Avrupa Kupaları'nda evinde 20 maçtır yenilmeyen Galatasaray hem bu unvanını, hem de üst üste ikinci kez Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynama şansını kaybetti.
Galatasaray'ın bulunduğu B Grubu, gerçekten en 2 final oynandı. Liverpool başardı ama G.Saray gruptaki şanssızlığını dün gece de üstünden yine atamadı.
Bu grupta Galatasaray güçlü rakipleri karşısında hep aynı görüntüyü verdi. Avrupa'da maçlara çok iyi konsantre olan, ilk yarıları müthiş bir tempoyla oynayan, hatta kapasitesinin üstüne çıkan Cimbom'da ikinci yarılarda tempoda düşmeler olduğunu gördük. Tıpkı dün akşam olduğu gibi... Ve yenilen goller de hep bu dönemlerde geldi.
Galatasaray ilk yarıda kazanmak için elinden gelen herşeyi yaptı. Özellikle Ergün ve Hasan'ın sol taraftan yaptıkları ataklar ve ortaya koydukları mücadele takdir edilmeye değer. Ümit Karan ve Arif de golü yakalayabilmek için ellerinden gelen herşeyini ortaya koydular.
Son hareketlerde biraz daha başarılı olsalar veya şansları olsaydı, skoru değiştirebilirlerdi.
Aslında ilk yarıda G.Saray galibiyeti yakalayabilecek çok önemli gol pozisyonları buldu. Dün akşam yenilen gol, ne Barcelona'nın başarısı ve becerisiyle, ne de G.Saray'ın temposunun düşmesiyle alakalıydı.
Liverpool maçının fatihi ve çok başarılı bir grafik çizen Kolombiyalı kaleci Mondragon'un tutabileceği bir topu elinden kaçırması gerçekten büyük talihsizlikti.
Golden sonra Galatasaray, daha fazla risk aldı. Beraberliği yakalasa çok şey değiştirebilirdi ki, Ümit Karan'la buna çok yaklaştı. Ama bu riskli oyun nedeniyle Barcelona'ya farklı bir skorla da yenilebilirdi. Çünkü, çok adamla hücum ederken, defansında da boşluklar verdi. Ancak Barcelona'nın kafasında ne kazanma arzusu vardı ne de cesareti.
Karşılaşmadan önce hakemle ilgili yapılan felaket senaryoları da tutmadı. Belki "Fleurquin'in ikinci yarıda pozisyonuna penaltı çalabilirdi" denilebilir. Ancak kötü bir hakem olsa, Overmars'ın da pozisyonlarından birine ilk yarıda düdük çalabilirdi.
Sonuçta Galatasaray, gerçekten Şampiyonlar Ligi'nin en zorlu grubunda çok şanssız ama ayakta alkışlanabilecek bir performansla Avrupa'ya veda etti.