kapat
28.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

TKP'li protestocuya hoşgörü dersi verdi

Derviş, konuşması sırasında sözünü keserek 'Burayı terket' diyen sol görüşlü öğrencileri hoşgörüyle dinledi: Üniversite ortamında her türlü fikrin özgür olmasından yanayım
Devlet Bakanı Kemal Derviş Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) düzenlenen "Kriz nereden, nereye?" başlıklı sempozyumun açılış konuşmasını yaparken, Türkiye Kömünist Partili (TKP) öğrenciler tarafından protesto edildi. Sözünü kesen öğrencinin konuşmalarına önce bozulan ancak olgun bir üslupla yanıt veren Derviş, salondan çıkarken bu kez bir kız öğrencinin protestosuyla karşılaştı. Derviş konuşması biten kız öğrenciye teşekkür ederek hoşgörü ve demokrasi örneği sergiledi. Sempozyuma katılmak üzere dün sabah saatlerinde üniversiteye giden Derviş, Rektör Prof. Ural Akbulut tarafından karşılanarak salona alındı. Derviş, sempozyumun açılışını yapmak üzere kürsüye çıktı. Salonu dolduran ODTÜ'lü ve diğer üniversitelerden gelen öğretim üyeleri ile öğrencilere hitap eden Derviş konuşmasının son bölümünü sürdürürken, ayağa kalkan TKP'li bir öğrenci sözünü kesti. Derviş ile ODTÜ Fizik Bölümü öğrencisi Aytek Soner Alphan arasında zaman zaman alkışlar, zaman zaman toplantıyı yöneten öğretim görevlisinin müdahalesi ile kesilen diyalog şöyle gelişti:

Sözümü daha bitirmedim ama...
* Alphan: Sayın Bakan size bir soru sormak istiyorum...

* Derviş: Daha bitirmedim ama...

* Alphan: Sorularımızı size iletmediler, şu arkadaş dışarı attı. Size çok somut olarak bir şey sormak istiyorum. Bu krizden devletimizi nasıl çıkaracaksınız? Emekçi çocuklarını Afganistan'a göndermek üzerine ABD'yle yaptığınız kan pazarlığıyla mı? Yoksa, Türkiye tarımını AB tarımına peşkeş çekerek mi? Son olarak şunu söylemek istiyorum...

* Toplantıyı yöneten öğretim görevlisi: Sayın Bakan açıklamanıza devam edin. (Öğrenciye): Size söz vermedim.

* Alphan: ODTÜ'den Mc Donald's'ı kovan TKP'li öğrenciler, size de ODTÜ'yü dar edecektir... (Alkışlar)

* Bir kız öğrenci: Kürsüyü terkedin.

* Derviş: Bir dakika, son şeyi anlamadım. Bir kez daha tekrarlar mısınız?

* Alphan: Bu okuldan Mc Donald's'ı kovmasını bilen TKP'li öğrenciler, size bu okulu dar etmesini de bilecektir Sayın Derviş. Bu yıl olaylı geçecek. Emekçiler, öğrenciler, bilimden ve aydınlıktan yana akademisyenler, özgürce ve insanca bir yaşam için muhtıra veriyor.

'ASLINDA SÖZLERİNİZE SEVİNDİM'
* Derviş: Aslında bu arkadaşımın sözlerine sevindim. Çünkü özellikle üniversite ortamında her türlü fikrin tamamen özgür olmasından yana oldum. Şunu söylemem gerekiyor. Gerçekten özgürlük ortamı herşeyin temelidir.

* Alphan: Bu memlekette işsizin açlıktan, sokaktakinin soğuktan donarak ölme özgürlüğü var. Çünkü bazı insanların yaşam alma özgürlüğü var.

* Derviş: Evet. Yaşam sözcüğü hakikaten önemli ve iki taraflı olması lazım. Karşılıklı özgürlük olması lazım. Tartışmada sözünü kesme yani başkasını dinlememe gibi hareketler de özgürlüğü çok zedeler.

* Alphan: Bu ülkenin gençleri Irak'tan...

* Derviş: Evet arkadaşlar, lütfen, fakat ben şunu tekrar etmek istiyorum. Hakikaten ben herkesin her görüşüne saygılıyım. Fakat bu görüşlerin özgürlük ortamı içinde sunulması da çok önemli. Şunu lütfen ben genç arkadaşlarımdan rica ediyorum. Ben hayatım boyunca özellikle sosyal adalete yani sosyal adalet kurgusunu bütün hayatım boyunca önemsedim ve önemsemeye de devam edeceğim. Lütfen, ama deneyimleri ciddi bir şekilde inceleyin. Dünyada son 30-40 yılda ne olup bittiğini...

* Alphan: Amerika'da varsa...

* Derviş: Hangi ülkedeki işçinin, emekçinin, gencin daha müreffeh olduğunu inceleyin, hangi nedenlerle oldu bu? Sosyal adalet için, dar gelirliler için ne yapılabilir? Bu konuda çalışırsanız, Türkiye'ye ve sanırım sizlere büyük bir iyilik yapmış olacağız.

'DEVRİM YAPACAK BU HALK'
Derviş bu sözlerinden sonra salondan çıkarken bu kez kendisine yaklaşan bir kız öğrenci tarafından da protesto edildi.

* Gazetede okudum. Doğalgaz faturanızı görünce 'Bu halk bu faturaları görünce iyi ki çıldırmıyor' demişsiniz.

* Derviş: Doğru, dedim.

* Halk çıldırmadı ama belki zamanla çıldıracağız. Ama onun çıldırmamasının tek koşulu devrim yapmaktır. Devrim yapacak bu halk. Sizin çıldırmamanızın nedeni de var olduğunuz taraftan ibaret. Ekonomi ile bu kadar uğraşan bir kişi olmanız çıldırmanızı engeller.

* Derviş: Tartışılacak çok şey var ama...

* Bu ülke tartışmadan devrim yapacak.

* Derviş: Tartışmadan olmaz.Size güveniyoruz.

ÜNLÜ PROTESTOLARIN OKULU: ODTÜ

Gorbaçov da nasibini aldı
ODTÜ 1960 ve 70'li yıllarda siyasi protestolarıyla ülke gündemini belirledi. 1968'de Sovyet tanklarının Prag'a girmesiyle simgeleşen 68 gençlik olaylarının Türkiye'ye yansıdığı yıllarda ODTÜ, protestoların kalesi haline geldi. ODTÜ'lü öğrenciler 6 Ocak 1969'da okulu ziyarete gelen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Komar'ın aracını yaktılar. Bu olay hem Türkiye'nin hem de ODTÜ'nün tarihine geçen en önemli protesto oldu. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi 70'li yılların öğrenci liderlerinin okuduğu ODTÜ, 16 Ocak 1971'de yine gündeme geldi. Bu tarihte ODTÜ, polis tarafından basıldı. Baskına gerekçe olarak İş Bankası Emek Şubesi'nin soygununu gerçekleştirenlerin ODTÜ de saklandıkları gösterildi.

BAŞKALDIRI KALESİ
Baskın büyük protestolara neden oldu; Rektör Erdal İnönü, üniversitedeki aramanın amacının dışına çıktığını söyledi ve polisin tutumunu sert bir dille kınadı. 90'lı yıllarda ise daha çok üniversiteye gelen konuk politikacıların protesto edildiği ODTÜ'de büyük çaplı bir olay yaşanmadı.

Protesto edilen politikacılar arasında Cumhurbaşkanı Turgut Özal, YDH Genel Başkanı Cem Boyner, ANAP Lideri Mesut Yılmaz ve Sovyetler'in eski lideri Gorbaçov da yer aldı. ODTÜ'lüler son dönemde de McDonald's'ı protesto etiler ve bu protestoların sonucunda McDonalds'ın ODTÜ'deki ticari faaliyetine son verdi.

REKTÖR: TOPLANTIYI ENGELLEMEDİLER

Öğrencilere ceza vermeyiz
ODTÜ Rektörü Prof. Akbulut "Öğrenciler şiddet uygulasaydı ceza alırlardı ama sadece ağır eleştirilerde bulundular" dedi. ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut, Derviş'in üniversitede karşılaştığı protesto olayları için "Böyle şeyler bekliyorduk. Sayın Derviş'e de söyledik. Kendisi bunları hoşgörü ile karşıladı" dedi. Akbulut, Derviş üniversiteden ayrıldıktan sonra SABAH'a şu açıklamaları yaptı:

* Türkiye'nİn ekonomisi ve kriz tartışılırken gençlerin tepki göstermesi normaldir. Özellikle gençler çok hassas oldukları, ülkenin sorunlarıyla çok yakından ilgilendikleri için, böyle bir şeylerin olmasını bekliyorduk.

* 850 kişilik salonun yaklaşık 500-600'ü öğrenciydi. Hem ODTÜ'den hem başka üniversitelerden öğrenciler gelmişti. Bu tip toplantılarda canlı yayın varsa belirli gruplardaki öğrenciler mesajlarını iletmek istiyorlar. Derviş'i de bu konuda uyarmıştık.

* Olayları Derviş çok doğal karşıladı. Zaten kendisi 73-76 yılları arasında bizde öğretim üyeliği yaptı. Sevdiği, özgürlükçü bir ortam burası. O da biliyordu böyle bir şey olabileceğini. Biz öğrencimizi tanırız. Yerine göre tepkisini dile getirir ama şiddet olmaz. Öğrencimizin o tarafına çok güveniriz. O yüzden endişemiz olmadı.

* Kemal Bey çok güzel bir konuşma yaptı. Ben şahsen ekonomiden anlayan biri değilim ama hepimiz çok şey öğrendik. Bize 40 dakika içinde krize nasıl girdik, niye girdik, önümüzdeki yıllarda krize düşmemek için ne şekilde önlemler alındı çok güzel anlattı.

* Derviş sözünü kestikleri için üzüldü, rahatsız oldu. Ama sonunda iyi bitti.

* Kemal Bey'e fiziksel bir şey yapsalar ya da mikrofonları kapatsalar, toplantıya engel olsalar tabii ki ceza alırlardı. Çünkü bilimsel bir toplantıyı engellemek disiplin suçudur. Ama engellemedi ki çocuklar. Sadece kuralı bozdular. Kural yazılı soruydu, sözlü sordular. Hakaret de etmediler. Sadece eleştirdiler, ağır eleştirdiler. Ağır eleştiri de bir suç değil Türkiye'de. Onların isimleri gelebilir, güvenlik kuvvetleri tespit edip, gelir ama işlem yapılmaz.

2001 Şubat krizine dönmeyiz
Derviş, Cumhurbaşkanı Sezer ile Ecevit arasındaki tartışma olmasaydı kriz yine de yaşanacaktı. Ama böyle krizle bir daha karşılaşmayız" dedi. Derviş, ODTÜ'de yaptığı konuşmasında "Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki siyasi tartışma olmasaydı bile 2 ya da 4 hafta sonra Şubat krizine benzer bir çöküş olacaktı" dedi. Derviş "2001 yılı Şubat ayı tipi bir krize geri dönmeyiz" diye konuştu. Konuşmasının başında akademik ortamı özlediğini de belirten Derviş, "O ortama yeniden kavuşmayı planlıyorum" mesajı verdi.

Serbest kurun ekonomik bunalımlara karşı bir emniyet sibobu olduğunu belirten Derviş, şöyle konuştu: "Ama hiçbir şekilde döviz yukarı giderken herhangi bir müdahale olmasını istemem. Ama aşağı doğru gidişte bu biraz tartışılabilir. Serbest kuru benimsediğinizde siyasi olarak bazı istikrarsızlıklara rağmen ekonomi yürütülebilir."

GÜÇLÜ DEVAM EDERİZ
Derviş, "Eğer yasalar yerine oturursa Türkiye'deki idari sistem ve yargı bu yasaları benimserse, bir takım politik çalkantılara rağmen güçlü bir şekilde devam edilebilir. Herhangi bir siyasi gerilim olması halinde kur biraz yükselir. Ama Merkez Bankası bir günde 7 milyar dolar kaybetmez" dedi.

Cengiz UYSAL-ANKARA-Şule TÜRKER



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
PARLAMENTO
DSP   129
MHP   127
ANAP   78
DYP   86
AKP   53
SP   48
TDP   3
BAĞIMSIZ   14
BOŞ   12
TOPLAM   550

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır