Başarının şartı sevilmek

Beste yaparken arada sözlük bile karıştıran, ama aslen hayatın kendisinden beslenen İlhan Şeşen'in hayatında keşkelere yer yok ama birine "Ah, keşke yanımda olsaydın" demek hoş!

İlhan Şeşen'i yalnızca son albümüyle değerlendirmek büyük haksızlık gibi geliyor bana. O hep yaptığı işi çok önemseyen, gönüllerde ayrı yeri olan şarkılara imza atmış biriydi. "Bir Yaz Daha Bitiyor", "Aşka Haklı", "Yaz Bulutları", "Bir Günlük Aşk" var geçmişte kalan... Hepsi usul usul şarkılar, iç burkan, dalıp dalıp gitmelere neden olan. Grup Gündoğarken'in iç ısıtan, sevgili şarkıları...

Grubun "amcası" İlhan Şeşen, son albümü "Neler Oluyor" ile de liste başı, şimdilerde herkesin dilinde bu şarkının sözleri...

Kuşkusuz seven insanların birbirlerine söyleyeceği en güzel sözlerden birini söyledi İlhan Amca: "Uyanır uyanmaz düşüncemdesin..." Belki de şu hay huy, koşuşturma içinde, bize sevgiyi böylesine hatırlattığı için çok sevdik bu albümü. Ve sorduk İlhan Şeşen'e "Bu başarının sırrı ne?" diye, ondan beklediğimiz yanıtı verdi: "Başarının vasfı sevilmek."

BAŞARISIZLIĞIN DERSİ
* Başarı sizin için ne ifade ediyor?

Bir kere başarı asla para kazanmak veya kazanmış olmak değil. Para kazanmak insanın kendisini ilgilendiren bir şeydir. Eğer başarıyı sırf bu anlamda algılarsak, işini çok para kazanmamasına rağmen başarıyla sürdüren insanlara haksızlık etmiş oluruz. Benim için başarı, bütün sıkıntılara rağmen insanlarla olan ilişkiyi sevgiyle ve güleryüzle yürütebilmek. Bu arada işini istediği biçimde yapabilmektir. Belki de başarının asgari vasfı da yakınlarınca sevilmek. İyi çocuklar yetiştirmek de bence başarıdır. Ben bu bakımdan kendimi çok başarılı sayarım.

* Çocukluğunuzda başarılı olduğunuzu hissettiğiniz ilk olay nedir?

İlk başarımı değil ama ilk başarısız hissettiğim anı hep hatırlarım: İlkokuldaydım. Sınıfça bir fotoğraf çektirmiştik. Öğretmenim İffet Hanım, fotoğrafların basımı ve arkadaşlara dağıtımı görevini bana vermişti. Bunun için de bana bir para verilmişti. Fotoğrafları tam, fakat paranın üstünü eksik getirmiştim. Ya yolda düşürdüm ya da fotoğrafçı eksik vermişti. Öğretmenim bana bir tokat atmıştı. Bunu hiç unutmam. Bugün başarılı biri sayılıyorsam, sanıyorum bu ilk başarısızlığımın bunda payı vardır.

SANATÇI NALBANT GİBİ
* Bir sanatçı için başarının tarifi farklı mıdır?

Bir sanatçının başarısıyla bir nalbantın başarısı arasında bir fark görmüyorum. Dediğim gibi bence en büyük başarı "yakınları tarafından sevilmektir".

* Sizin gibi biri için başarı çok satmak anlamına mı geliyor?

Buna vereceğim cevap çok net: HAYIR! Sanırım daha fazla yorum yapmak anlamsız olur.

* Başarılı bir insan olmak için sizce izlenmesi gereken yollar neler?

Boş zamanlarda çalışmak. Çünkü çalışan sevilir.

* Bu albümü hazırlarken özel yaşamınızın bu derece ilgi çekeceğini, hatta özel yaşamınızın bu kadar çok konuşulacağını hiç düşünmüş müydünüz?

İtiraf etmeliyim ki hiç düşünmemiştim. Hatta bu albümün çıkış aşamasında sevgili Ercan Saatçi bana "Amca hazır mısın?" dediğinde bile pek algılayamamıştım. Belki de beklemediğim için algılamak istememiştim. Hayatımın değiştiği bir gerçek. Ama ben değişmedim.

* Özel yaşamınızın, hayatınızdaki kadınların bu kadar konuşulması sizi rahatsız ediyor mu?

Evet aslında ediyor. Hem kimi etmez ki... Oysa çalışmam ve şarkı yazmam lazım. Daha yapılacak işler var, onları yapmak istiyorum. 53 yaş az değil. Bu nedenle bazı şeyleri daha yavaş yapmak zorundayım. Önümdeki zamanı iyi şeyler yapmaya harcamak istiyorum. Özel hayatımızı, dostlarımızla bile olsa, neresine kadar konuşabiliriz ki? Yani zaman yetmez.

* Sizce bu albümünüzün başarılı olmasının nedenleri ne?

Şarkılar güzel, Ali Osman Erbaşı'nın düzenlemelerinin mükemmel olması ve müzisyenlerin sonuna kadar hissederek muhteşem çalması. Ve tabii ki DMC (Doğan Music Company) faktörü. Ve tabii ki doğru çalışılması.

* 'İlhan Bey size neler oluyor?' desem, bir değişim mi yaşıyorsunuz, yoksa siz hep böyleydiniz de bizim mi haberimiz yoktu?

Sizin haberiniz yoktu. Ercan Saatçi'nin şahsına, bütün arkadaşlara defalarca teşekkür ettim. Bir kez de buradan sizin sayenizde ediyorum.

TAŞ DÜŞER İLHAM GELİR
* Genç meslektaşlarınıza başarılı bir sanatçı olmak için ne öğütlersiniz?

Ben öğüt vermeyi sevmem. Çünkü verebileceğim tek öğüt can sıkıcıdır. Çok çalışmalarıdır.

* Yeni albüm için yeni şarkılar var mı?

Var.

* Siz bestelerinizi nasıl yaparsınız?

Bazen kafama taş düşer gibi ilham gelir. Ondan sonra gitarımı alırım. Masanın başına geçerim ve asıl zor anlar o zaman başlar. Ya çıkmazsa kaygısıyla dikkatlice kelimeler üzerinde ilerlemeye çalışırım. Bazen sıkıştığımda sözlük bile karıştırdığım olur ama buna sık başvurmam. Hafızadakiler daha doğal çünkü. Hafızanın yerinde olması önemli olduğu için, daha çok gece iyi uyuduğum ve sağlıklı kalktığım, başka işim olmayan sabahlarda şarkı yazmak daha kolay oluyor.

HAYATTAN BESLENİRİM
* Siz bestelerinizi yaparken nelerden beslenirsiniz?

Her şeyden. Ben hayatı şarkılara dönüştürme eğilimine sahibim. Bu sapık eğilim her şeyden beslenmeme neden oluyor. Bir arkadaşımın ettiği laftan; bir bakıştan; bir kahkahadan; vapur düdüğünden; büyük gemilerden; tatlı-tatsız olaylardan; her gün karşılaşmama rağmen hiç farkında olmadığım şeylerin bir an farkına varmaktan, kısaca hayatın ayrıntılarından besleniyorum.

* Bodrum'un hayatınızda özel bir önemi var mı?

Var tabii. Hem de çok. Fakat bu Bodrum'un özellikle son senelerdeki halini çok sevdiğim anlamına gelmiyor. Bodrum'a ilk gittiğim yıllarda sadece Bodrum için gidiyordum. Sonra Bodrum ve oradaki dostlar için gitmeye başladım. Şimdilerde ise önceliği oradaki dostlarım aldı. Bodrum'da özlediğim dostlarım var artık. Bu arada 'Mavi'yi de ihmal etmemek lazım. Mavi'nin benim için çok büyük bir önemi var. Tek tek isimlerini sayamayacağım ama Mavi'nin sahipleri iki kardeş de dahil olmak üzere neredeyse bütün Bodrumlu dostları Mavi'de tanıdım.

'KADINCIKLAR' DEDİLER VE YÜRÜDÜLER
İlhan, Burhan ve Gökhan Şeşen... 1983'te "Kadıncıklar" adlı oyunla profesyonel sanat hayatlarına adım attılar. İlk albüm 1986 yılında geldi: "Bir Yaz Daha Bitiyor". Sırasıyla "Yaz Bulutları", "Bir Günlük Aşk" ve "Ankara'dan Abim Geldi"ye imza attılar. En iyilerini "Mest of Gündoğarken"de topladılar. İlhan Şeşen'in yazdığı "Her şey Şahane" oyununu Levent Kırca'nın yönetiminde sahnelediler. "Atina İstanbul Atina" duraklarından sonra "Oda Sıcaklığında Aşk Şarkıları"nı yaptılar.

MUTSUZLAR ORDUSU YARATILIYOR
* İlhan Şeşen bundan sonra ne yapacak?

Önce konser planlarım var. "Her Şey Şahane" isimli oyunumuz Gündoğarken faaliyeti olarak devam ediyor. Bazı dizi ve film teklifleri var. Vaktim olursa rol almayı istiyorum. Önümüzde Gündoğarken'in 20. yıl albümü var. Ama dediğim gibi önce konserler var aklımda. Orkestra oluşturma aşamasındayız.

HAYATIMDA KEŞKELER YOK
* Genç yaşınızda bunlar gelseydi başınıza, neler düşünürdünüz, neler yapardınız?

Benim hayatımda "keşkeler" yoktur. Yani olsaydı ne olurdu, olmasaydı ne olurdu diye düşünmem. Olanlar olmuştur. Hayattan gerekli ders alınır ve yola devam edilir. Gerisi ciddi bir vakit kaybıdır. Ama birisine "Keşke şimdi yanımda olsaydın" demek hoş bir şeydir. Bu dar anlamdaki keşkeler, affedilir keşkelerdir.

* Türkçe pop müzik alanında çok yeni ismin çıkmasını ve sabun köpüğü gibi birçok çalışmanın uçup gitmesini neye bağlıyorsunuz?

Çokluğuna ve popluğuna bağlıyorum. Aynı şeyden çok varsa birbirlerini götürürler. Benim üzüldüğüm taraf, olan gençlere oluyor. Kısa bir süre çok sevilip, hemen ve tamamen unutulmak, katlanılması zor bir duygudur. Plakçıların biraz daha iyi düşünüp, karar vermeleri gerektiği gerçeği burada ortaya çıkıyor. Yoksa bu çocukları ticari bir mal olarak görüp, kısa bir süre yararlanıp sonra kaderlerine bırakmaları ciddi bir mutsuzlar ordusu yaratıyor.

Elif ERGU