Korumayı 4. kurşun yaktı
Çevredekilerin uyarılarına karşın, silahını dört kez üst üste ateşleyen banka koruması, hukukçulara takıldı. Soygunlarda görevini yerine getiremeyen emniyet teşkilatı ise Özdemir'e...
Kadıköy Finansbank'ta iki soyguncunun banka koruma görevlisi tarafından öldürülmesi uzun uzun tartışıldı. Koruma 2 soyguncuyu vurmakla haklı mıydı? Yoksa haksız mı? Gazetelere manşet oldu. Köşe yazarları günlerce bu konuyu yazdı, televizyonlarda tartışma programları yapıldı. Ama sorunun asıl cevabı satır aralarında kaldı. Şimdi size olayı polis tutanaklarına, görgü şahitlerinin ifadelerine ve konuştuğum emniyet müdürlerinden aldığım bilgilere göre tekrar anlatmak istiyorum ki, olayların gelişimi ve bunun nedenleri netlik kazansın...
Banka soyguncuları içeriye girdiklerinde Mustafa Muratoğlu vezneye doğru giderken Suat Durmuş, güvenlik görevlisini etkisiz hale gitirecekti. Ama güvenlik görevlisi direnip Suat'la kavga etmeye başlayınca işler ters gitti. Güvenlik görevlisi Engin Bozkurt hiç ummadıkları bir şekilde karşı koymaya çalışıp silahını vermek istemiyordu. Bunun üzerine sinirlenen Suat, silahı ateşlemeye çalıştı ama silahı tutukluk yaptı.
Suat'la kavgasının dozunu arttıran Engin, bu sefer kendi silahını ateşleyerek Suat'ı iki kurşunla yaraladı. Bir anda bankanın içi kanlar içinde kalmıştı. Silah sesi üzerine vezneden paraları almış olan Mustafa arkadaşının halini gördü; güvenlik görevlisi Engin'in üzerine yürüyerek onu hem dövüp hem de elindeki tabanca ile yüzüne vurmaya başladı. Aldığı kurşun yaralarına rağmen düşmeyen ve gücünü kaybetmeyen Suat da kavgaya devam edince güvenlik görevlisi Engin yüzüne aldığı darbelerle yere düştü.
Önde Suat, arkada Mustafa bankadan kaçmaya çalışırlarken, koruma Engin Bozkurt ayağa kalkmayı başardı. Ve önce Mustafa'yı vurarak öldürdü. Daha sonra 5 metre ileride bulunan Suat'a silahını doğrultan Engin, onu da önce arkadan; yere düşünce de önden bir kere daha vurdu. Tam 4 kurşun yarası alan Suat kanlar içinde kaldı, ama ölmemişti. Çevreden yetişen insanlar koruma görevlisini 'Dur artık ateş etme' diyerek durdurdu; ancak hastaneye kaldırılmak istenen Suat yolda öldü.
HUKUKÇU KARARI
Olayı soruşturan Kadıköy Cumhuriyet Savcısı'nın 'kastı aşan' ifadesini kullandığı nokta da bu an. Hukukçulara göre dördüncü kurşun gereksizdi. Bankanın içinde iki kurşun yarası aldıktan sonra kaçarken arkadan üçüncü kurşunu da alıp yere yığılan Suat Durmuş'a, yerdeyken sıkılan son kurşuna hiç ama hiç gerek yoktu.
Banka koruma görevlileri özel eğitim aldıktan sonra bu göreve getiriliyorlar ve bellerine silah takıyorlar. Hangi durumda ne yapmaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. Olay, bir soyguncu ve evine girdiği sade bir vatandaş arasında yaşansaydı; o vatandaşın bu davranışı belki daha kabul edilebilir olurdu. Ama, eğitimli bir koruma için durum farklı. İşte bunun için Kadıköy Cumhuriyet Savcısı, koruma görevlisi Engin Bozkurt hakkında 8 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. 'Kastı aştı' iddiası 4'üncü kurşun nedeniyle oluştu.
Şimdi bazıları şu soruyu sorabilir: Hırsızın hiç mi suçu yok? Var elbette var. Ve, onlar suçlarının cezasını hayatlarını kaybederek ödediler. Yakalansalardı; silahlı soygun suçundan en az 24 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacaklardı. Fakat bütün bunlar koruma görevlisinin kastı aşarak 2 kişiyi öldürme suçunu işlemesine neden değil.
ÖZDEMİR NEDEN ÖVDÜ?
Bu arada olay sonrasında İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, güvenlik görevlisini 'alnından öpeceğini' söyleyince ortalık karıştı. Müdürün öpme nedenini de daha sonra anladım... Aynı gün İş Bankası'nın 4.Levent Şubesi'ni soyanlardan hiçbir iz yok. İstanbul Emniyeti'nin en tecrübeli ve uzman kadrosu bu işi çözmek için çalışıyor. Olay günü rehin alınan trafikçi ile olması gerektiği halde banka yakınındaki görev yerinde olmayan başka bir polis açığa alındı.
Araştırdım; İstanbul polisi, herhangi bir banka soygununda alarma basılması durumunda 2 veya 3 dakika içinde müdahelede bulunabiliyor. Ama son soygunlarda bu gerçekleşememiş. Müdür aslında kendi emniyet teşkilatına korumayı örnek gösteriyormuş. Vurmayı ya da öldürmeyi değil elbette ama müdahele etme ve karşı koyma azmi ve yürekliliğini...
|