Geçen günkü başlığınızı görünce dayanamadım... Avustralya ile Türkiye'deki anlayış farkını anlatan bir olayı yazma ihtiyacını hissettim.
Yıl 1989...
Avustralya Federal Hükümet Başbakanı Bob Hawke'un kendi kullandığı aracı, bir motosikletli polis tarafından Syney Harbour Bridge Köprüsü'nün üzerinde durdurulur. Sebep de 60 km surat limitini 12 km geçtiği için...
Yani toplam sürat 72 kilometredir...
Başbakandan ehliyet istenir. Gerekli kontroller yapılır. Mevcut suçun karşılığı olan 112 dolar ceza kesilir. Aşırı sürat yüzünden de ehliyetinden 3 puan düşürülür.
Şimdi düşünün bu adam Avustralya Başbakanı ve bir polis memuru korkusuzca kendisini çevirip, yanlış hareketinden dolayı bu cezayı yazabiliyor.
Sonuçta da medyanın etkisi ile sayın başbakan, olay kamuoyuna yansıdığı için, halktan yaptığı yanlışlıktan dolayı özür diliyor.
Sanırım daha fazla bir şey yazmaya veya yorum yapmaya gerek yok. Sadece aradaki devlet memurlarındaki düşünce farkını gösterir diye yazıyorum. Şerefsiz diye megafondan bağıran emniyet yetkilisi aradaki farkı anlamış mıdır? Bakalım bu olaydan Türkiye hakettiği dersi alacak mı?
Yoksa yine her şey eskisi gibi mi devam edecek...
Saygılarımla...
Ahmet Kocabey