Mahkemelik Şarkı

Tual grubunun, "Pencere" isimli albümünün isim şarkısı, grup elemanlarından İskender Türsen ile Ayna grubundan Erhan Güleryüz'ü mahkemelik yaptı. Ayna grubu 90'lı yılların en popüler grubu... Tual grubu ise ilk albümlerini 1987 yılında yaptı. Ancak ilk albüm Tual grubu adına hiçbir ses getirmedi.

Erhan Güleryüz, Ayna grubunun beyni, profesyonel bir müzik adamı. İskender Türsen ise Tual grubunun elemanlarından biri ve öncelikle bir hekim ve sonra bir müzik adamı. Açıkcası yarı profesyonel bir sanatçı. Her ikiside İzmir'den çocukluk arkadaşı. Hatta 1985, 1986 yıllarında birlikte müzik çalışmaları yapmış iki arkadaş. Bugün ise her ikisi de kozlarını mahkemede paylaşıyor. Gerekçesi ise bir şarkı... Erhan Güleryüz, Rafet El Roman'ın plak şirketinin etiketi ile piyasaya çıkan ve Tual grubunun ikinci albümü olan "Pencere" nin satışını tedbir kararı alarak durdurttu. Güleryüz, sözkonusu albüm ile aynı adı taşıyan "Pencere" isimli şarkının eser sahibinin kendisi olduğunu iddia ediyordu. Nitekim, Erhan Güleryüz'ün bağlı olduğu plak şirketi Erol Köse Prodüksiyon, kendi sanatçısı Göktan'a, aynı şarkıyı "Sen" adı ile ve yeni bir düzenlemeyle okuttu. Bu durumda ortada bir şarkı vardı fakat aynı sözler ve farklı düzenlemelerle bir grup ve bir solist tarafından yorumlanıyordu. Bu kez Tual grubu karşı bir dava ile albümlerinin satışını durduran tedbir kararını kaldırttı. Açılan karşı davada, Erhan Güleryüz'ün eser sahibi olduğunu ispatlayan noter belgelerinde şaibe olduğu ortaya çıktı. İki eski dost şimdi 8 Nisan' daki mahkeme kararını bekliyor. Bilirkişi değerlendirmesi ve noter belgeleri doğruyu ve yanlışı ortaya çıkaracak. İşte asıl kıyamet o zaman kopacak. Çünkü biri düzenbaz ama acaba kim?

Yeni Çıkan Albümler

Zülfü Livaneli / Nazım Türküsü ( ADA ) ****
"Nazım Türküsü", ilk olarak 1978 yılında yayınlanmış ve o dönemin koşullarında LP olarak piyasaya çıkmıştı. O yıllarda 51 hafta listebaşı kalan albüm, bu kez CD ve kaset olarak karşımızda. Albümde yer alan ve Maria Faranduri, Joan Baez gibi dünyaca ünlü sanatçılarında repertuarlarına aldıkları şarkılar, Nazım şiirlerinin, şiir-şarkı bütünlüğünün sağlandığı en iyi örnekleri diyebilirim. "Karlı Kayın Ormanı" ve "Hoşçakal Kardeşim Deniz" şarkılar bu albüm sayesinde ne denli ölmez eserler olduklarını bir kez daha anımsatıyorlar. Hiç bir zaman yorumcu iddiası taşımayan ancak bir besteci olarak bu ülkenin önemli müzikal değerlerinden biri olan Livaneli'nin, "Nazım Türküsü" albümü gerçek bir sanat eseri. Üstelik büyük şairin 100. doğum yıldönümüne rastlamış olması projeyi daha da özel kılıyor.

Funda Arar / Alagül ( TMC ) **
Yeni kuşak kadın vokaller içinde en iyiler arasında yer alan bir isim. Medyatik bir kimliğin peşinde olmadığı için onu tanıyanlar sadece ilk albümünü keşfetmiş olanlar. "Alagül", Funda Arar'ın ikinci solo albümü. Albümle aynı adı taşıyan "Alagül", açıkcası albümün en iyi şarkısı... Biraz "Körpeciğim" biraz da yabancısı olmadığımız "Arapsaçı" hepsi o kadar. Onun dışında repertuar oldukça zayıf. Buna bir de aranjörün düzenlemelerdeki fakirliği eklenince, ortaya Türkiye'nin ticari koşullarında başa güreşemeyecek bir albüm çıkıyor. Halbuki Funda Arar bir solist olarak zirveye oynaması gereken bir yetenek. Zirve ancak güçlü bir repertuar ve yenilikçi aranjörle olur. Bir not daha... Albümde yer alan, Funda Arar imzası taşıyan şarkı sözleri ve besteler dikkat çekici. Kayda değer örnekler... Sanatçı bu yeteneğinin ürünlerini vermeye devam etmeli.

NOSTALJİK NİLÜFER DEDİKODUSU
Yıl 1975... Eurovizyon Şarkı Yarışması Türkiye finali yapılıyor. Finalin en büyük adayı, Nilüfer adındaki genç kız. Son anda dedikodular çıkıyor. Nilüfer için para yedirildiği iddiaları ortaya atılıyor. Hemen ardından, Nilüfer'in yarışma şarkısının bir Fransız bestesi olduğu öne sürülüyor. Bu dedikodular üzerine genç şarkıcı, bestecisi ile birlikte yaptığı basın toplantısında çeşitli deliller göstererek kendini temize çıkarıyor. Bununla da yetinmiyor ve kendi deyimi ile "yarışmaya gölge düşürmemek için" Eurovizyon Türkiye finalinden çekiliyor. O yıl yarışmayı iki şarkı birinci bitiriyor. Semiha Yankı ve Cici Kızlar ipi birlikte göğüslüyorlar. Kura çekimi yapılıyor ve Türkiye'yi Stockholm'de henüz 17 yaşında olan Semiha Yankı temsil ediyor. Nilüfer adındaki o genç kız yaşamı boyunca Türkiye adına asla Eurovizyon'da yer almıyor ancak Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük seslerinden biri oluyor. Onun döneminde yarışta olanlar gerilerde kalırken Nilüfer adı bügününde en popüler isimlerden biri olmayı sürdürüyor.

EN ÇOK SATANLAR

Yerli Market
İlhan Şeşen / Neler Oluyor Bize DMC

Orhan Gencebay / Klasikler 2 KERVAN

Murat Göğebakan / Ay Yüzlüm ÖZBİR

Kekilli / Yedialtı BOĞAZİÇİ

Muazzez Ersoy / Senin İçin DMC

Kıraç / Zaman TMC

Ebru Gündeş / Ahdım Olsun UNIVERSAL

Funda Arar / Alagül TMC

Teoman / Gönülçelen NR1

Işın Karaca / Anadilim Aşk POWER

Yabancı Market

Shakira / Servicio De Lavanderia

Robbie Williams / Swing When You're Winning

Buddha Bar 4

Lara Fabian / Nue

Power Hits 11

Andrea Bocelli / Toscana

Cafe Del Mar / Volumen Ocho

Deep Dish / Moscow

Dany Brillant / Dolce Vita

Gotan Project / La Revancha Del Tango

* Türkiye'de albüm satış raporlarında gerçek rakamlar açıklanmadığı için "En Çok Satanlar" listesinde sıralama yapılmamıştır.

Ben diyorum ki
"Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan asla yatağa gitmeyin."

Şafak KARAMAN