AB ile globalizm aynı şey değil!
Xeni eski Yunanca bir kelime; yabancı anlamına geliyor. Xenofobi ise yabancı korkusu!
Pek telaffuz edilmese de bizim duygu ve düşünce dünyamız bakımından çok önemli bir kavram olduğunu düşünüyorum bunun.
Çünkü bilinçaltımız, imparatorluğu bölüp parçalayan "yabancılara" duyulan öfke, korku ve kuşkularla dolu. (2. Dünya Savaşı öncesindeki Almanya gibi)
Bu yüzden Türkiye'yi ilgilendiren her konuyu "biz ve onlar" diye düşünüyor ve Türkler dışındaki dünyayı bir bütün olarak algılayıp, kuşkuyla yaklaşıyoruz.
Oysa bizim dışımızdaki dünya da kendi çelişkilerini yaşıyor.
***
Mesela Avrupa Birliği ve globalleşme konularını ele aldığınızda, karşınıza yine "biz ve onlar" tavrı çıkıyor.
Sanki küreselleşme ile AB, bir ve aynı kavrammış gibi ele alınıyor.
Ben bunun doğru olmadığını biliyorum. Çünkü Avrupa'da, Amerika'nın başını çektiği globalleşmeye karşı düzenlenen birçok toplantıya katıldım ve orada dile getirilen kuşkuları yerinde izledim.
Avrupa ülkelerinin, Amerikan kültür standartlaşmasına karşı verdikleri mücadeleye tanık oldum.
O zaman; kendi içinde çelişen bu iki kavramı niye yan yana getirip de "Türkiye karşıtı" olarak göstermeye çalışıyoruz bilmem.
***
Son zamanlarda Türkiye'de AB'ye ilişkin çok görüş öne sürülüyor: Bunların bir bölümü derin kuşkular içermekte ve AB'nin bağımsızlığımızı elimizden alacağına ilişkin tonlar taşımakta.
Ama ABD ve AB ilişkilerini irdeleyen, bu ikili yapının Türkiye'ye bakışını mercek altına alan analizlere pek rastlanmıyor.
Merak ediyorum: ABD'nin Türkiye politikası ile AB'nin Türkiye politikası bir ve aynı şey midir?
***
Ayrıca bağımsızlık konusunda kuşku duyanlar, nedense bu kuşkuları ABD'den çok AB'ye yöneltme gayreti içindeler.
Sanki ABD'nin Ortadoğu'daki ileri karakolu olmak, AB üyeliğine tercih edilir gibi derin bir niyet sezilmekte.
Hepimizin bildiği gerçek; şu anda Türkiye'nin ayakta kalabilmek için Amerikan parasına ihtiyaç duyduğu.
Eğer son para muslukları açılmasaydı Arjantin'den beter duruma düşecektik. Dolayısıyla Amerikan politikalarının kayıtsız şartsız temsilcisi haline gelmek ve Amerikan güdümünde yaşamak Türkiye'yi fazla rahatsız etmiyor. Oradan gelen ayrıntılı emirlere uymak da buna dahil.
Ama AB, insan hakları, kültür gibi konularda ağzını açtığı anda "bağımsızlığımızı" hatırlıyoruz.
Böyle bağımsızlık anlayışı olmaz.
Türkiye'nin önündeki en onurlu yol, kendi kimliği ve kişiliğini koruyarak saygın bir AB üyesi olmak.
Filipinler gibi Amerika'nın ağzına bakan bir ülke olmayı ben içime sindiremiyorum ve Türkiye'nin buna layık olmadığını düşünüyorum.
Not: Dünkü Avrupa Birliği bizi bütünleştirir! başlıklı yazımda yıllardan beri değinmekte olduğum genel görüşlerimi dile getirdim. Yazıda Sayın İlhan Selçuk'a hiçbir göndermede bulunulmamıştır.
|