Banka soyan iki kişiyi tabancayla vurarak öldüren güvenlik görevlisinin tutuklanması üzerine tartışmalı bir yazı yazmıştım.
Birçok güvenlikçi, hukukçu, bankacı ve ilgili vatandaş arayıp görüşlerini dile getirdi.
Ben "taraf" tutmamış, esas olarak yürürlükteki hükümlerin değişen hayatı düzenlemeye yetmediğini vurgulamıştım.
Fakat bu gidişle, yani mevcut yasaların uygulanması katılığından meydana gelen "hukuksal tuhaflıklar" karşısında taraf tutmak zorunda kalacağız, öyle anlaşılıyor.
Bir avukatın telefonu ile dün sabah öğrendim ki:
Savcı, iddianamesinde, güvenlik görevlisinin TCK madde 450'ye göre yargılanmasını istiyormuş.
Yani idam istiyor!..
Allah Allah!..
Bu maddenin 5'inci bendi, "öldürme fiilinin birden fazla kişi aleyhine işlenmesi halinde ceza idamdır" diyor ya...
Savcı, elindeki yasaya göre yürüyor anladık da...
Ortada hukuksal bir tuhaflık bulunmuyor mu, sizce de?
Bir güvenlik görevlisi, "görevini yaparken" sebebiyet verdiği iki ölüm nedeniyle idamla yargılanacak...
Demek ki, ilk vardığımız yargı, gerçeği yansıtıyor.
Artık pek işe yaramayan bir mevzuat enkazı ile çevrilmiş bulunuyoruz.
Bu yasalar değiştirilmezse, çok can yanacak, birçok sosyal kaos yaratılacak...
Bu şartlarda, hangi güvenlik görevlisi neye güvenerek görevini yapabilir?
Yine bu şartlarda, iki tavuğa bakamayacak çapta bir hergele, ömür boyu merkep gibi çalışmak yerine bir bankayı soymayı niye tercih etmesin, ucunda ölüm riski kalmadıktan sonra...
Hukukun temel amacı mevcut durumda toplumsal ilişkileri ve bireyin hak ve özgürlüklerini en adaletli ve hakkaniyetli biçimde düzenlemek ise, bizim hukukun da bir an önce düzenlenmesi gerekiyor.