Türkiye Las Vegas gibi

Türkiye'de bilgisayar satışları dibe vurunca Escort, çıkışı Almanya'da buldu.
Şirketin sahibi Halil İbrahim Özer, Türkiye'yi kumar cennetine benzetiyor . Almanya'ya 18 bin adet bilgisayar satmak üzere imza atan yerli bilgisayar üreticisi Escort Computer, Türkiye pazarından korktu. Devalüasyonla birlikte bir anda 4.5 milyon dolar kaybeden Escort'un Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Özer, Türkiye'yi kumar cenneti Las Vegas'a benzetiyor. "İki yılda bir gelen krizler bizi dışarıya itiyor. Doların fiyatı her gün değişiyor. Bilgisayar bu, stokta beklemez ki! Alırken de satarken de zarar ediyoruz. Piyasada adeta kumar oynanıyor. Geçen yıl tüm sektör 250 bin tane bilgisayar satabildi" diyen Özer, yurtdışındaki her projeye teklif verir hale geldiklerini belirtiyor. Özer'in Almanya'dan sonraki durağı ise Gana ve İngiltere.

Almanya'nın en büyük Türk telekomünikasyon şirketi Ses Media Communications AG ile 14 milyon dolarlık ihracat anlaşması imzalayan Escort'un bilgisayarları, "Almanya'da Bilgisayarsız Ev Kalmayacak'' kampanyası kapsamında satışa sunulacak. Köln'ün geleneksel karnavalı sürerken taraflar arasında atılan imzalar ile gurbetçiler, Escort'u Türkiye'den daha uygun şartlara alabilecekler. Kampanya'nın finansman bacağında yer alan Creditplus Bank üç saniyede kredi verebilecek bir mekanizma kurmuş. Kredinin yıllık faizi ise yüzde 10.9. Hedef ilk etapta 20 bin Türk'ü bilgisayar sahibi yapmak. Almanya'nın en büyük internet erişim sağlayıcısı T-Online de 6 ay ücretsiz abonelik vaat ediyor.

Ses'in Genel Müdürü Tamer Delibaş ''Sesinternet'' adı ile sunulacak erişim paketinin 50 milyon marklık bir proje olduğunu belirterek, "400 bin Türk hanesi üzerinde yaptığımız araştırmaya göre göre, 50 bin Türk hanesinde bilgisayar, 42 bin Türk hanesinde de internet bağlantısı bulunuyor. Bilgisayar ve internet kullanım oranının düşük olmasının nedenlerini sorguladık. Öncelikle Türkler bilgisayarı nereden alacaklarını bilmiyorlar. Bilgisayarın kurulması, arıza sırasında yardım alacakları yer, krediyi nasıl temin edecekleri hep sorun. İşte bu paket tüm bunlara çözüm sunuyor" dedi.

BÜROKRASİ YILDIRDI
Projeye imza atmaktan oldukça mutlu olan Delibaş da ortağı Özer gibi Türkiye'den yana dertli. Almanya'daki Türklerin Türkçesi yetersiz olduğu için call-center'i Türkiye'de kurmak isterken, bürokrasiden yılıp vazgeçmek zorunda kaldıklarını kaydeden Delibaş, "Serbest bölgede 10 milyon marklık bir call-center kuracaktık ama izin alamadık" diye dert yanıyor. Bir Türk üç Alman'a bedel Vatan hasreti çeken Almanya'daki Türkler yakınlarına ulaşmak için telefona sarılınca, telekomünikasyon şirketleri için bir Türk, üç Alman'a bedel oldu. Yapılan araştırmalara göre bir Alman ailesi ayda telefon faturasına 40 mark ayırırken, bir Türk ailesi ortalama 147 marklık "alo" diyor. Bu yüzden telekomünikasyon şirketleri için Almanya'da bulunan 800 bin Türk ailesi aslında Almanlar için 2.5 milyona yakın abone demek.

O.TEL.O'YU BATIRDILAR
Aslında verilen bu önem pek de boşuna değil. 1997 yılında SeS Gmbh, hazırladığı projeyi Almanya'da özel telekomünikasyon şirketlerinin en büyüğü olan ve 4 milyar marklık yatırım yapan O.tel.o'ya sunuyor. SeS'in ortaklarından Tamer Delibaş, Türklerin gücünü gösteren süreci şöyle anlatıyor: "Türk aboneler O.tel.o'yu özel şirketler arasında bir numaraya taşıdı. Şirketin cirosunun yüzde 95'ini Türkler'den oluşturdu. Ancak 2000 yılı başında şirketle yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Bizimle birlikte buradaki Türkler de aboneliklerini iptal ettirip, şimdiki ortağımız olan Deutsche Telekom'a geçti ve O.tel.o iflas bayrağını çekerek el değiştirdi ve Arcor'a geçti."