Bir insanı anlamak bile bu kadar zorken; koskoca bir ülke nasıl anlaşılır?
Hele bizimki gibi kütürlerin üst üste yığıldığı; uzun tarihi boyunca bin bir değişiklikten geçen ve imparatorluğun dağılmasıyla birlikte umutsuz kitlelerin, bir sığınak haline gelen Anadolu'ya aktığı bir ülke.
Bu yüzden kafalar karışık; sinirler gergin ve insanlar öfkeli.
Sokakta yürüyenler birbirinin yüzüne kötü kötü bakıyor, her an bir kavga koptu kopacak gerginliği içinde dolaşıyorsunuz.
İşin tuhafı, bu topraklarda hep böyle yaşanmış.
Biz hayata, kendi kısacık ömür dilimimizin dar perspektifinden baktığımız için, sadece bugünkü sıkıntıları görüyoruz: Ekonomik kriz, deprem, banka soygunları, kapkaççı dehşeti vs.
Ama Osmanlı tarihçilerini açıp da birkaç sayfa karıştırdığınız zaman anlıyorsunuz ki; geçmişte yaşananlar yanında bugünkü sıkıntılar zemzemle yıkanmış gibi kalıyor.
İstanbul her zaman bir isyan, yağma, kapkaç ve deprem şehri olmuş.
Sokaklarda günlerce sipahilerle yeniçerilerin birbirini kestiğini ve Sarayburnu'nda denizin uzun bir süre kıpkırmızı aktığını okuduğunuz zaman her şeyi yerli yerine oturtuyorsunuz.
Nadide konakların nasıl yıkıldığını, Padişah Genç Osman'ın nasıl cinsel tacizlerle sokaklarda gezdirildiğini, yeniçerilerin koskoca padişaha nasıl hayasızca el attığını öğrendiğiniz zaman Türkiye'ye bakışınız değişiyor.
İstanbul'da her zaman siyaset karışık olmuş; her zaman kelleler gitmiş ve bu ülke yüzyıllardır huzur yüzü görmemiş.
Demek ki baskılar, idamlar, zulümler düzen sağlamaya yetmiyor.
Hatta tam tersine, işleri daha da karıştırıyor.
Eğer tarih okumayı bilseydik belki de Adnan Menderes'ler ve Deniz Gezmiş'ler idam edilmez, Türkiye bugün daha huzurlu bir ülke olurdu.
Ama bizde her kuşak tarihi kendisiyle başlattığı için, ille aynı yanlışları bir kez daha yapmak ısrarında.
Tarih bilinci olmayınca, bir toplum kendisiyle yüzleşemiyor.
Mesela 20. yüzyıl başlarının Türkçülük hareketini, yüz yıl gecikmeyle tekrarlamaya kalkıyor.
ooo
Geçenlerde Metin Toker, bir ülkeyi anlamak için sorunları nasıl tartıştığına bakmak gerektiğini yazmıştı.
Haklı.
Buna bir iki ölçü daha eklenebilir.
Uçak inişe geçtiği zaman aşağıda görünen kentin planlı ya da karman çorman oluşu da ülkeyi tanımanıza yardımcı olur.
Trafikte insanlar durmadan şerit değiştiriyor ve birbirinin yolunu kesmeye çalışıyorsa, o ülkenin diğer alanlarında da durum aynı demektir.
Ve bir ülkede hoparlörlerden yayılan müzik, kulağı alıştırılmamış insanlarda kaçıp canını kurtarma isteği uyandırıyorsa, ruhlar kirlenmiş demektir..