kapat
28.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İşverenin prim isyanı

SSK primlerinin önümüzdeki aydan itibaren yüzde 54 oranında yükseltilmesi şirketlere ağır bir yük getirecek. Yeni uygulama kayıtdışı istihdamın cazibesini artıracak

Kayıtdışı ekonomi, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri. Bu konudaki araştırmalara göre, Türkiye ekonomisinin yüzde 50'si kayıtdışı... Bundan ortaya çıkan kayıpların boyutu da, on katrilyonlarca lirayı buluyor. Kayıtdışı olayında, önemli sorunlardan biri de "kayıtdışı istihdam" ile ilgili... Sayısı 4.5 milyonu bulan kayıtdışı istihdam nedeniyle ortaya çıkan SSK primi, işsizlik sigortası primi, Gelir (stopaj) Vergisi ve Damga Vergisi kaybının tutarı 2001 yılında 5 katrilyon lirayı buluyordu. Önlem alınmaz ve hatada ısrar edilirse, 2002'de bu tutar daha da artacak. Sigortalı işçi çalıştıran işyerleri, işçilere yaptıkları ödemelerden; SSK primi, işsizlik sigortası primi, Gelir Vergisi ve Damga Vergisi kesintisi yapıyorlar. İşverenler de ayrıca, yüzde 20 civarında, sigorta primi işveren hissesi ve yüzde 2 işsizlik sigortası primi ödüyorlar. Uygulamada, 100 işyerinden 99'unda, işçi eline geçen net ücreti bildiğinden ve işe girerken "net ücret" üzerinden anlaşma yapılıyor. İşçiden kesilmesi gereken vergi ve primler de işverence karşılanıyor.

Buraya kadar sorun yok. Sorun SSK primine esas kazancın alt ve üst sınırından doğuyor. SSK primi kesintisi, işçinin ücreti üzerinden kesilmiyor, belirlenen alt ve üst sınır esas alınıyor ve onun üzerinden kesiliyor. Bu sınırlar da yıllardır, keyfi şekilde artırılıyor. Örnek vermek gerekirse; 1 Nisan 2002 tarihinde, 8 Eylül 1999 öncesine göre prim yüklerindeki artışlar;

* Tavan'da yüzde 901,

* Taban'da yüzde 221,

oranına ulaşacak. Oysa aynı dönemde asgari ücretteki artış yüzde 137 oldu...

Asgari ücret şu anda brüt 222 milyon 750 bin lira. 1 Nisan 2002'de asgari ücret artmayacak, yine aynı kalacak. Ancak bu tarihten itibaren, sigorta primine esas taban ücret 345 milyon 870 bin liraya çıkacak. Aradaki farkın işçi hissesini de, işveren üstlenecek. Tavan ücret de 1 milyar 700 bin TL. olacak...

OLUMSUZ ETKİLERİ NELER?
SSK sigorta primine esas kazancın alt sınırının yani taban ücretin, SSK Yasası'nın 78. maddesinde yapılan garip bir değişiklik nedeniyle, 1 Nisan 2002'den itibaren artmasıyla, asgari ücretlinin maliyeti 500 milyon liraya çıkacak. Bu da;

* Bir yandan işsizliği bir yandan da, kayıtdışı istihdamı yani kayıtdışına kaçışı hızlandıracak.

* Devlet eliyle sosyal güvenlik sistemi dışına itilenlerin sayısını artıracak.

* Finansal darboğazdaki işletmeleri ve özellikle KOBİ olarak tanımlanan küçük işletmeleri zor duruma düşürecek, işyerleri kapanacak.

* Yatırımı ve istihdam yaratmayı olumsuz yönde etkileyecek.

* SSK'nın tahsil edemediği primlerin tutarı artacak, bütçeden SSK'ya daha fazla yardım yapılacak.

İşin doğrusu, SSK sigorta primine esas kazançlardaki artışa müdahale edilmezse, Türkiye "1 Nisan şakası" değil "1 Nisan gerçeği" ile karşı karşıya kalacak.

Sonuçta kazanan taraf olmayacak, hem devlet, hem de iş dünyası ve işçi kaybedecek.

Acı ama gerçek tablo bu...

Okuyan topu Derviş'e attı
Nisan ayı başında değişiklik öngörülen sigorta prim artış miktarını Bakanlar Kurulu belirleyecek. Bakanlar Kurulu, 1 Nisan'da yüzde 54 oranında artarak, 150 milyon liradan yaklaşık 225 milyona çıkacak primleri daha aşağıya çekebilecek.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyon tartışmalarına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan SSK primlerinin yüksek olduğu eleştirisinin getirilmesi üzerine topu Hazine'ye attı. Bakan Okuyan, yasa gereği SSK primlerinin 1 Nisan'da yüzde 54 civarında artırılacağını hatırlatarak, "Eğer Hazine kaynak bulursa, oranda belirli bir indirim yaparız" dedi. Okuyan sözlerine şöyle devam etti: "SSK primlerini indirirsek kaynağını Sayın Derviş bulacak. Ben bulmayacağım. Bir puanlık indirimin SSK'ya maliyeti 305 trilyon lira. Hazine'nin imkanı varsa, indirebiliriz."

Türk-İş, Hak-İş, TİSK ve TOBB temsilcileriyle biraraya gelen Derviş "Bakanlar Kurulu'na bir yetki aldık. Belki sınırlı bir prim indirimi olabilir. Ancak gelir azaltıcı ya da gider artırıcı her öneri için mutlaka finansmanını bulmamız gerekiyor" uyarısında bulundu. Toplantıda ayrıca işçi ücretleri tartışıldı. İşçi ücretlerine yüzde 35 oranında zam yapılması talebine, işçi konfederasyonlarının başkanları karşı çıktı. Derviş, hükümet olarak bu yıl enflasyonun yüzde 35 gerçekleşmesini öngördüklerini, bunun da olabilmesi için sivil toplum kuruluşlarının hükümete destek vermeleri gerektiğini ifade etti.

İşverene kolaylık
Yeni işçi çalıştıracak işverenlerin, sigorta primi payları ile gelir vergilerinin bir bölümü, bir yıl süreyle erteleniyor. Bu konudaki yasa tasarısı Komisyon'da kabul edildi. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31 Aralık 2002'e kadar istihdam edilecek her yeni işçi için işe başlama tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek sigorta ve işsizlik sigortası primlerinin işveren payları ile süresinde beyan edilen gelir vergisinin bir bölümü bir yıl ertelenecek.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır