Artık şu belli..
Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir toplum, hiçbir devlet 'oyununu' maksimum kazanç üzerine kuramıyor..
Bu kavram diplomasi tarihinden de, savaş tarihinden de silindi..
Yerini uzlaşmaya, anlaşmaya, en az zararla en çok fayda sağlamaya bıraktı...
Neden?..
Çünkü görüldü ki, yüzde yüz fayda peşinde koşarken isteyerek veya istemeden şiddete davetiye çıkarıyorsunuz..
Bir taraf yüzde yüz, diğer taraf sıfır olamayacağı için şiddet durmuyor..
Şiddet şiddeti doğuruyor..
Sonra o topraklar yaşanmaz hale geliyor..
İşte Ortadoğu..
Aslında İsrail'in bu yola başvuracağı çok önceden belliydi.. Filistinliler'in elinde bir tek silah, bir tek bomba kalmayıncaya kadar güç kullanacağı belliydi..
Ariel Şaron bu vaatle iktidara gelmedi mi?..
Peki ne oldu?..
Yahudiler için en tehlikeli topraklar, kendi ülkeleri olmadı mı?..
İsrailliler nasıl yaşıyor?..
Sinemaya gidemiyor, alışveriş yapamıyor, otobüse binemiyor, gece sokağa çıkamıyor.. Dört duvar arasında esir hayatı yaşıyorlar..
Neden?..
Şiddet şiddeti doğurdu da ondan..
İsrail ağır silahlarıyla vurdukça, Filistinliler canlı bombalarla karşılık verdi..
Savaş, yerini teröre bıraktı..
İsrail yönetimi, Filistinlileri kolsuz kanatsız bırakalım derken teröre çanak tuttuklarını hesaplamadılar..
Planlarını maksimum kazanç üzerine kurdular..
Karşı tarafa hareket alanı, uzlaşma zemini bırakmadılar..
Maksimum kazanç hedefinin maksimum riski de beraberinde getirdiğini düşünmediler..
Şimdi karşılarında Filistinliler yok..
Terör var..
Ne zaman, kimin yaptığı, kimi vuracağı belli olmayan bir terör..
Dün BM gözlemcisi Türk binbaşıyı vuran..
Bugün bir alışveriş merkezinde ortaya çıkan bir terör var..
İsrail Başbakanı 11 Eylül sonrası çıkan tabloyu yanlış okudu..
Dünyada teröre karşı esen rüzgârı arkasına alıp Filistin yönetimine diz çöktürmek istedi..
ABD göz yumdu, İsrail sistematik saldırılarını sürdürdü..
Yani terörle mücadele şemsiyesi altında Filistinlileri hedef seçen İsrail, terörün en büyüğünü ülkesine davet etti..
Peki şimdi ne olur?..
İsrail maksimum kazanç hedefinden vazgeçmediği sürece..
O topraklar kan gölü olmanın ötesine geçemez..