Hırslı erkeğin seksi kötüdür!
12:30 Öğlen yemeği paydosu. Haftanın sonundayız ben hâlâ hiçbir iş bitirmiş değilim. Bu haftalık plan olayını da nereden çıkardılarsa... Her pazartesi geçen haftanın muhasebesini yapıyoruz. Sen beş haber önerdin, üç iş teslim ettin, çok ayıp; sen dördünü de yaptın ama yetmez; Zehra bu ne rezalet bir tanecik haber teslim etmişsin... "Ama o bir dosya haber! Yapması bir hafta sürüyor!" "Hiç umurumda değil. Sonuçta elime bir tane iş geçti"...
İşte bu tip böğürmeler karşısında bir gün kendimi tutamayıp rezalet çıkaracağım diye korkuyorum. Bir gün, "eşinizle dün akşam başarısız bir seks deneyimi geçirdiniz galiba" diyeceğim. Ya da haber önerirken adamın gözünün içine baka baka "iş hayatında hırslı erkeklerin kötü seks hayatları olduğu saptandı" gibi önerilerde bulunacağım. Karşı çıkma şiddetine göre şefimin özel hayatı hakkında bilgi sahibi olacağım. "yok artık devenin nalı" derse tamam, kesin feci durumda. "Allah Allah?!" diye şaşırırsa o zaman iyi durumda...
Amaan şefimin seks hayatından bana ne. Sen kendininkine bak!
Şapkalı sahnede
Bu akşam "şapkalı delikanlı" gelecek!!! Sabah aradı. Bu sefer hiç şapka mevzuunu açmadı. "Bu akşam ne yapıyorsun" diye sordu. Demek ki şapkadan daha değerliyim. Bu da bir aşamadır. Fakat kontrpiyede kaldım. Yemek hazırlasam mı hazırlamasam mı? Daha bu aşamada yemek hazırlamak, çok değer veriyormuşum izlenimi yaratır. Halbuki değer verdiğim falan yok. Onu kötü amaçlarım için kullanacağım. He he heeee.... Fakat tabii bunu da bariz hissettirmemek lazım. Azgın falan da zannedebilir. Bu kötü bir şey değil ama Ceyda'nın kulağına böyle giderse arkadaşlığımız bitebilir. Ceyda'ya hâlâ bir şey demedim.
Bir keresinde çok saçma bir şey başıma gelmişti. Yine böyle kötü amaçlar için çocuğun birini ağıma düşürmeye çalışıyordum. Neyse sonunda geldi bu. Başladık şarap içmeye. Ben üç bardak şarap içtikten sonra natürelman çocuğun üstüne atladım. Bir iki debelendik. Fakat sonra bir tuhaflık olduğunu anladım. Çocuk öpüyor möpüyor ama farkettim ki isteksiz. Tüü yanlış kapıya dadanmışım derken, cocuk ayağa kalktı, gitti sandalyeye oturdu ve bir sigara yaktı. Ben "galiba şişmanladım, çekiciliğimi yitirdim, gidip biraz spor yapayım" diye hayıflanırken çocuğun gözü yaşarmaya başladı...
Meğer o, büyük bir AŞKLA bana gelmişmiş! İşin içine cinsellik girince kendini çok kötü hissetmiş. Ve... ve... KENDİSİNİ KULLANILMIŞ HİSSETMİŞ!!!
Roller değişti
O an şak diye düşüp bayılıyordum. Kıyamet kopuyor zannetim. Herşey tersine dönmüş! Biz kızlar bu lafı derken, erkekler de demeye başlamış... Gecenin kalan saatlerini çocuğu teselli etmekle geçti.. Ve hiç istemediğim halde onu esasında ne kadar sevdiğimi ve bu sevgiden dolayı dayanamayıp üzerine atladığımı falan anlattım. Çocuk çok sevindi, bunun üzerine o da heyecanlandı ve sıkı bir seksimiz oldu... Sonra da hoplaya zıplaya gitti..
Giderken ona "ben seni ararım" bile demiştim.
Ve tabii ki aramadım.
Yani roller tamamiyle değişmişti...
O zaman ilk defa erkeklerin dünyasını anladım... Gerçek bir erkek gibi davranmıştım. Canım sadece seks istiyordu... Bunun için yalan söyleyebiliyordum... Üstelik karşımdakinin duygularıyla da oynayabiliyordum...
Ve bundan hiçbir vicdan azabı duymuyordum...
Yemin ederim çok süper bir şeymiş...
Yani duygusuz olmak...
Bir daha ne yazık ki olmadı. Geçici bir testesteron zehirlenmesi olmalı... O günlerde etrafımda iş yüzünden çok erkek vardı yanlış hatırlamıyorsam... Olan zavallı Barış'a olmuştu. Çocuk defalarca not bırakmış, yüzlerce kere görüşmek istemişti... Herhalde çok şaşırmıştır. Bir kız ben sana aşığım diyor, onunla yatıyor ve bir daha hiç aramıyor. Bu olayı hangi erkeğe anlatsam "kesin gaydir, henüz kendi bile farkında değil" diyordu. Hangi kıza anlatsam çok romantik buluyordu...
Bence hiçbiri değil.
Bir kızlar böyle uyuz olduğumuz için adamlar öyle vicdansız davranıyor.
Tuğçe BARAN
|