İran terör ihraç ediyor
Ankara DGM, Mumcu, Üçok, Kışlalı, Aksoy cinayetlerini işleyen Tevhid Selam üyelerinin İran'dan eğitim ve silah aldığını açıkladı
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetlerinin de dahil olduğu Tevhid Selam örgütü üyelerinin yargılandığı "Umut Operasyonu Davası"nın gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, İran terör ihraç etmekle suçlandı.
Ankara 2 No'lu DGM'nin oybirliğiyle aldığı kararın 156 sayfalık gerekçesinde 1979'da İslam devriminin ardından İran'ın, kendisini devrimci hareketlerin doğal lideri ve hamisi kabul ederek küresel bir önderlik misyonu yüklendiği belirtilerek, şöyle denildi: "Bu misyon, bütün dünya Müslümanlarının liderliğini üstlenmek ve batı dünyasıyla mücadele etmek şeklinde özetlenebilir. Ancak İran, kendisine koyduğu hedefler ile sahip olduğu araçlar arasındaki oranı tutturamadığından, en ucuz ve en çok ses getiren dış politika aracı terörizmi tercih etmiştir."
TERÖR BAKANLIĞI
İslam devrimini ihraç etmenin anayasasında yer aldığı ve bu amaçla İrşad-ı İslam Bakanlığı kurulduğu belirtilen kararda "Türkiye de hedef alınan Müslüman ülkeler arasındadır. İran'ın devrim ihracı politikası çerçevesinde ilişkiye geçtiği dosyamız sanıkları, 1980'li yıllarda gruplar halinde bu ülkeye giderek Devrim Muhafızları komutanlarından askeri ve siyasi eğitim almışlardır" denildi.
İran Devrim Muhafızları içerisinde kurulan Kudüs Ordusu'nun "Devrim karşıtı kişilerin öldürülmesi, İran Büyükelçilikleri vasıtasıyla komşu ülkelerde kendine bağlı gruplar oluşturarak öldürme, bombalama, adam kaçırma gibi şiddet eylemleri yaptırmak" için kurulduğu kaydedildi.
Kararda, Türkiye'deki Tevhid Selam örgütüyle İran'daki Kudüs Ordusu örgütünün hedeflerinin aynı olduğu belirtilerek, İran'da askeri eğitim alan tüm sanıkların Kudüs Ordusu ile organik bağları nedeniyle aynı statüde değerlendirildikleri belirtildi. İran gizli servisi Sawama ve Kudüs Ordusu'ndan silah ve mühimmat desteği sağlayan Tevhid Selam örgütünün amacının, Türkiye'de şer'i hükümlerle yönetilen İran benzeri bir İslam devleti kurmak olduğu belirtildi.
Örgütün Tevhid Dergisi, Zamana Selam Gazetesi ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla örgütlendiği belirtilen gerekçede; İstanbul kanadının kültürel işleri, Ankara kanadının ise terör eylemlerini yürüttüğü anlatıldı.
Öte yandan Prof. Ahmet Taner Kışlalı'nın kızı Dolunay Uluç, gerekçeli kararının, "gerçek katillerin adresini gösterdiğini" söyledi.
Cüppeli Ahmet 177 milyon kârda
"Cüppeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, TCK'nın 312. maddesindeki değişiklik nedeniyle yeniden yapılan yargılamasında da 2 yıl 7 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldı. Fakat 312'de yapılan değişiklikte yer almadığı için Ünlü'ye 177 milyon 450 bin liralık para cezası verilmedi. İstanbul 2 No'lu DGM'deki duruşmada 4744 sayılı kanun ile değişikliğe uğrayan 312/2. maddenin unsurlarının değişmesi nedeniyle davanın yeniden görüldüğü belirtildi. "Gölcük'teki depremde askeri üste ölenler kafirdir" dediği için yargılanan Ahmet Ünlü, aynı suçtan 17 Ekim 2000'de 2 yıl 7 ay 3 gün hapis ve 177 milyon 450 bin lira ağır para cezasına çarptırılmıştı.
Emniyet irticai terör uyarısı yaptı
Emniyet Genel Müdürlüğü, radikal dinci terör örgütlerinin kilise ve sinagoglara yönelik saldırı yapabileceği yolunda duyumlar alındığını belirterek, polisin bu tür eylemlere karşı duyarlı olmasını istedi. Tüm illere gönderdiği genelgede, İslam'ı referans aldığını iddia eden bazı radikal dini grupların, gelişen olayları gerekçe göstererek, propagandalarında "cihat" kavramına ağırlık verdikleri vurgulandı. Eylemlerde başta ABD ve İsrail gibi ülkelere bağlı unsurların hedef gösterildiği kaydedilerek, bu hedeflerin yanı sıra diğer dinlerin ibadet yerleri ve mensuplarına yönelik saldırılarda da artış olduğu belirtilerek dikkatli olunması istendi.
Kemal GÖKTAŞ
|