|
|
Basketbol bitti ama Tofaş Koç'u ihya etti
Basketbolu yakından takip edenler hatırlar.Tofaş Basketbol Takımı'nın şampiyonluk sevinci 2000 yılının Haziran ayında kursağında kalmıştı. Koç Holding Başkanı Rahmi Koç, basketbol takımının kapatılmasına karar vermişti ve sebebini de "Tofaş'ın 150 milyon dolarlık zararının yüzde 10'u basketboldandı" diye açıklamıştı.
Gerçek bir otomobil sevdalısı olan ve sadece basketbola değil motorsporlarına da en büyük desteği veren Tofaş'ın mimarlarından Jan Nahum'un o günlerde içi burkulmuştu ama bunu açıklamalarına hiçbir zaman yansıtmamış ve Başkan'ın verdiği karara saygı duymuştu. Ne de olsa Tofaş, ligde şampiyon olmasına şampiyon oluyordu ama takımın maliyeti, şirket zarar ederken daha çok göze batıyordu.
Gözden düşmüştü ama
Her ne kadar Koç Grubu'nun, sosyal sorumluluk adına sanata, kültüre, eğitime büyük katkılarda bulunmuş olduğu bilinse de başarılı bir basketbol takımını kapatması, başta gençler olmak üzere sporla ilgilenen herkesi üzmüştü.
Şimdi neden böyle bir girişle yazıya başladığımı merak etmiş olabilirsiniz. Sebebi şu. Koç Holding, önceki gün 2001 yılı mali sonuçlarını açıkladı. İkinci dünya savaşından bu yana yaşanan en kötü yıl olduğu, her kesimce dile getirilen 2001 yılında, Türkiye'nin en büyük grubuna ait sonuçlar bizler için büyük önem taşıyordu.
İhracatın lokomotifi oldu
Nitekim Koç Grubu, yüzde 24 küçülmüş, cirosu 9.2 milyar euro olarak gerçekleşmişti. Ama ortada ihracat açısından çok önemli bir gelişme söz konusuydu. Grubun, 2001 yılındaki ihracatı yüzde 48 gibi büyük oranda artarak, 2.3 milyar euroya (2 milyar dolar) yükselmişti. Koç bununla da yetinmiyordu ve 2002 yılı ihracat hedefini yüzde 45 attırarak 3 milyar dolara ulaştıracağını açıklıyordu.
Peki Koç Grubu bunu neye borçlu dersiniz? Tabi ki bir kaç yıl önce gözden düşen, sponsorlukları bile yük getiren Tofaş'a. Hiç işçi çıkartmama başarısını gösteren Koç Holding'in krizi daha az hasarla atlatmasında en büyük rol Tofaş'ın gibi görünüyor. Tofaş'ın geçen yıl ihracatta rekor üstüne rekor kırdığı hala hafızalarda.
İlginçtir, birkaç yıl önce yapılan Koç Holding basın toplantılarında, gözden düşen alanlar arasında otomotiv de yer almış, hizmet, perakende ve teknoloji öne çıkan sektörler olmuştu.
Ancak Tofaş'ın İtalyan ortakla hisseleri eşitlemesi, ardından dünya otomobili adıyla Palio'nun üretimi ve son olarak da Doblo'nun üretim üssü olması, şirketi 1998'de 98.3 milyon dolar, 1999'da 136 milyon dolar, 2000'de 236.5 milyon dolar ve 2001 yılında ise tam 696 milyon dolarlık ihracata taşıdı. Koç'un CEO'su Bülend Özaydınlı'nın öngörüleri dikkat çekici: Üzerinde çalışılan yeni projeler ve stratejik ortakların desteğiyle dış piyasalarda otomotiv satışında 2 yıl içinde 4 milyar euroya çıkmayı hedefliyoruz.
Ne dersiniz? Rahmi Koç, grubu yaptığı ihracatla ihya edecek olan Tofaş'ın basketbol takımını yeniden canlandırır mı?
Formula-1 pisti mi dediniz!
Doğrusu birazdan anlatacağım durum bana tam bir komedi gibi geldi. Siz ne düşünürsünüz bilemem. Dün Sabah'ta özel uçağıyla Türkiye'ye gelen Formula-1'in patronu Bernie Eccelestone ile ilgili haberi okuduğum sıralarda, elektronik postama otomobil yarışlarının yapıldığı iki pistten biri olan Körfez Pisti'nin, yerel yönetim ve Hazine arasındaki kavgadan dolayı kapatıldığına ilişkin bir mesaj geldi. Formula-1'in patronu, önce Kartal'da özel yaptırdığı teknesiyle ilgili çalışmalara göz atmış, sonra da Türkiye Otomobil ve Motorsporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu ile birlikte toplantı düzenlemiş. Yapıldığı ülkeyi ihya eden Formula-1 yarışları için Eccelestone, "Tek şart pist. Pisti yapın, 2005'te Formula sizindir" demiş. İyi ama biz o noktaya nasıl geleceğiz ki? İstanbul Motorsporları Kulübü'nün yılda 70 bin dolar kira ödediği Körfez'de sorun çıkmış. Belediye pisti kapatmış ve pazar günü yapılması gereken Opet Drag (kalkış) Yarışları, küçük uçakların kullandığı Hezarfen Havaalanı'na alınmış. Bildiğim kadarıyla Körfez Pisti'nin bir kısmı belediyenin, bir kısmı da Hazine'nin. Yerel yönetimle devlet arasındaki kısır çekişme, motorsporlarına bir pist kaybettirdi. Ve biz hala Formula-1'in Türkiye'de yapılabileceği bir ortamın oluşacağını düşünebiliyoruz. İronik değil mi?
|
|
|
|