temenni ederiz ki, çok daha kısa zamanda bunu Parlamento'ya getiririz."

Ana dilde yayının özel televizyonlar aracılığıyla yapılmasına ilişkin askerden de gelen çekince konusunda Erdoğan buldukları orta yolu da şöyle açıkladı

"Yani bu konuyla ilgili olarak, aslında yani bir geçiş süreci burada düşünülebilir. Kamu televizyonu ile başlanıp, daha sonra özel televizyonlara geçilebilir. Bu bir geçiş süreci olabilir." Bir diğeri de ibadet yerleri ile ilgili. Erdoğan, apartmanlarda ibadethanelerin kurulmasının söz konusu olmayacağını belirtti ve devam etti "Cami yerine ibadethane imar planlarında yer alacak. Bunalar için bu geçerli değil. Yani burayı ayırt edelim. Binalar değil, imar planlarında cami yerine ibadethane kelimesini koymak suretiyle, o da bir şekilde bir düzenleme olacak." Erdoğan'ın sıkıntılı olduğu bir diğer konu; Cumhurbaşkanı'nın Meclis'ten çıkan yasalarla ilgili 15 günlük inceleme süresini sonuna kadar kullanıyor olmasında.

ÇANKAYA GECİKTİRİYOR
Söze, "Yani sürekli olarak bu günler, maalesef sonuna kadar süreyi kullanılıyor. Sonuna kadar tabi kullanılınca da gecikme oluyor" diye başladı ve ekledi "Tabi, çok kanunlar maalesef hep gecikmeli çıkıyor. Bir de bunun iadesini düşündüğünüz zaman, bu süre daha da uzuyor. Bunlar tabi ülkemiz için çok ciddi kayıp. Burada artık Parlamento iradesinin herhalde bir kenara itilmemesi lazım. Bunlar böyle süreklilik arz ettiği zaman da tabi ki hizmet sürecimizde bizim ağırlaşıyor. Çünkü birçok işadamı, sanayici, yatırımcı, bazı önündeki engellerin süratle kalkmasını bekliyor."

Başbakan, önceki gün Maliye Bakanı, Merkez Bankası Başkanı ile yaptıkları toplantı hakkında da sorumuz üzerine şu bilgiyi verdi "Müşterek olarak ekonomik değerlendirmeyi yaptık. Yani bu kurlar, faiz, enflasyon bütün bunlara yönelik olarak bir değerlendirme toplantısıydı. Yani o konularda biliyoruz, atılacak adım, Merkez Bankası'nın kendi takdirindedir. Merkez Bankası'nın gecikmesinden dolayı geçmişte bir sıkıntı yaşandı, ama şu anda da belli bir yere doğru oturdu. Artık kendileri zannediyorum, bu görüşmelerden sonra onların da kendilerine göre alacakları bir karar, atacakları bir adım vardır. Yani burada bizim ekonomik programda, dalgalı kur, bunlardan vazgeçmek diye bir şey zaten kesinlikle söz konusu değil. Yani bunları kararlı bir şekilde hükümet olarak devam ettiriyoruz. Zaten Merkez Bankası da dalgalı kur noktasında herhangi bir tereddütte sahip değil."

Başbakan Erdoğan, İstanbul'dan Ankara'ya dönmek için uçağın beklediğini hatırlattığında biz de sorularımızın çoğunu tamamlamış olduk ve telefonu kapattık.

GECEKONDU BÖLGELERİNİ GEZİYORUM
Erdoğan'a geçen hafta içinde birkaç kez ortadan kaybolup, daha sonra tek başına çıktığını hatırlatıp, "Kaybolduğunuz anlarda nerede oluyorsunuz?" diye sorduk. Önce açıklamak istemedi, üsteleyince de daha önce "Gizlice gecekondulara misafir olacağım" sözünü anımsattı. "Zaman zaman gecekondulara gidiyorum" dedi. Geçen hafta "Yerel seçimde en büyük rakibimiz Genç Parti'dir" deyip demediğini sorduk. Yanıtı şöyle oldu "Ben bugüne kadar Genç Parti'ye hiç makam vermedim. Şu anda bizim karşımızdaki güç de Genç Parti değildir. Hiçbir kere böyle bir ifadem yok. İl başkanlarımıza böyle bir söz söylediğim de kesinlikle yalan. O toplantıdan çıkan öyle, olmaz şeyler var ki, aklınız durur."

Muharrem SARIKAYA


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır