Bambaşka bir Barcelona izledik. Antrenör Rexach, Rivaldo ve Saviola gibi top teknikleri yüksek iki santrforun arkasında Kluivert'i oynatırken lig şampiyonluğunu şimdiden kaybetmesi üzerine, hiç olmazsa Şampiyonlar Ligi'ndeki şansını devam ettirmek için G.Saray maçında bir devrim yaptı.

Bu kez Kluivert'i G.Saray defansı içine tek santrfor olarak attı. Bu suretle Real Madrid yorgunu olan Barcelona'ya orta alanda kalabalıklaşarak 'taktik dinlenme' şansı tanıdı. Çünkü G.Saray defansı hep dörtlü olarak geride bekliyordu. Ayrıca Kluivert de hiçbir zaman santrfor gibi saldırgan oynamadı. Çoğu kez top gelirken onu almak için geriye doğru hamle yaptı, bekçisi Emre onu kovalayınca topu Overmars'ın depar yönüne yuvarladı. Bazen Perez forvete çıktığında bu akınlar Barcelona'nın yarattığı tehlikelere imza attı. Bu, ilk maçtan kalan bir taktikti.

Biz blok defansta ve onun önündeki hareketli orta alanda ısrarla pas isabetsizliğiyle top kaybını tekrarlayarak oynadığımız halde, Saviola'yı da takımdan atan Barcelona agresif futbola imza attı. İlk maçta ilk yarıda 2 gol atan defansları yoktu. Hatta kalecileri, ilk yarıda Ümit Karan'a "al da at" diye yanlış bir çıkış yapmasına rağmen Karan, maç süresince 4 gol fırsatını kaçıran ayaktı.

G.Saray yoruldu
Berkant adeta şut atmaya korkuyordu; inanılmaz bir frikik attı, o kadar. Hasan Şaş da da tereddüt etmekte ve çalımda ısrarı sürdürünce, Barcelona defansı kavgacılığıyla tutunmayı başardı ve oyunumuzu bozdu. Rakip çok maç yorgunu. Bu yüzden ilk yarı biz daha diriydik. Ama ikinci yarı oyun eşitlendi. Onlar 29 pasa çıkamadılar ama her fırsatta 8-10 pas yaparak, topu dolaştırarak G.Saray'ı yordular. Saha dağılımında, boş adam üretmede bizden daha iyiydiler.

G.Saray maç boyunca istediği gibi top çeviremedi. Takımı yönetecek ve forvette organizasyon yapacak yaratıcı beyin yoktu. En zeki oyuncumuz Arif de bitikti. Ümit Karan topu yüzü kaleye dönük beklemediği için hep panik halinde oynuyordu. 60. dakikadan sonra G.Saray'da yorulma işaretleri başladı. Ondan sonra bize, Barça'nın saha dağılışı ve taktik olarak üstünlüğünü seyretmek düştü.

Barça dün, 'saha dağılışında en randımanlı top bekleme, paslaşma ve parselasyonla rakip defans nasıl şaşırtılır'ın dersini verdi. Kluivert ve Overmars'ın ayaklarında bu örneklendi. Biz ise çok koşan, az topla buluşan beceriksizlik örnekleriyle kupaya veda ettik. Hakemin tek hatası, Barcelona'nın golünde, yardımcısının yüzünden ofsaytı kaçırmasıydı.