Anlamıyorum, Daum maç öncesinde yapması gereken konuşmayı acaba devre arasına mı saklıyor? Öyle bir ilk yarı seyrettik ki, 3 puan için arzuyla oynayan tek bir takım vardı sahada, o da Antalya'ydı... Özellikle sağ kanadından gerçekleştirdiği ataklarla Beşiktaş'ı çok zorluyordu. Siyah-beyazlılar ise ne tempoluydular ne de organizeydiler. Koca 45 dakika Beşiktaş adına heba oldu.
İkinci yarıya baskılı başladı Beşiktaş, Antalya'yı kendi sahasına kapattı ama bu kez de gol ayaklarının beceriksizliklerinden çok çekti ve rakibinin konrtataklarından da rahatsız oldu; korktu. Sonuçta son 4 maçta 7 puan kaybeden Beşiktaş için artık ligdeki hedeflerine ulaşmak daha zor. Maç sonunda tribünlerin isyan etmesini de anlıyorum...
Şimdi maçın ayrıntılarına gelelim:
1 Beşiktaş'ın çok iyi iki forveti var. Ama şampiyon olacak bir takımın organize futbolunu oynamıyor. Bu haftalardır böyle. Rakipten adam eksiltecek türde oynayan tek bir futbolcusunun bile olmaması ve yaratıcılıktaki eksiklik siyah beyazlıları her takım karşısında zor durumlda bırakıyor.
2 Tümer olmayınca Ahmet de İlhan da sudan çıkmış balığa dönüyorlar. Tümer'siz Baya da pek bir işe yaramıyor. Tunuslu futbolcunun demode futbolu rakipler tarafından çok çabuk çözülüyor.
3 26.dakikada Saffet'in gol pozisyonunda ofsayt çalarak Serdar Tatlı yanlış yaptı ve maçın kaderini de belirledi. Ama asıl ilginç olan koskoca Beşiktaş'ın bu pozisyondan sonra ürkmesi ve maçın sonuna kadar savunmasında korkuyla oynamasıydı. O kadar ki, bu korku Myhre'ye hatalar yaptırdı,R onaldo'nun Ali Eren ve Ahmet yıldırım'la anlaşmasını bozdu. Savunmayı telaşlı oynamaya itti...
4 Beşiktaş'ın orta düzeyde hedefleri bir takımı andırmasının en açık kanıtı ilk ciddi gol vuruşunun ancak 40.dakikada İlhan'ın kafasından gelmesiydi. Aslında benzer görüntüleri haftalardır izliyoruz. Daum, herhalde İlhan ile Ahmet'in kendi başlarına her işi yapabileceklerine inanıyor. Ve hatta canım hiç söylemek istemiyor ama takımını haftalardır sahaya bir deplasman takımının çekingenliği ile sürüyor. Bunu da görmesini bilen bütün gözler görüyor. Gerisi yalan...