Evlilik bir kelime değil uzuuuun bir cümledir
Salı günkü Günaydın'da Bir Yastıkta Kocayın köşesini görünce nasıl sevindim ve aynı anda nasıl gıpta ettim; anlatamam. Hafızam beni altı yedi yıl önceye götürdü. Milliyet'in ek yayınlarını yönetirken yapmak istediğim şeylerden biri işte böyle bir bölümdü.
Fikir benim değildi canım; New York Times'dan esinlenmiştim. ABD'nin bu saygın ve yenilikçi gazetesi her Pazar, Sunday Styles ekinde en az bir koca sayfayı evlenenlere ayırır: Gelin kim? Damat kim? Yaşları, meslekleri nedir? Nasıl tanışmışlar? Nikahta, düğünde unutulmaz bir olay olmuş mu? İlginç bir hediye gelmiş mi? Nerede yaşayacaklar? Üç dört paragraf içinde bu soruların cevabını bulursunuz.
Ben de Pazar ekinde işte böyle bir köşe hazırlamak istemiştim ama kısmet olmamıştı; hem eleman azlığından, hem de kolay bir iş olmadığından... Bir iki deneme yapmış ve tuhaf zorluklarla karşılaşmıştık: O telaş içinde bazı çiftler konuşmak istememiş; hatta terslenenler olmuştu. Evlendirme dairesinin 'resmi' fotoğrafçısı, "Yoksa bunlar benim ekmeğimi elimden mi alacak" diye kıllanıp muhabirlerimize kış kış çekmişti. Tehdit bile edilmişti arkadaşlarımız. İşte bu nedenle yeni köşeye bayıldım (ve gıpta ettim).
TÜRKİYE'NİN FOTOĞRAFI
Böyle bir köşeye bazıları burun kıvırabilir. Halbuki ünlüler kadar, sıradan insanların da evlilikleri -biraz da serde sosyologluk olduğundan- benim çok ilgimi çekiyor. Orada biz Türklerle ilgili kah şaşırtıcı, kah eğlenceli enstantaneler yakalıyor, yaşam biçimlerimize ilişkin önemli ip uçları buluyorsunuz. Hatta, biraz hayal gücüyle kafanıza göre spekülasyonlar yapmak da mümkün. Bakın nasıl:
Örneğin Salı günü bu köşede pazarlama müdürü Cem ve yer hostesi Şeli'yi tanıdık.
Şeli isminden hareketle ben onların Musevi olduğunu düşündüm. Musevi arkadaşlarımdan bilirim, sayıları azaldığı için evlenecek insan bulmakta zorlanırlar. Bir Müslüman ile evlenmek ise hem aileler arasında, hem de çocuğun dini konusunda sorunlarla karşılaşmalarına yol açabiliyor. Bu nedenle de özellikle Musevi kadınlar uygun bir erkek bulduklarında kaçırmamaya çalışıyorlar. İşte Şeli'nin şu sözlerini zihnimden bunlar geçerek okudum: "Ben evlenme teklif ettim. Arabada giderken aniden, 'Artık evlensek' dedim, hatta bir süre de ısrar ettim." Yani: Bulmuş, bırakmamış!
Keşke Günaydın'ın sayfa sayısı daha fazla olsa da, 'Bir Yastıkta Kocayın' köşesinin hacmi artsa. Adam boşuna dememiş, "Evlilik bir kelime değil, uzun bir cümledir" diye: Oku oku bitmez!
Dünya Şiir Günü
Son yıllarda ünlü yazarlar adına internette siteler açılıp, tartışma grupları (e-groups) oluşturuluyor: Orhan Pamuk, Alev Alatlı, Sunay Akın, Cezmi Ersöz gibi... Bunlara son olarak Hilmi Yavuz'unki de eklendi.
https://groups.yahoo.com/group/hilmiyavuz
adresindeki siteyi tıkladığınızda, Hoca'nın Doğu Şiirleri adlı nefis kitabında yer alan 'Doğunun Geçitleri' şiiriyle karşılanıyorsunuz. 21 Mart Dünya Şiir Günü olduğu için küçük bir bölümünü buraya alıyorum:
ve biz, öyle ki, bu yolculuğu
bir rüya ile geçtik
çok uzun anlatmak gerekti
ve biz, sadece ima ile geçtik
|