kapat
22.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Tanıklarım var tutanak tutturdum

Yazdığı kitapta Kenan Evren'in kendisine hediye edilen mücevherleri önce devlete hibe edip sonra geri aldığını belirten Baytaş, iddialarında ısrarlı: "Evren'in infial göstermesini yadırgadım. Daha önce de plaketleri denize attığını inkar etmişti. Yazdıklarımın arkasındayım, tanıklarım var.."

Turizm Bakanlığı eski müsteşarı Kemal Baytaş ile 7'inci Cumhurbaşkanı Kenan Evren arasındaki "Mücevher tartışması" büyüyor. Evren'in iddiayı reddetmesi ve Baytaş'ı mahkemeye vereceğini açıklamasının ardından dün de Baytaş "Ben sözlerimin arkasındayım. Tanıklarım var ve tutanak tutturdum" diye karşı atağa geçti.

"Bir Bürokrat ve Devlet Baba" isimli kitabında Evren'in kendisine hediye edilen bazı mücevherleri önce devlete hibe edip, sonra geri aldığını yazarak tartışma başlatan Baytaş dün SABAH'a yaptığı açıklamada "Evren'in infial göstermesini yadırgadım" dedi. Baytaş ile Evren arasında mahkeme yoluna doğru ilerleyen olayda tarafların iddiaları ve cevapları şöyle:

EVREN: Bu iddiaya çocuk bile inanmaz.

BAYTAŞ: Bu olayı ilk yazan ben değilim. Bundan tam 14 yıl önce Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun da, aynı bana söylendiği gibi istihbar etmiş. O zamanlar SABAH Gazetesi yazarı olan Coşkun, 23 Aralık 1998 tarihinde aynı olayı aynı mealde dile getirerek, "kayıp mücevherat" başlığı ile yazdığı yazı manşetten verilmişti. Bekir Coşkun bu köşe yazısında (Bir kısım hediyeler, gerdanlıklar, bilezikler, yüzükler, Ankara'dan İstanbul'a gelirken ortadan kayboldu. Ankara'da olanlar, İstanbul'da yok oldu) diye yazmıştı. Evren o zamanlar SABAH'a (Evet geri aldım İstanbul'a göndermedim, sonra göndereceğim) açıklamasını yapmıştı. Şimdi ise Sayın Evren (Gönderdim ama çalındı) diyor. Mücevherler Evren'in iddia ettiği gibi İstanbul'da iki yıl sergilenmiyor. Bekir Coşkun'un yazısından sonra İstanbul'daki müzeye verildi denen tarihten üç ay sonra 6 Temmuz 1989 tarihinde çalınma olayı çıkıyor.

EVREN : Dönemin Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel beni Marmaris'ten aradı ve böyle bir konuyu Kemal Baytaş'a söylemediğini bildirdi.

BAYTAŞ: Mehmet Özel inkar ediyor. O tarihlerde bu konuyu bana odamda anlatan Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'dir. Şimdi ise inkar ediyor. Ama bunları bana anlattığında odamda kamuoyunca tanınan iki arkadaşım daha vardı. Şimdi de o arkadaşlar bana gelip bu konuşmaya tanık olduklarına dair tutanak düzenlemişlerdir. Gerektiğinde bunlar açıklanacaktır.

EVREN: Emekli paşalara Korkut Eken olayı dolayısıyla saldırı başladı. Evren paşayı da buna nasıl dahil ederiz diye düşündüler bu konuyu uydurdular.

BAYTAŞ: Bekir Coşkun 14 yıl önce bunu yazdığı zaman Korkut Eken ya da emekli generaller olayı mı vardı? Benim kitabım bundan tam 6 ay önce basım için Doğan yayınevine verilmiş, matbaanın yoğun iş programı nedeniyle bir hafta önce basılabilmiştir. 6 ay önce emekli generaller konusu mu vardı? Ben bir yazar olarak daha önce yazılmış ve bana anlatılmış bir konuyu ilginç görerek kitabıma aldım. Bunu art niyete bağlamak art niyet olur.

EVREN: Ben geri aldım demedim.

BAYTAŞ: Kendi şahsında devlete verilmiş hediyelerle ilgili, bir hafta boyunca değişik ajans ve gazetelerde (Evren hediyeleri geri aldı, Bu benim malım yahu) şeklinde kendisine atfen açıklamalar yapılıyor. Ama şimdi (hayır demedim) diyor. Vaktiyle de kendisine verilen tüm plaketleri denize attığını söylemiş, sonra (hayır atmadım) demişti.

EVREN: Mehmet Özel tanıklık yapar.

BAYTAŞ: Evren, TV'de Mehmet Özel'in kendisine eşyaları demirbaşa kaydetmediklerini söylediğini açıklıyor. Bu durumda Evren'in esas mahkemeye vereceği kişi bu eşyaları demirbaşa kaydetmediklerini söyleyen Mehmet Özel'dir. Çünkü Özel bu şekilde delilleri yok etme suçu işlemiştir. Kitabımın ön sözünde kimseye bir düşmanlık ya da bir husumetimin söz konusu olmadığı içtenlikle belirtilmiştir. Ayrıca kitaptaki Evren'le ilgili bölümde (Dilerim Evren konusu ile ilgili bir açıklama yaparak Kamu oyunu aydınlatır) şeklinde bir ibare de yer almaktadır.

'Kuyruk acısı'na tepki
Kemal Baytaş, Evren'in (Kemal Baytaş denen kişi bunu kuyruk acısı ile yapmıştır) sözlerine tepki gösterdi. Baytaş şunları söyledi: "Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiye, bu ifade tarzı, bu argo tabirler yakışıyor mu? 12 Eylül döneminde ben görevdeydim. O sabah makamıma gittim ve bir Albay müsteşarlığa devam edeceğimi bildirdi. Sonra Kültür ve Turizm bakanlıkları birleşti, Kemal Gökçe de atandı ve iki müsteşar çalıştık. Servet Bilgi, Necdet Öztorun, Sabri Yirmibeşoğlu başta olmak üzere 12 Eylül dönemindeki etkin paşalar ile yakın dostluk ilişkim vardı, tümü beni tanır. Bunları kitabımda da aktardım."

BAYTAŞ, Evren'in "Bu iddiayı kitabın satışını arttırmak için ortaya attı" şeklindeki sözlerine ise şu cevabı verdi: "Ben kitap tüccarı değilim. Sadece anılarımı ve gerçekleri yazdım. Tümünün belgesi ve tanığı vardır. O dönemde gazeteci Taner Dedeoğlu'nun çektiği bir fotoğraf var. Bu fotoğraflar Milliyet Gazetesinin Renk ilavesinde (küçük fotoğraf) yayınlandı. Bu fotoğrafta Etnografya müzesinde sergilenen hediyeler arasında gerdanlıklar, broşlar ve yüzükler görülüyor. Daha sonra İstanbul askeri müzede sergilenenlerin de fotoğrafları yayınlandı. O fotoğraflarda ise, bu yüzük gerdanlık ve bilezikler yok."



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır