kapat
30.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Erbakan birinci derece sorumlu

"Kayıp trilyon" davası gerekçeli kararında RP'ye verilen 10 milyon marklık Hazine yardımının kaybolmasından birinci derecede Erbakan'ın sorumlu olduğu belirtildi. RP'liler ölülere bile para dağıtmış

Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın "sahtecilikten" 2 yıl 4 ay ceza alarak siyasi hayatının bitme noktasına getiren "kayıp trilyon" davasının gerekçesinde, RP'lilerin ölüyü bile dirilten sahte faturalar düzenledikleri belirtildi. Gerekçede RP'ye verilen 10 milyon mark tutarındaki 1997 Maliye yardımının kaybolmasında Erbakan'ın birinci derecede sorumlu olduğu belirtildi.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin oy birliği ile aldığı kararın 64 sayfalık gerekçesinde eski RP'lilerin "Partilerin mali denetiminde yetki Anayasa Mahkemesi'ndedir. Ağır Ceza Mahkemesi bu davaya bakamaz" itirazına şu karşılık verildi: "Siyasi parti yetkililerinin adam öldürme, gasp veya sahtecilik suçlarını işlemeleri halinde yargılanamayacaklarına dair bir hüküm bulunmadığına göre ve böyle bir fiilin işlenmesi halinde siyasi parti faaliyeti olarak değerlendirilmeyeceğine göre, sahte belge düzenlemenin de parti faaliyeti olarak değerlendirilmeyeceği açıktır. Anayasa Mahkemesi'nin denetim yetkisi kişisel cezai sorumlulukların çözümünü içermemektedir. Bu nedenle, kişisel suç ve eylemler genel ceza kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirilir ve sanıklar siyasi partili sıfatlarından ayrık olarak cezalandırılırlar."

ERBAKAN'IN RIZASI VAR
Erbakan'ın "Parti adına tek imza ile ve tam yetkiyle yetkilendirildiğine" dikkat çekilen kararda, "Bu yetkilere haiz bir genel başkanın, 10 milyon mark ve 943 bin doların, faizi ile birlikte bankadan çekilmesi ve harcanması konusunda yetkili olmadığını düşünmek dahi mümkün değildir. Böylesi yüksek bir rakamın, genel başkanın rızası veya bilgisi dışında harcanması da aklın, mantığın ve hukukun kabul edebileceği bir husus değildir" denildi. Bu paranın Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak tarafından çekildiği kaydedilen gerekçede Genel Başkanın imzası olmayan bir evrakın geçerliliğinin mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, Erbakan'ın 139 sahte belge düzenlenmesinde ve bugünkü rakamlarla 10 trilyon liranın harcanması konusunda Genel Başkanın bilgisinin olmadığını savunmak gerçekçi olamayacağı kaydedildi.

SUCUK-PEYNİR ALMIŞLAR
RP il başkanları ve muhasiplerine imza mukabilinde verilen gelir makbuzlarının büyük bölümünün sahte olduğu kaydedilen gerekçede yerel mahkemelerin de sahte fatura düzenlemek suçundan ilgililer hakkında kamu davası açtıklarına dikkat çekildi. Gerekçede "20 yıl evvel ölmüş kişiler adına gider pusulası düzenlendiği gibi, o ilde hiç bulunmamış halen devlet memuru olan kişiler adına da sanki araçları kullanılmış gibi gider pusulası düzenlediği tespit edilmiş ve bu husus şahit beyanlarıyla da doğrulanmıştır" denildi.

Gerekçede, Hazine yardımını harcadığını iddia ettiği faaliyetlerrin hiç gerçekleşmediği belirtilerek bunlar arasında "fakir- fukaraya yardım, araç kiralamaları, konaklama giderleri, gerçekte olmayan gayrimenkullerin onarımları" sayıldıktan sonra RP'nin "kimsenin görmediği konvoylar düzenlemek için" para harcamış gibi fatura gösterdiği belirtildi.

Mahkeme, il başkanlarına elden ödendiği iddia edilen parayla ilgili de şu ilginç ayrıntıyı yakaladı: "100 milyar lirayı bulan ve elden ödendiği bildirilen paraların ne şekilde taşındığı izah edilememiştir. 100 desteye ulaşan bu miktardaki paranın Temmuz ayında cepte taşınmasının mümkün olmadığı gibi PTT ve banka havalesi yapılmamasının da mantıklı hiçbir izahı bulunmamaktadır. Kaldı ki bankaların bu konuda herhangi bir ücret almadıkları herkesin malumudur."

Bilirkişi incelemelerinde il başkanlarının verilen parayla "sucuk, peynir, anahtarlık, çakmak, rozet" aldıklarına ilişin ibraz ettikleri faturaların bir kısmının sahte olduğu, bir kısmının şişirildiği, bununla da RP'ye ait malvarlığının azaltıldığı kaydedildi.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi "Kayıp Trilyon" davasında Erbakan'a yüz kızartıcı suç olan "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası, 50 sanığa 1 yıl, 19 sanığa da 1 yıl 2 ay hapis cezası vermişti. Karar Yargıtay tarafından da onanırsa Erbakan'ın siyasi hayatı bitecek.

Fehmi ÖZTEKİN / Kemal GÖKTAŞ



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
PARLAMENTO
DSP   129
MHP   127
ANAP   78
DYP   86
AKP   53
SP   48
TDP   3
BAĞIMSIZ   14
BOŞ   12
TOPLAM   550

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır