kapat
28.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
AB'ye karşı 'milliyetçi' cephe

İlhan Selçuk-Devlet Bahçeli görüşmesi, Muharrem Sarıkaya'nın haberiyle Hürriyet'in manşetinden kamuoyuna ulaştı. İlhan Selçuk da, dünkü yazısında kendini savundu.

Bu, gerçekten "tarihi" bir buluşmadır. İki taraf da uzun görüşmeden sonra diğerinin kendi görüşlerine yaklaştığını söylemiştir.

Önce yaşları 30'un altında olanların bilmeleri ve hatırlamaları çok güç bir dönemi hatırlatalım.

1960'larda Türkiye'de de sol hareket yükselme sürecine girerken, önce CKMP'yi Osman Bölükbaşı'nın elinden alan ve MHP yapan radikal milliyetçiler, Ülkü Ocakları'nı kurarak "komünizme karşı" vurucu bir güç örgütlediler.

Ülkücü hareket her türlü "komünizm" ile, her türlü yolla "mücadele" ederken hedeflerinden birisi de, o dönemde sol düşüncelerin önemli platformu olarak görülen Cumhuriyet gazetesiydi.

1968'de "şiddet" başladı ve kısa aralıklarla 1980 askeri müdahalesine kadar tırmanarak devam etti. "Komünizmin kafasını ezmek" için örgütlenmiş olan ülkücüler; elinde, cebinde Cumhuriyet gazetesi gördükleri insanların "kafalarını" da somut olarak ezdiler. Bu dönemde Türkiye'nin her yerinde binlerce insan sadece Cumhuriyet gazetesi okuduğu için saldırıya uğradı. Cumhuriyet gazetesi sürekli olarak tehdit alıyordu, bir kez de bir ülkücü grubun fiili saldırısına uğradı ve o dönemde Cumhuriyet yayın yönetmeni olan Oktay Kurtböke kendini güçlükle korudu.

Tarihi görüş birliği
O günler çok geride kalmıştır ve sonunda o dönemde de Cumhuriyet'in en önemli ismi ve solun saygın "gizli" liderlerinden biri olarak görülen İlhan Selçuk ile, yine o dönemde ülkücüleri örgütleyen ve yönetenler biraraya gelmiştir.

Sarıkaya'nın haberine göre, iki "taraf" da birbirlerinin tahminlerinden fazla "ortak görüş" sahibi olduklarını keşfetmişlerdir. MHP'liler şöyle demişler: "İlhan Selçuk ile ağırlıklı olarak AB konuştuk. Bizimle aynı düşünüyor. En küçük bir görüş ayrılığımız yok. Aramızda ittifak oluştu."

İlhan Selçuk da şöyle demiş: "Onların İlhan Selçuk gibi düşünmeye başladığını gördüm."

Bundan anlaşılıyor ki, genel olarak "milliyetçilik", özel olarak da AB konusunda MHP yönetimi ile İlhan Selçuk aynı görüştedirler.

İlhan Selçuk dünkü yazısında kendi açısından "yeni MHP"yi şöyle anlatıyordu:

"1991'den önce MHP'nin itici gücünü oluşturan konular nelerdi:

1- Komünizm düşmanlığı

2- Türk-İslam sentezi

3- Esir Türkler

1991 dönüm noktası oldu. Sovyetler yıkıldı, 'komünizm tehlikesi' kalmadı, Orta Asya'da, daha başka deyişle 'Turan'da bağımsız Türk devletleri kuruldu, 28 Şubat'ta asker irticaya kesin vaziyet alınca 'dinci partiyle dayanışma' gündemden çıktı."

Cephenin varlık nedeni
Sonuçta İlhan Selçuk'a göre, MHP'nin "sakıncalı" taraflarının varlık nedenleri ortadan kalkmış ve geriye İlhan Selçuk'la "görüş birliği" sağlayacak bir "milliyetçilik" kalmıştır.

İlhan Selçuk, bir hafta kadar önce "Parti lideri olayım mı" başlıklı yazısını şöyle bitiriyordu: "Bu zamanda birleşme yalnız solda gerçekleşirse yetmez, sağdaki ve soldaki ulusalcı kesimler arasında dayanışma da gerekli. Bu yolda lider olarak değil nefer olarak seferberliğe hazırım."

Böylece yeni bir Milliyetçi Cephe'nin "fikri" temelleri atılmış olmaktadır. Bu cephenin bir tek varlık nedeni olabilir: Türkiye'nin AB'ye girmesini engellemek, Türkiye'nin "çok milliyetçi" ve Batı'dan kopmuş, evrensel demokrasi ilkelerini boş vermiş bir Ortadoğu ülkesi olarak kalmasını sağlamak.

Bu cephenin siyasi örgütü şimdilik (İlhan Selçuk'un özlediği yeni birleşmelere kadar) MHP, fikri ve entelektüel platformu Cumhuriyet gazetesinin ikinci sayfası, militan gücü de (şimdilik) eski Maocu yeni "Kuvayı Milliye"ci İşçi Partisi olarak görünmektedir.

1980 öncesinde Demirel, sosyal demokrat Ecevit'e karşı Türkeş'in MHP'si ve Erbakan'ın MSP'si ile iki kez Milliyetçi Cephe hükümetleri kurmuştu. Bu kez Avrupa'ya karşı "Üçüncü Milliyetçi Cephe"yi oluşturmak İlhan Selçuk-Devlet Bahçeli-Doğu Perinçek üçlüsünün kısmeti oldu.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır