kapat
14.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
UNESCO ve Ecyad Kalesi

Aslında kalenin adının ilginç bir çağrışımı var: Ecdad kalesi gibi geliyor kulağa. Suudiler'in bu kaleyi yıkmasından sonra UNESCO nezdinde yapılan çeşitli resmi ve gayri resmi girişimlerden birisi de bu kurumun önde gelen kişilerine mesajlar göndermekti.

Bildiğiniz gibi bu isimleri ve adresleri yayınlamıştık.

Sağ olsunlar; birçok kişi hem genel direktöre hem de ilgili birimlerin başkanlarına çok güzel mesajlar yollamışlar; birer kopyalarını da bana gönderdiler.

Bu yoğun kampanya UNESCO'da etkili olmuş.

Suud yetkilileriyle görüşmüşler ve yoğun protestolar üzerine kalenin tekrar yapılacağı sözünü almışlar.

Ama benim edindiğim izlenim, böyle bir şeyin pek mümkün olmadığı ve sadece durumu kurtarmak için sarf edilmiş bir söz olduğu yönünde.

Konuyu yakından bilenler Suudiler'in bu eyleminin ardında, Türk izlerini silmek gibi bir kasıt olduğunu düşünmüyorlar.

Onlara göre sebep daha basit: Para!

Çünkü Mekke, her yıl milyonlarca insanı kendisine çeken ve bir anlamda dünyanın en büyük gelir kaynaklarından birine sahip olan bir bölge.

Mekke'deki değerli araziler, Suud ileri gelenleri tarafından paylaşıldığı için, payına Ecyad Kalesi düşen hazret orayı yıkıp, yerine beş yıldızlı ve sürekli para basan bir otel yapmak istiyor.

Demek ki küreselleşen dünyanın yeni değerleri ne din dinliyor, ne iman!

Her şey hızla paraya dönüştürülüyor.

Ecyad Kalesi de bunun en çarpıcı örneklerinden birisi.

Ama kampanyanın, bundan sonra yıkılması düşünülen eserleri kurtarması bakımından bir etkisi olduğu muhakkak.

Çünkü yoğun protestolar, bundan sonra bu işe niyetlenenlerin cesaretini kıracak ölçüye ulaştı.

Paris'te bazı çevreler, Ecyad kalesi yıkımını, Taliban'ın Bamyan'daki Buda heykellerini yıkmasına benzetiyorlar.

***
UNESCO'da Kültür ve Tarih Mirası bölümünün direktörü; Fransızların adını Mounir Bouchnaki olarak yazdığı Münir Boşnak.

Soyadındaki gibi Cezayir'e göç etmiş Boşnak bir ailenin çocuğu ve Osmanlı kültürüne, dolayısıyla da Türkiye'ye çok yakın.

Arkeolog olduğu için bizim değerli profesörümüz Ekrem Akurgal ile de yakın çalışmış.

"O günlerde oğlum dünyaya gelmişti." diye anlatıyor. "İsim arıyorduk. Derken Ekrem Akurgal'dan esinlendim ve babama telefon edip çocuğun adını Ekrem koyalım dedim."

Bu arada cebinden oğlunun kartını çıkarıp gösteriyor: Adı gerçekten Akram!

Uzun uzun çok değerli hocamızdan ve ortak anılarımızdan söz ediyoruz.

UNESCO'da Talat Sait Halman, Hıfzı Topuz ve Pulat Tacar gibi değerli isimlerin attığı sağlam temel hâlâ sürüyor diyebilirim.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır