kapat
21.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Bir yıl sonra

21 Şubat 2001 gecesi Merkez Bankası TL'yi dalgalanmaya bıraktı. Ertesi gün çıkan yazımda kur çapasında mutlaka ısrar edilmesini talep etmiştim. Halbuki gazeteler dağıtıma verildiğinde çapa çoktan gitmişti.

Kasım ve Şubat'ta yaşanan krizlerle Türkiye çok büyük bir fırsatı heba etmiştir. Bu hususu yazılarımda ısrarla vurguluyorum. Eğer ilk enflasyonla mücadele programı sürdürülebilse, bugün ekonomi çok daha iyi bir noktada olacaktı.

İlkbahar aylarında krizin nedenleri ayrıntılı şekilde tartışıldı. Kabahatli arandı. Esas sorumlunun genelde siyaset kurumu ve özelde hükümet olduğu konusunda bir fikir birliği var. Diğerleri için rivayetler muhtelif.

Bir kesim IMF'yi ağır şekilde suçladı. Neredeyse krize IMF'nin neden olduğu söylendi. Başkaları bürokrasinin hatalarına işaret etti. Merkez Bankası ve Hazine'nin yanlış tutumları eleştirildi.

Bunlarda gerçek payı olabilir. Ben olayın bir başka boyutuna ışık tutmayı tercih ettim. İş alemi temsilcilerinin ucuz popülizmini, profesyonel iktisatçıların felaket senaryolarını ve vatandaşın dövizde bireysel kurtuluş arama çabalarını vurguladım. Özellikle vatandaşın sorumluluğu üstüne yazdıklarıma çok tepki aldım.

Neler kaybettik?

2001 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 8 civarında küçüldü. Yani gelirimizin onikide birini kaybettik. Arada nüfusumuz da arttığına göre, kişi başına gelirdeki kayıp yüzde 10'a yaklaşıyor.

Yüzde 10, ortada dolaşan 50 milyar dolar, 60 milyar dolar gibi sayılara kıyasla daha mütevazı duruyor. Milli gelir ve refahın dolarla ölçülmesi kurun dalgalandığı dönemlerde anlamlı olmaz. Sabit fiyatlarla TL cinsinden bakmak daha anlamlı.

Coğrafi olarak, krizin gerçek kurbanı İstanbul oldu. Bankacılıktaki hasar İstanbul'da yoğunlaştı. İthalattaki düşüş en çok İstanbul'u etkiledi. Satışlarla birlikte reklam harcamalarının kısılması görsel ve yazılı medyaya büyük darbe vurdu.

Sektörel düzeyde, krizin gerçek kurbanı bankacılık ve finans kesimidir. Bankalar birbirini izleyen üç öldürücü darbe yediler. Önce faiz volatilitesi ve devalüasyon bilançolarını deldi. Ardından faizlerdeki gerileme kar kapılarını kapattı. Batık krediler hepsinin üstüne tüy dikti.

Kriz Türkiye'de ilk kez vasıflı insangücü işsizliğini gündeme getirdi. 2001 yılında Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden mezun parlak öğrenciler bile işe giremedi. Çok sayıda üniversite mezunu işini kaybetti.

Neresinden bakarsak bakalım, Kasım'da tetiklenen ve Şubat'ta patlayan ekonomik krizin Türkiye'ye maliyeti son derece yüksek olmuştur.

Bardağın dolu yarısı
Neyseki herşey kapkara değil. Şubat'tan bu yana geleceğe biraz daha güvenle bakmamıza yol açabilecek çok önemli olumlu gelişmeler de oldu. İflah olmaz bir iyimser olarak, bunları da size kısaca aktarmak istiyorum.

Ekonomik kriz hükümeti kamu maliyesinde ciddi bir toparlanmayı gerçekleştirmek zorunda bıraktı. 2000 yılında ekonomi büyürken çok daha kolay yapılabilecek reformları kriz hayata geçirdi.

En önemlisi devlet bankalarında biriken görev zararları sorununa nihayet neşter vurulmasıdır. İstikrarlı bir ekonominin ön koşulu bütçe disiplinidir. Kamu harcamalarının devlet bankaları bilançolarına saklanacak yerde doğrudan bütçeden yapılmasıdır. Yapısal reformlar listesi ile sizi sıkmak istemiyorum. Mart'tan bu yana ekonomi yönetiminde ve hukuki altyapıda çok olumlu adımların atıldığını hepimiz biliyoruz.

Son olarak, krizin ve sonrasında gelen dış desteğin "sıcak para-yüksek faiz" sarmalını bitirdiğini hatırlatalım. Geçiş biraz sancılı oldu ama önümüzdeki dönemde bunun yararlarını görmeye başlayacağız.

Hepimize geçmiş olsun.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır