kapat
28.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Adını siz koyun

Gençliğimizin Türkiye'sinde, dolandırıcı denildiğinde akla hemen Sülün Osman gelirdi. Sülün Osman öylesine ünlüydü ki, onun dolandırıcılık öyküleri, halk arasında adeta Nasrettin Hoca fıkraları gibi anlatılırdı! Hatta Sülün Osman'ın, Ramazan aylarında arka semtlerdeki kahveleri dolaşarak, halkı dolandırıcılara karşı uyarmak amacıyla konferanslar verdiğini duyardık! Bize anlatılanlara göre; böyle bir "Sülün Osman Gecesi"nin sonunda, kendini tutamayıp tüm dinleyenleri dolandırmış ve kayıplara karışmıştı!..

Gençlik yıllarımızda "Tüm zamanların en müthiş dolandırıcısı" olarak bilinen Sülün Osman'ın kurbanlarını avlama yöntemi, aslında çok basitti:

Eminönü, ya da Karaköy Meydanı gibi kalabalık yerlerde konuşlanır, cebi para dolu uyanık (!) taşra tüccarlarına, Galata Köprüsü veya Beyazıt Meydanı'nı ayaküstü satıverirdi! Kentin en değerli yerlerini, üç kuruşa satın aldıklarını sanıp, ceplerindeki tüm parayı Sülün Osman'a kaptıranlar, fena halde çarpıldıklarını, iş işten geçtikten sonra anlarlardı!

Ufak tefek, zayıf, uzun burunlu bu adamın, güzel bir hayvan olan "Sülün"e niçin benzetildiğini ise kimse bilmezdi!..

Sülün Osman efsanesi devam ederken, sahneye "Raki" lakaplı bir başka dolandırıcı çıkmıştı. "Raki" Güney Zobu da, en az Sülün Osman kadar becerikli biriydi! Ancak onun avlanma sahası Sülün'e göre biraz farklıydı. Raki, döviz alım-satım işlerinde uzmanlaşmış bir dolandırıcıydı. Kurbanlarını, ucuz döviz peşinde koşan ensesi kalınlardan seçerdi.

Piyasadaki kurun çok altında bir fiyatla döviz satmayı vaadettiği uyanıkları peşine takar, çift kapılı binalara götürürdü. Banknot tomarlarıyla ön kapıdan girip, arkadan sıvışan "Raki"yi bekleyenler, oracıkta ağaç olurlardı! "Ağaç olma" deyiminin Raki'den kaynaklandığı söylenirdi...

Sülün Osman ve "Raki"nin ortak mesleki yanları, her ikisinin de devletin parasıyla, yetim hakkına el uzatmamış olmalarıydı. Onlar, ava gidenleri avlayarak, bir bakıma ahlaksızlığın ahlaki sınırlarını çizdiklerine inanmışlardı.

***
Kamuoyu, Banker Bako (Baki Aygün), Kemal Horzum ve Orhan Aslıtürk gibi dolandırıcıları, ANAP'ın iktidar olduğu dönemde tanıdı. Bunların ortak özelliği, siyasetçiler ve bürokratlarla işbirliği yaparak devletin hazinesini soymuş olmalarıydı!.. Aslında arkalarını siyasilere ve bürokratlara dayamamış olsalar, bırakın dolandırıcılık yapmayı, Sülün Osman ve "Raki"nin sulu dereye götürüp, susuz getireceği sıradan tiplerdi. Tansu Çiller döneminde örtülü ödeneği söğüşleyen Selçuk Parsadan ise, bu işin akademisyeni olarak ünlenmişti!.. Parsadan da kendine göre ilkeleri olan bir dolandırıcıydı!..

Ancak diğerleri çaldıklarını "dayılarıyla" paylaşmayı çok iyi bildikleri için, malı da iyi götürdüler!.. Örneğin Orhan Aslıtürk, bir milyar dolarlık iş hacmiyle, mesleğinin en büyük götürücüsü olarak "Ünlü Türk Büyükleri Ansiklopedisi"ne girmeyi ve kapağı yurt dışına atmayı başardı!..

***
Sülün Osman, "Raki", Banker Bako, Kemal Horzum, Selçuk Parsadan ve Orhan Aslıtürk... Sonuçta yaptıkları iş belli: Dolandırıcılık!..

Peki ya "Biz ülkeyi çok iyi yöneteceğiz!" diyerek oylarımızla birlikte umutlarımızı da alıp götürenlere, son krizde sırtımıza 60 milyar dolarlık borç yükü bindirenlere ne diyeceğiz?

Hazineyi soydurup, bol keseden borçlanarak çocuklarımızın geleceğini prangalayanlara hangi sıfatı layık göreceğiz?

Gelin bunun adını da siz koyun!..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır