Zırrr zırr. Telefon. Narin bir el uzatıp ahizeyi kulağıma getiriyorum: Alooo. Kiminle görüşüyorum?
"Ben. Düriye Neşe Yaşar Düzel. Dündar kızı. Muzahhar'dan olma. 1955 doğumlu. Eskişehir Sivrihisar ilçesine bağlı. Halen Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun Caddesi, Müdevres Salih Rüştü Sokak 2, İstanbul adresinde oturur."
Hop, dur bir dakika. Sözünü kesmesem sabıka durumunu özetleyip beraatini talep edecek.
Beni mahkeme mi sandın?
Radikal gazetesinde pazartesi günleri yayınlanan söyleşileri basının Himalayalarından olan Neşe Düzel, bir kahkaha atıyor. "Kusura bakma," diyor. "Mahkemeye gide gele şaşırdım vallahi. Sana haber vermek için aradım. Beni gene mahkemeye verdiler."
Sıktın ama artık, diyorum. Bu üçüncü mü oluyor? Gene ne yaptın?
"Halkı mezhep farklılığı göstererek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek. Türk Caza Kanunu'nun 312'inci maddesi. Biliyorsun yeni bir kitabım çıktı. İçerisinde cemevi Dedesi Hüseyin Gülen ve Gazi Mahallesi Muhtarıyla yaptığım bir de söyleşi vardı. İşte bu ..."
Neee, dedim. Neee! Sen bir de kitap mı yayınladın?! İnanmıyorum! Sende hiç akıl kalmamış. Bu devirde kitap mı yazılır?f Boğaz Köprüsü'nden kendini aşağı at daha iyi.
"İşte buna takmışlar.f Allah'tan buf defa Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde değil..."
Yahu, kusura bakma ama, senin bu Aleviler'le ne alıp veremediğin var?f Alevi ninesi misin? Bundan önce de bu Aleviler'le ilgili bir yazından dolayı DGM'lik olmamış mıydın? "Eveet." Neden elinin hamuru ile Türk halkının mezhep farklılığı gözeterek zırt vırt kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ediyorsun? Yavuz Sultan Selim olsaydı çoktan derini yüzüp içine saman doldurtmuştu.
"Söyleşi beş yıl önce yapıldı ayol. Ayrıca ben kimseyi kin ve düş..."
Hadi hadi. Ben seni bilirim. Durmadan ortalığı karıştırıyorsun. Yok Susurluk, çeteler, Hizbullah. Yok adalet. Yok Kürt sorunu.fYok uyuşturucu kaçakçılığı. Yok İslam. Sana ne be kardeşim?
"Aa. Bir dakika ..."
Tabii siz Anayasa değişti falan diye burasını anında İngiltere oldu sandınız. Yaz gitsin bakalım.
"Ayol beş yıl önce yayınlanmış yazı diyorum."
Belki de bağırsakta çözünen cinsten "kin ve düşmanlığa açıkça tahrik" addedilmiştir. Zaman içerisinde etkisini gösterecek bir tahrik olarak algılanıyordur. Ne bileyim. Bir tür tahrik köstebeği.
"Ayrıca ben sadece sual sordum. Sual sormak da mı suç?"
Olabileceği durumlar olabilir, diyorum. Mesela tabancanı çekiyorsun ve "beyninizi dağıtmamı istemeyeceğinizi var sayarak soruyorum:f Lütfen cüzdanınızı ve yüzüklerinizi bana verir misiniz?" diyorsun. Al sana suç olan bir sual.
"Benim tabancam yok ki ayol!" diyor. Hâlâ durumu kavramamış.
Bak, diyorum. Bundan sonra konularını ben vereyim. Hiç başın derde girmeyecek. Not al. Bir: Tarkan yeni klibinde kızı öperken dilini ağzına sokmuş (kızın ağzına, kendi ağzına değil). Bu Türk geleneklerine ve aile yapısına uygun mu? İki: Köykentler kent mi köy mü?
Ne diyorsun?