kapat
10.06.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL


'Serbest kur Katolik nikahı gibi'

Her türlü kur sisteminin denendiğini söyleyen TOBB Başkanı, "Hiçbirinde başarılı olamadığımız için serbest kura geçtik. Bu model ise Katolik nikahı gibi, bir defa geçtikten sonra geriye dönüşü olmayan bir yol" dedi

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son günlerde herkesin işini gücünü bırakıp kur tartışmasına girmesini eleştirerek, "Bunların hiçbirinde başarılı olamadığımız için serbest kur sistemine geçtik" dedi. Bu modelin dönüşü olmayan bir yol olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi

"Yıllarca uygulanmış olan kontrollü kur rejimine o kadar alışmıştık ki, dalgalı yani serbest kur sisteminden geriye dönüş olmadığının farkına varamadık. Şu özeleştiriyi yapmamız lazım Pek çoğumuz kendi cebimize, cüzdanımıza, kâr beklentimize göre bir kur belirledik. Şimdi hep birlikte şunu idrak etmeliyiz, ülkemizde hemen her türlü döviz kuru modelini denedik, hiçbirinde başarılı olamadığımız için serbest kur sistemine geçtik. Buna mecbur olduk. Bu model ise tabiri yerindeyse Katolik nikahı gibi, bir defa geçtikten sonra geriye dönüşü olmayan bir yol."

ASIL SORUN FAİZLER
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantısı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bugün yaşadığı asıl ekonomik sorunun kurların seviyesi değil, faiz oranlarının yüksekliği olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, döviz kurlarının ülkeye verebileceği zararın, yüksek faizin vereceği hasardan büyük olamayacağını savundu. Faizlerin düşmesinin reel sektör ve ülke ekonomisi için en büyük teşvik olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Faizlerin emirle düşmeyeceğini de bilmeliyiz. Emirle faiz düşürmeye çalışmanın neye yol açtığını 1994 yılında gördük" dedi. Hisarcıklıoğlu, faizlerin hükümetin ekonomik politikasının göstergesi olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü "Aynadaki görüntüye kızmanın faydası yok, önce kendimizi düzeltmeliyiz. Hükümet, reform programını benimser ve uygular, mali reformları tamamlar, müsrif ve hantal devlet yapısını değiştirirse, faizler üzerindeki olumlu sonuçlarını kısa sürede görecektir."

PİYASALAR HASSAS
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin sinyallere ve işaretlere karşı fevkalade duyarlı olduğunu, kamuoyuna ve piyasalara yanlış sinyaller verilmemesi gerektiğini vurguladı. Bütçede yüzde 6.5 oranında faiz dışı fazla hedefine ulaşmak üzere atılacak her adımın doğru sinyal vermek olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, mali disiplini tesis etmeye yönelik uygulamalar ve önlemlerin beklentileri olumlu etkileyerek faizlerde düşme sağlayacağını savundu.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin, kamu kesiminin ve özel sektörün kurumsallaşmak zorunda olduğunu, keyfi yönetim devrinin herkes açısından sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.

Hisarcıklıoğlu, herkesin kamudaki israftan şikayetçi olduğunu hatırlatarak, "Enerji sektöründe bunu önlemenin yolu dağıtımın özelleştirilmesidir. Bu kapsamda Adıyaman-Kahramanmaraş illerindeki işletme devrinin bir an öne tamamlanması gerek" dedi.

Kambiyo ve sicile de af istiyoruz
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ihracatçıya bürokratik engel getiren ve bugün sadece Bulgaristan, Romanya, Rusya ve Çin'de benzeri bulunan 1930 tarihli kambiyo mevzuatının yenilenmesi için çalıştıklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, böylece iyi niyetli ihracatçı ile hayali ihracatçıyı ayıran bir kambiyo affı getirerek, hukuk sistemini tıkayan 10 binden fazla dosyanın temizleneceğini belirterek, şöyle devam etti

"Böylece devlete hem ilave gelir, hem de yurtdışında kalmış 1 milyar dolardan fazla ihracat bedelinin Türkiye'ye getirilmesini istiyoruz. 2001 krizinden olumsuz etkilenen şirketlerimizin yeniden ekonomiye kazandırılmasına yönelik olarak 'sicil affı' getirilmesi için uğraşıyoruz. 25 yıldır gündemimizde olan enflasyon muhasebesine 2004'ten itibaren geçilmesiyle ilgili olarak, hükümetimiz ile mutabık kalınmıştır. Yasalaşmasını talep ediyoruz."

Sanayici ve işadamlarının günü kurtarma hesabında olmaması gerektiğini söyleyen "Hisarcıklıoğlu Türkiye'nin kaliteli üretime yönelip markalaşması gerekiyor" dedi.

'Merkez Bankası'nı yıpratmamalıyız'
Türk Lirası'nın değerlenmesinin, 50 milyar dolar ile Türkiye'ye en fazla döviz girdisi sağlayan iki önemli sektör olan ihracatçı ve turizmcileri endişelendirdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Endişelenmekte haklılar. Çünkü döviz kazanıp TL masraf yapanlar bir yandan yüksek girdi maliyetlerinin yüküyle ezilirken diğer yandan gelirleri azaldığından zor durumda. Yılbaşından bu yana dolar-euro ortalaması yüzde 8 düştü. Kur Türk Lirası lehine döndü ve döviz geliri olanlar kaybetti diye kuru yukarıya çekmek çıkar yol olamaz. Merkez Bankası da yapılan eleştirilerin muhatabı değil. Merkez Bankası gibi kurumları korumalıyız, yıpratmamalıyız. Çünkü bu kurumlar çok nadir ve narindirler. Asıl muhatap üreten kesimin sırtına yük bindiren kamu yönetimidir'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, turizmci ve ihracatçıların rahatlatılması gerektiğini kaydedip, önerilerde bulundu "Madem kura müdahele ateşle oynamak gibi bir şey, o zaman tek yol kalıyor, turizmcilerin ve ihracatçıların sırtındaki yükleri indirmek. Bu da doğalgaz, elektrik, SSK primi gibi yükleri makul seviyelere çekmektir."

Sırrıberk ARSLAN


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır