SABAH'a mektuplar
Ne yapacaksanız haydi şimdi yapın
Bu nasıl iştir anlamadım.Türkiye'nin değişik şehirlerinde muhtelif şiddetlerde depremler oluyor, tüm gazeteler önce bunu yazıyorlar, sonra hayat yeniden normale dönüyor.
Herkes biliyor ki, İstanbul büyük bir depreme gebe. Gazetelerden okuyoruz ki İstanbul'un zemin haritası yok. Okulların hastanelerin ve yolların durumu belli değil. Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Oğuz Gündoğdu'nun gazetede bir demecini okudum. Gündoğdu diyor ki, İstanbul'un depreme hazır olabilmesi için radikal tedbirler alınmalı. Bu ne demek. Bu İstanbul'da hasarlı ya da güçsüz tüm binaların yıkılıp yerine yenisinin yapılmasını gerektiriyor.Eğer insanların hayatı önemliyse bu yapılmalı...Yerel yönetimler popülizm yaparak bir yerlere varabilecek-lerine inanıyorlarsa diyeceğim hiçbir şey yok! Ama, olası bir İstanbul depreminde, Türkiye'nin Bangladeş seviyesine inip, yüzbinlerce ölüyü mezarlara taşımasına da gönlüm razı gelmiyor.
Ne yapılacaksa artık, bir an önce yapılmalı!İstanbul'u hem medeni bir şehir yapmak için bu şart, hem de İstanbullu'nun hayatı için... Saygılarımla..
Cihan Köseoğlu, İstanbul
Önce sen kirletme!
Çok şikayetçi olduğum bir konudan dolayı Türk gençliğine bir öneride bulunmak istiyorum. Ben 16 yaşında bir gencim ve çevremdeki, benim çağımdaki insanlar, çevreye karşı vurdumduymazca davranmaktalar.
Çöplerini, ellerinde tutma zahmeti gösterip, çöpe atmak yerine sorumsuzca yere atıyorlar. Özellikle turistlerin yoğun olarak geldikleri bölgelere bir bakın. Lütfen yabancı ülkelerden gelenlere sorumsuz Türk genci imajını vermeyelim.Ayrıca arabalardan dışarıya izmarit atılmıyor mu, gördükçe içim parçalanıyor. Hele geçen gün bir polis otosundan da benzer bir hareket tekrarlanınca ne yapacağımı bilemedim. Ayıp ki çok ayıp. Lütfen çevre konusunda daha dikkatli olalım. Emanete ihanet etmeyelim.İyi günler dileklerimle...
Ayhan Özşeker
|