kapat
28.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İdam

Ceza hukuku teorisyenleri arasında tartışması en uzun sürmüş ve hâlâ sürmekte olan konuların başında gelir "idam" cezası; hele hele siyasal suçlular için...

Rahmetli ceza hukuku profesörü Faruk Erem gibi, idam cezasına karşı olan hukukçular; yüz yılı da aşan istatistiklerle kanıtlamışlardır ki; idamın, "taammüden işlenen cinayetler" türü, ağır suç girişimlerinin engellenmesinde caydırıcı hiçbir etkisi olmamıştır.

İdam cezasının bir başka sakıncası da, "adli bir hata" sonucu uygulandığında, düzeltilme olanağının bulunmamasıdır.

Kaldı ki modern hukuk; bir suçlunun cezasının, örneğin bir caninin cezasının; onun işlediği suç türünü, yani "öldürme" fiilini; kendisine karşı da uygulayarak verilmesini kabul etmez.

Nasıl ki çocuk kaçırmış bir suçlunun da cezası, kendisinden öz çocuğunun zorla alınması değildir.

İdam cezasından yana olanlar da, kendilerine göre bir takım gerekçeler sıralarlar.

Binlerce yıldan bu yana, "can alma"nın cezası, "can alma" olarak uygulanagelmiştir.

Önüne gelenin önüne geleni öldürmesi, idam cezası sayesinde engellenebilmiştir.

Fransız yazarı Alphonse Karr'ın da ünlü bir nüktesi vardır bu konuda:

- Öldürmenin bir ceza olmaktan çıkarılmasına, kaatiller öncülük etmeli ve önce onlar vazgeçmelidir insanı öldürmekten...

Siyasal idamlar ise çok daha ayrı bir konu... Tarihsel çizelgeye baktığınızda; ekonomik gelişimlerle paralel giden demokratik gelişimler, belirli bir düzeye yükselirken; siyasal idamlar da yavaş yavaş azalır.

Şayet Osmanlı tarihi; Prof. Ahmet Mumcu'nun çalışmaları uzantısında, siyasal idamlar açısından ince elenip sık dokunsaydı; Türkiye'nin neden bugün, "yaşam kalitesi"ni ölçü alarak düzenlenmiş evrensel merdivende 86. basamağa düşmüş olduğu, çok daha açık seçik anlaşılırdı.

Osmanlı'daki Celali isyanları, kamuoyuna yeterince yansıtılmamış bir konu...

1514'te Yavuz Selim'in, İran'a karşı giriştiği Çaldıran seferiyle birlikte Aleviler'e karşı başlattığı kanlı girişimler; Celali isyanlarını fitilleyerek, I. Ahmet'in soykırımcı yaşlı Sadırazamı Kuyucu Murat Paşa dönemine kadar yüz yılı aşkın sürdü...

16. Yüzyıl'da Pir Sultan Abdal:

Yürü bre Hızır Paşa

Senin de çarkın kırılır

Güvendiğin padişahın

O da bir gün devrilir

Diyordu.

300 yıl sonra 19. Yüzyıl'da ise Dadaloğlu, hâlâ sürdürüyordu başkaldırısını:

"Ferman padişahın dağlar bizimdir!"

1821'de II. Mahmut döneminde, Yunanlılar'ın Mora başkaldırısı da, kan ve siyasal idamlarla bastırılmak istendi; 1876-78'de II. Abdülhamit döneminde; Bulgar başkaldırısı da...

Mora başkaldırısını daha ılıman bir yöntemle çözümlemeyi öneren, bir haftalık Sadırazam Benderli Ali Paşa, hemen idam edildi.

1876-78 Bulgar başkaldırısını ise, yalnız Filibe'de günde 80 kişiyi idam ederek bastırma yöntemi; hem Avrupa ile Rusya'yı ayağa kaldırdı, hem de 5 milyon Balkan Türk'ünün göçüne neden oldu.

Rus orduları 10 ayda Yeşilköy'e indiler. İngiliz donanması Marmara'ya girdi. Ve bir günlük Sadırazam Saffet Paşa, Kıbrıs'ı verme karşılığında, Rus ordularına karşı İngiltere'ye sığındı.

Ekonomik açılardan değerlendirilmesi gereken sorunlar, salt kaba kuvvet ve siyasal idamlarla çözümlenebilse; 5 milyon kilometre kareyi etkisi altında tutan Osmanlı Devleti, 780 bin kilometre kareye küçülmez ve ortaya 24 yeni devletin çıkmasına neden olmazdı...

Oysa o zamanlarda Osmanlı İmparatorluğu'nun, kendisini çağa uygun bir konfederasyona dönüştürerek, Dünya'nın üst düzey 3 büyük gücünden biri olma şansı vardı...

Siyasal idam hâlâ Türkiye'nin gündeminde ilk madde...

Bendenizin söyleyecek bir sözüm yok; bilmiyorum sizler ne diyorsunuz...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır