Gürtuna'ya her ay 100 Bin dolar
Başsavcı Kanadoğlu'nun soruşturma için Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği dosyaya göre, işadamı Özel, Başkan Gürtuna'ya her ay 100 bin dolar veriyordu
Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile eski başkan Tayyip Erdoğan'ın "çete" suçundan yargılanmalarını istemesi, hem yargı çevresinde, hem de siyasi kulislerde şok etkisi yarattı. Kanadoğlu'nun başvurusuyla, Gürtuna ve Erdoğan'ın yargı önüne çıkmasını engelleyen önemli hukuki hatalar yapıldığı ortaya çıktı. Danıştay 2. Dairesi'nin soruşturma iznini kaldırmasını "hukuka aykırı" bularak kararın yeniden değerlendirilmesini isteyen Kanadoğlu, İstanbul Başsavcılığı'na gönderdiği dosya ile de Erdoğan'a 21, Gürtuna'ya 28 suçtan soruşturma istedi.
"YÜZ KIZARTICI" SUÇLAR
Kanadoğlu ve Yargıtay savcılarının Gürtuna ve Erdoğan hakkındaki 150 klasörlük iki dosya üzerinde çalışıp, 133 sayfalık bir metin ortaya çıkardığı, İçişleri Bakanlığı'na da bilgi notu olarak gönderildiği öğrenildi. Kanadoğlu'nun talebi kabul edilirse Erdoğan ve Gürtuna'nın siyasi hayatlarının bitme riski doğacak. Çünkü bu suçlar "yüz kızartıcı suçlar" arasında sayılıyor ve mahkumiyet halinde, değil milletvekili seçilmek, dernek üyeliği bile mümkün değil. Dosyada, Lonca A.Ş. Genel Müdürü ve Gürtuna'nın danışmanı Bahattin Özel'in Gürtuna'ya her ay 100 bin dolar verdiği iddiası şöyle anlatılıyor: "Lonca A.Ş.'ye bir dönem mali müşavirlik yapan Galip Öztoprak, ifadesinde, Lonca A.Ş.'nin Fatih'te irtibat bürosu bulunduğunu, bu yere Gürtuna olmak üzere birçoklarının gelip gittiğini, bu yerde adı geçenin seçim kampanyasının organize edildiğini Bahattin Özel ve Cihan Kökten'den duyduğunu, bir keresinde Özel'in, Tufan Mengi ile tartıştığın-da, İGDAŞ'ın o zamanki genel müdürü Necdet Aral'ı telefonla arayarak 'Tufan Mengi ile beraber sana geleceğiz, 100-100 olmak üzere 300 milyar lira aldığını söyleyeceksin, yoksa nasıl genel müdür yaptıysam, öyle aldırırım' dediğini, keza Büyükşehir Belediye Başkanı'na her ay 100 bin dolar verdiğini söylediğini duyduğunu söylemiştir."
Kanadoğlu, milletvekillerinin ihalelerdeki rolünü anlatırken de, Arif Çelik'in polisteki ifadesinde "RP milletvekilleri Abdullah Gül, Abdullah Gül, Ahmet Tekdal ve Rıza Ulucak'ın devreye girmesinden sonra 1997'de belediyeden davet üzerine Ayvalıkdere Islah işini yüzde 46 kırımla kazandığını" söylediğini kaydetti. İslami Kurtuluş, Çeçen Direniş Örgütü ve Müslüman Kardeşler'in Ürdün sorumlusunun 1995'te Holiday İnn Oteli'nde bir ay kaldığını, RP yöneticileri ve Erdoğan'la gizlice görüştüklerini, masraflarının Ulaşım AŞ'den karşılandığını da anlatan Başsavcı Kanadoğlu, DGM'nin, örgütlerin terör örgütü olmadığı gerekçesiyle takipsizlik verdiğini, zamanaşımına uğrayan olayın görevi suistimal-den irdelenmediğinin görüldüğünü kaydetti.
Danıştay Başkanı: Karar yok sayılamaz!
Danıştay Başkanı Nuri Alan, Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, Danıştay 2. Dairesi'nin, Erdoğan ve Gürtuna hakkında soruşturma iznini kaldıran kararının "yok hükmünde olduğu" iddiasını kabul etmediğini açıkladı. Kanadoğlu'nun başvurusunun geldiğini belirten Alan, şöyle dedi: "2. Daire, yüksek yargıçlardan oluşan bir mahkemedir. 4483 sayılı Memur ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanmasına İlişkin Yasa'da, 2. Daire'ce verilen kararların gözden geçirilmesi veya kararın kaldırılması düzenlemesi bulunmuyor. Ancak, Başsavcı madem böyle bir talepte bulunmuştur, 2. Daire konuyu inceleyecektir. Daire'nin vereceği kararı beklemek gerekir."
Kemal GÖKTAŞ
|