Turizm Bakanlığı eski müsteşarı Kemal Baytaş ile 7'inci Cumhurbaşkanı Kenan Evren arasındaki "Mücevher tartışması" büyüyor. Evren'in iddiayı reddetmesi ve Baytaş'ı mahkemeye vereceğini açıklamasının ardından dün de Baytaş "Ben sözlerimin arkasındayım. Tanıklarım var ve tutanak tutturdum" diye karşı atağa geçti.
"Bir Bürokrat ve Devlet Baba" isimli kitabında Evren'in kendisine hediye edilen bazı mücevherleri önce devlete hibe edip, sonra geri aldığını yazarak tartışma başlatan Baytaş dün SABAH'a yaptığı açıklamada "Evren'in infial göstermesini yadırgadım" dedi. Baytaş ile Evren arasında mahkeme yoluna doğru ilerleyen olayda tarafların iddiaları ve cevapları şöyle:
EVREN: Bu iddiaya çocuk bile inanmaz.
BAYTAŞ: Bu olayı ilk yazan ben değilim. Bundan tam 14 yıl önce Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun da, aynı bana söylendiği gibi istihbar etmiş. O zamanlar SABAH Gazetesi yazarı olan Coşkun, 23 Aralık 1998 tarihinde aynı olayı aynı mealde dile getirerek, "kayıp mücevherat" başlığı ile yazdığı yazı manşetten verilmişti. Bekir Coşkun bu köşe yazısında (Bir kısım hediyeler, gerdanlıklar, bilezikler, yüzükler, Ankara'dan İstanbul'a gelirken ortadan kayboldu. Ankara'da olanlar, İstanbul'da yok oldu) diye yazmıştı. Evren o zamanlar SABAH'a (Evet geri aldım İstanbul'a göndermedim, sonra göndereceğim) açıklamasını yapmıştı. Şimdi ise Sayın Evren (Gönderdim ama çalındı) diyor. Mücevherler Evren'in iddia ettiği gibi İstanbul'da iki yıl sergilenmiyor. Bekir Coşkun'un yazısından sonra İstanbul'daki müzeye verildi denen tarihten üç ay sonra 6 Temmuz 1989 tarihinde çalınma olayı çıkıyor.
EVREN : Dönemin Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel beni Marmaris'ten aradı ve böyle bir konuyu Kemal Baytaş'a söylemediğini bildirdi.
BAYTAŞ: Mehmet Özel inkar ediyor. O tarihlerde bu konuyu bana odamda anlatan Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel'dir. Şimdi ise inkar ediyor. Ama bunları bana anlattığında odamda kamuoyunca tanınan iki arkadaşım daha vardı. Şimdi de o arkadaşlar bana gelip bu konuşmaya tanık olduklarına dair tutanak düzenlemişlerdir. Gerektiğinde bunlar açıklanacaktır.
EVREN: Emekli paşalara Korkut Eken olayı dolayısıyla saldırı başladı. Evren paşayı da buna nasıl dahil ederiz diye düşündüler bu konuyu uydurdular.
BAYTAŞ: Bekir Coşkun 14 yıl önce bunu yazdığı zaman Korkut Eken ya da emekli generaller olayı mı vardı? Benim kitabım bundan tam 6 ay önce basım için Doğan yayınevine verilmiş, matbaanın yoğun iş programı nedeniyle bir hafta önce basılabilmiştir. 6 ay önce emekli generaller konusu mu vardı? Ben bir yazar olarak daha önce yazılmış ve bana anlatılmış bir konuyu ilginç görerek kitabıma aldım. Bunu art niyete bağlamak art niyet olur.
EVREN: Ben geri aldım demedim.
BAYTAŞ: Kendi şahsında devlete verilmiş hediyelerle ilgili, bir hafta boyunca değişik ajans ve gazetelerde (Evren hediyeleri geri aldı, Bu benim malım yahu) şeklinde kendisine atfen açıklamalar yapılıyor. Ama şimdi (hayır demedim) diyor. Vaktiyle de kendisine verilen tüm plaketleri denize attığını söylemiş, sonra (hayır atmadım) demişti.
EVREN: Mehmet Özel tanıklık yapar.
BAYTAŞ: Evren, TV'de Mehmet Özel'in kendisine eşyaları demirbaşa kaydetmediklerini söylediğini açıklıyor. Bu durumda Evren'in esas mahkemeye vereceği kişi bu eşyaları demirbaşa kaydetmediklerini söyleyen Mehmet Özel'dir. Çünkü Özel bu şekilde delilleri yok etme suçu işlemiştir. Kitabımın ön sözünde kimseye bir düşmanlık ya da bir husumetimin söz konusu olmadığı içtenlikle belirtilmiştir. Ayrıca kitaptaki Evren'le ilgili bölümde (Dilerim Evren konusu ile ilgili bir açıklama yaparak Kamu oyunu aydınlatır) şeklinde bir ibare de yer almaktadır.