kapat
14.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
"İstanbul ruhu", egemen siyasetçilerin ruhu, nane ruhu...

Bizim Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in girişimleri sayesinde, İslam Konferansı Örgütü'ne üye ülkelerin üst düzey siyasetçileriyle, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin üst düzey siyasetçileri; İstanbul'da "Medeniyetlerin Uyumu" konulu ortak bir forum oluşturdular.

Bir yanda İslam siyasetçileri, bir yanda Avrupa siyasetçileri...

İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor: - Değişik ülkelerin üst düzey siyasetçileri, kendi ülkelerindeki siyasal egemenliklerini koruma ve hatta pekiştirme tutkuları içinde; toplumlara göre değişen "psiko-sosyolojik" ve "sosyo-ekonomik" verileri ne kadar saydamlaştırabilir ve kendilerinin de yerel siyasetlerinde sömürdükleri "kitle hipnozları"nın kördüğümlerine, ne kadar çözüm arayabilirler?

Bu sorunun tek heceli bir tek yanıtı vardır:

- Hiç...

Yahudi-Hıristiyan ayırımı, nasıl sadece -ekonomiyle ilgisi olmayan- bir inanç ayırımıysa; Müslüman-Hıristiyan ayırımı da, -ekonomiyle ilgisi olmayan- yine bir inanç ayırımıdır.

İki inanç arasındaki diyalog; diplomatik planlardan, ekonomik planlara kaydıkça somut bir anlam kazanacaktır.

Libya'daki Müslüman Arap erkeklerin dört karı almasıyla, Avrupa'daki bazı Hıristiyan ülkelerinde eşcinsellere evlenme hakkı tanınması; ne Libya'da adam başına düşen ulusal gelir biriminin 25 bin dolara çıkmasını sağlar, ne de Hollanda'da aynı birimin 2 bin 500 dolara inmesine neden olur...

Peki ne oluyor da, İslam dünyasıyla Hıristiyan dünyasının egemen siyasetçileri arasında bir diyalog eğilimi beliriyor İstanbul'da?

Modern teknolojilerin gitgide hızlandırdığı bir küreselleşme sürecinin ilk meyveleridir bunlar...

"Ekonomi" yerel siyasetçilerin iradesini aşan, "müspet bir bilim" olmaya doğru büyütmekte kanatlarını... Örneğin Türkiye'nin dışında, hangi ülkede enflasyon kaldı?

Ve 6 milyarlık Dünya'da, 1 milyar 300 milyonluk İslam kesimi; Hindistan'la birlikte en yoksul ve en büyük iki dilimden birini oluşturmakta..

Modern teknolojinin hızla artan ürünleriyle, Dünya'da yaşayan milyarlarca insanın yoksulluğu, zıtlaşıyor biribiriyle...

Milyarlarca yoksulun durumu iyileştirilmezse, modern teknolojinin hızla artan ürünleri kimlere pazarlanacak?

21-22. Yüzyıl arasındaki sürecin temelini oluşturan sorun budur.

Türkiye de dahil, İslam dünyasının milyonlarca bireyi, yoksulluklarının öz nedenlerini bilmiyorlar.

Neden köylülükten kurtulup, kentlileşemediklerini bilmiyorlar.

Başlarındaki egemen siyasetçilerin, hangi talan, yalan ve savurganlıklarla kendilerinin tepesine bağdaş kurduklarını bilmiyorlar.

Mistik ve hamasi hipnozlarla nasıl koşullandırıldıklarını da bilmiyorlar.

Hem mesleksiz, hem kendi anadillerinin "yazı" boyutundan kopuk, hem de "analitik düşünce" pencerelerinden yoksunlar.

İstanbul'daki İslam-Hıristiyan ülkelerin egemen siyasetçileri arasındaki diyalog fotoğrafı, 21. Yüzyıl'da yaşanacak değişik bir filmin ilk karelerinden biri...

Bir başka karesi de, Avrupa Birliği ülkelerinin kabul ettikleri ortak para birimi Euro...

Bir başka kare de, Çin'deki global sermaye yatırımının 220 milyar doları aşması...

Bütün bunlar şu anda, ne sizin elektrik faturalarını ödemenize bir kolaylık sağlar, ne ev kiranızı ödemenize, ne de parasal sıkıntılarınızı gidermenize..

Ancak şayet yüz yıl önceki aileniz, Dünya'daki gelişim ve değişimlerle de ilgili, gerçek bir kentli formasyonunun bir parçası olabilseydi; sizin de bugünkü durumunuz çok daha başka olacaktı.

Türkiye'deki gazete tirajlarının toplamı 3 milyon yerine, 30 milyon olacaktı.

Bendeniz dahi "yazı"ya layık olabilme çabaları içinde, anlamsız ahmaklıkların iğneli fıçılarından geçmek zorunda kalmayacaktım.

Enseyi karartmayın. İnsanlık kötüye gitmez. Türkiye de gitmez.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır