kapat
30.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Şehit olmaya hazırım

Ramallah'taki ofisinde sıkışıp kalan Arafat, yoğun telefon diplomasisi başlattı. Namlunun ucundaki efsanevi lider ilk olarak Amerika'ya arayıp, haykırdı: Neredesiniz?

Ömrünü bağımsız bir Filistin devleti kurmaya adamış; gözü kara gerilla, usta politikacı, kurnaz pazarlıkçı ve efsanevi lider Arafat, son gelişmelerle birlikte Ramallah'taki ofisinde sıkışıp kaldı. Şu anda adeta namlunun ucunda duran Filistin lideri, ilk İsrail roketinin Arafat'ın karargahına çarpmasının ardından yoğun bir telefon diplomasisine başladı. İlk olarak Bush'un özel temsilcisi Zinni'yi arayarak "Neredesiniz? Bu hareketin bütün Ortadoğu'yu sarsacağının farkında değil misiniz?" diye haykırdı. Ancak iş işten geçmişti; İsrail askerleri karargahın içerisinde bulunan iki binayı çoktan ele geçirmişti...

'TESLİM OLMAM'
ABD'den beklediği desteği göremeyen Yaser Arafat bu kez Araplar'ın desteğini arkasına almak için İslam Konferansı Örgütü Dönem Başkanı, Katar Emiri Hamid bin Halife El Tani'yi telefonla arayarak İKÖ'nün acil yardımını ve müdahalesini istedi.

Sabaha karşı ise El Cezire televizyonuna bir demeç verdi. Bu kez üslubu sertti: İsrail beni öldürmek istiyor. Şehit olmaya hazırım. Terörizmin asıl merkezi İsrail Başbakanı Şaron'dur. Korkmuyoruz ve teslim olmayacağız. Bağımsız bir Filistin devleti mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz...

Yaser Arafat yoğun ateş altındaki karargahında telefon diplomasisini öğleden sonra da sürdürdü. Arafat sırasıyla Lübnan, Mısır, Fas ve AB Dönem Başkanı İspanya liderleriyle görüşerek destek istedi. Filistin yönetiminden yapılan açıklamalarda ise halka direniş çağrısında bulunuldu.

37 yıldır savaşıyor
Filistin lideri Muhammed Yaser Arafat Alkudua adıyla 24 Ağustos 1929'da Kahire'de dünyaya geldi. Kahire Üniversitesi'nde İnşaat Mühendisliği okuduğu dönemde Filistinliler Derneği'ni kurarak dikkatleri üzerine çekti. 1957'de Fetih Örgütü'nü kurdu. Bu dönemde 'Filistinia' adında bir dergi de çıkaran Arafat, Araplar'la ilk temaslarını bu dönemde kurdu. 1964'te Fetih hareketlerini merkezi bir yerden yönetmek için Cezayir'de ofis açtı.

'ÖLDÜREMEZLER'
1 Ocak 1965'te Fetih Hareketi İsrail'de ilk eylemini gerçekleştirdi. Arafat, 1969'da Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Başkanı seçildi. 1988'de Filistin Devleti'ni kurdu ve Kudüs'ü başkent ilan etti. 1993'te İsrail Devleti ile Oslo Anlaşması'nı imzalayan Arafat, Filistin Devleti'ni kurma ve Kudüs'ü başkent ilan etme mücadelesini sürdürüyor. Ancak, İsrail'in 'tecrit' kararından sonra Arafat'ın nasıl bir çıkış yolu bulacağı belirsizliğini koruyor.

Filistinliler'in gözünde Arafat henüz bitmedi. Onlara göre Şaron, Arafat'ı asla devre dışı bırakamayacak. Uzmanlar Şaron'un Arafat'ı öldürmeye cesaret edemeyeceği görüşünde. Filistinli uzman Eyad Assaraj'a göre böyle bir eylem bölgeyi tamamen ateşe atar.

Kudüs'te canlı bomba...
İsrail tankları Ramallah'ta Arafat'ın karargahını işgal ettiği dakikalarda, Kudüs'te Filistinli bir kadın militan intihar saldırısı gerçekleştirdi. El Fetih örgütüne bağlı El Aksa Tugayları üyesi 18 yaşındaki Ayat Ahras adlı militan, İsrailliler'in süpermarketten bayram alışverişi yaptığı bir sırada üzerindeki bombayı patlattı. Saldırıda canlı bomba dahil 3 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.

En ağır misilleme
Hamas'ın önceki gün giriştiği intihar saldırısına İsrail'den ağır misilleme geldi. İsrail tankları Ramallah'ı işgal edip, Arafat'ın kalesini devirdi. Karargahta 5 Filistinli öldü, 51 kişi yaralandı. Arafat ise kıskaçta Filistinli bir teröristin Çarşamba günü Netanya'da düzenlediği, 22 kişinin ölümüne yol açan intihar saldırısının ardından İsrail'in beklenen misillemesi geldi. İsrail birlikleri "terör yuvası" ilan ettiği Ramallah kentini işgal ederek, Filistin lideri Yaser Arafat'ın karargahını ele geçirdi. Arafat'ın askeri danışmanı General Mahmud Daass da Ramallah'taki evinde tutuklandı. İsrailliler, Filistin liderini karargahında sıkıştırarak, liderin idari bürosunu ele geçirdi ve Arafat'ı karargahtaki üç katlı bir binanın orta katına hapsetti.

İlk akın dün saat 04.00'te F-16 uçaklarıyla gerçekleştirildi. Uçaklar, karargaha füze yağdırdı. Ardından 100 İsrail tankı Ramallah'ın tamamında kontrolü ele geçirdi. Tankların 30 kadarı Arafat'ın karargahının çevresini kuşattı. Bu kez yanlarında buldozerler de vardı. Tankların açtığı ateş sonucu Arafat'ın da içinde bulunduğu karargah yanmaya başladı. Buldozerlerle karargahın çevresindeki duvarları yıkan İsrail birlikleri, böylelikle Filistin ayaklanmasının başından beri ilk kez karargahın içine girmiş oldu.

ELEKTRİĞİ KESTİLER
Arafat'ın ofisinin bulunduğu bina ve çevresindeki toplam 7 binadan oluşan kompleksteki 3 bina işgal edildi. İsrail birlikleri bu üç binayı buldozerlerle dümdüz etti. 5 Filistinli öldü, 7'si ağır 51 Filistinli yaralandı, 70'in üzerinde Filistinli de tutuklandı. Filistinliler'de İsrail'in bu kez Arafat'ın bulunduğu binaya da gireceği ve Arafat'ın öldürüleceği korkusu başladı. Ancak Savunma Bakanı Eliezer'in "Arafat'a zarar vermeyeceğiz" açıklamasıyla bu korku bir ölçüde ortadan kalktı. Ancak İsrail saldırıları bitmek bilmedi. Karargah bütün gün ağır makineli tüfeklerle tarandı. Arafat, aralarında danışmanı Nebul Ebu Rudeyna'nın da bulunduğu bir grup üst düzey yetkilisiyle birlikte karargahta sıkışıp kaldı. Arafat'ın yardımcılarından Nebil Ebu Rudeyna Filistin liderinin karargah içinde çatışmaların uzağında başka bir binaya geçtiğini ve dünya liderleriyle görüştüğünü söyledi.

Ayrıca Filistinli kaynaklar, İsrail güçlerinin karargahtaki Arafat'ın bürosunun bulunduğu binanın elektrik ve telefon bağlantılarını kestiğini bildirdi. Filistinli yetkililer İsrail askerlerinin bir jeneratörü de imha ettiklerini söyledi.

Bir ara CNN televizyonunun canlı yayınına telefonla katılan Filistin yönetiminin barış görüşmelerindeki temsilcisi Saib Erakat, Arafat'ın sürekli olarak adamlarına "direnin" çağrısında bulunduğunu söyledi. Erakat, CNN muhabirinin "Arafat'la görüşebilir miyiz?" sorusuna ise "Uzun süre görüşemeyebilirsiniz" karşılığını verdi.

Filistinli militanın direnişi ölümle bitti

İSRAİL ASKERLERİNE ATEŞ AÇARKEN VURULDU
Dün sadece Filistin lideri Yaser Arafat'ın karargahında değil, Ramallah sokaklarında da çatışmalar meydana geldi. Filistin yönetiminin direniş çağrısına uyan halk, İsrail birliklerine silahla karşılık verdi. Ancak bu direniş uzun sürmedi, 3 kişinin öldüğü çatışmaların ardından İsrail ordusu kentte kontrolü tamamen ele geçirdi. Filistinli militanlardan birinin öldürülüş anı REUTERS haber ajansı tarafından kare kare görüntülendi.

CANSIZ BEDENİNİ KAÇIRDILAR
Ancak militan tanklardaki İsrailli keskin nişancılardan birinin silahından çıkan ve göğsüne isabet eden tek kurşunla yere yıkılıverdi. Hemen arkadaşlarının etrafını saran diğer militanlar ölen Filistinli'nin cansız bedenini bölgeden kaçırdılar.

Simit molasında takır takır taradılar
Bİr binanın altıncı katındayız. Bilgisayar ve klavye yerde tetikte bekliyoruz. Bu yazıyı sniper'ların gölgesinde yazıyorum. Çünkü sniper'ın elinde tuttuğu uzun namlulu silahın, soğuk mekanizmasını harekete geçirecek tetiğe ne zaman basacağı belli değil.

Dün gece, geç saatlerde Ramahlah'a, yağmur altında yürüyerek girdik. Kameraman arkadaşım Talip Alpuğan sigara içmemesine rağmen diğer Türk ekibiyle birlikte elinde sigara tuttu. Sigarasını içmeden tuttu çünkü herhangi bir tarafta mevzi alan ve gönderdikleri kurşuna adres tutuşturmayan silahlı kişiler, bizim gizlice bir yere sızdığımızı sanmamalıydılar. Gecenin karanlığında yerimizi belli etmenin en güzel yolu da sigara ateşleriydi.

'BU KEZ FARKLIYDI'
Sabaha karşı BMC stüdyolarının binasında bir bekleyiş başladı. Arafat'ın basın toplantısının ardından başlayan bu bekleyiş, gök gürültülerini kendine siper eden tankların Ramallah'a girmesiyle bozuldu. Sabaha karşı İsrailliler Filistin topraklarındaydı.

Her nedense her barış görüşmelerinin öncesinde ya da başladığı gün Filistin'i ve Arafat'ı zor durumda bırakacak olan canlı bombalar bir bir İsrail kentlerinde patlıyordu. Bu kez de aynısı oldu. Tankların Arafat'ın karargahının duvarlarını yıkmasının ardından Arafat'ın "Çatışarak şehit olurum teslim olmam, onların istediği ölü ya da diri olarak benim" demesinin ardından sokak çatışmaları da arttı.

Kameraman arkadışım Talip ile birlikte dün sabah 10.40'ta Ramallah'ın ana caddelerinin birinde dolaştık. Filistinli askerler, polisler ve eylemciler dışarıdaydı; sivil halk ise yoktu. Yaklaşık 10 dakika kadar burada çekimler yaptıktan sonra kaldığımız binaya geri döndük. Ben simit almak için tekrar dışarı çıktım. Dışarıda hafif sakallı, siyah deri ceketli, jean pantalonlu bir Filistin askeri ile selamlaştım.

Daha sonra yukarı çıktım, camdan baktığımda onun artık yaşamayan bedenini gördüm. Belki de simiti alırken bize, bir mermi yakınlığındaki İsrail'li sniper bir onu, bir beni seçti ama sonunda onda karar kıldı ve ben binaya çıktıktan sonra hedefini yok etti.

'ÖLDÜ' İŞARETİ YAPTI
Hemen kaldığımız binadan çekim yapmaya başladık, bu sırada çatışma devam ediyordu ve ambulans geldiğinde Filistinli sağlık memuru hepimizin bildiği şekilde elini boğazına götürüp "artık yaşamıyor" işaretini yaptı. Daha sonra ambulans cesedi alarak olay yerini terk etti.

Hem biz hem de ölenin arkadaşları normale döndük. Bir süre sonra espri yapmaya bile başladılar.

Şaron: O bizim düşmanımız
ABD Başkanı George Bush'un özel temsilcisi Anthony Zinni'nin başlattığı ateşkes görüşmeleriyle yeşeren barış ümitlerini bitiren Çarşamba günkü saldırıya İsrail'in çok sert bir misilleme yapacağı bütün taraflarca biliniyordu. Filistin yönetimi İsrail saldırısına önlem olarak Ramallah'taki bütün resmi binaları boşaltmış, halk gıda ve ilaç stoku yapmaya başlamıştı. Bu gergin bekleyiş içinde Filistin lideri Yaser Arafat önceki gece saldırıyı önleyebilmek için son bir girişim yaptı. Koşulsuz bir ateşkese hazır olduğunu, Zinni'nin planını kabul ettiğini açıkladı. Ancak İsrail Başbakanı Ariel Şaron'dan beklemediği, sert bir karşılık aldı: Arafat şimdiye kadar 50 kez böyle açıklamalar yaptı, 10 kez ateşkesi ilan etti. Ama her seferinde sözünü tutmadı. Boş sözlere karnımız tok...

'SÜRGÜNE GÖNDERELİM'
Şaron bu açıklamanın ardından alınacak önlemlerin konuşulacağı güvenlik kabinesini topladı. 8 saat süren toplantının temel gündem maddesi Arafat'a ne yapılacağıydı. Toplantının 6'ncı saatinde Şaron, "harekat başlasın" emrini verdi. 1 saat sonra Savunma Bakanı Benyamin Ben Eliezer merakla beklenen bir konuya açıklık getirdi: Arafat'a fiziksel olarak zarar vermek niyetinde değiliz... Ama toplantı sonrası Şaron şimdiye kadarki en sert açıklamasını yaptı: Arafat bizim düşmanımızdır! Toplantıda alınan kararları Kabine Bakanı Raanan Cohen basına duyurdu. "Düşman" ilan edilen Arafat dünyadan izole edilecek, karargahından çıkmasına izin verilmeyecek. 10 bin yedek asker silah altına alınacak.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır