- Yâ Ebu Bekir... Bu saatte seni burada oturmaya hangi şey zorladı?
Hz. Ebubekir bitkin bir haldeydi.
- Açlığın ve hararetin şiddetinden dolayı buradayım, dedi.
Hz. Ömer gülmeye başladı.
- Beni de aynı açlık ve hararetin şiddeti buraya yöneltti yâ Ebu bekir.
O anda yüce Peygamber de içeri girmişti. Onları o vaziyette görünce şaşırarak sordu:
* Bu saatte burada olmanıza sebep nedir?
Ebu Bekir cevap verdi:
- Karnımızda açlığın sıkıntısını çekiyoruz yâ Resulüllah.
Durumu anlayan Peygamber tebessüm ederek konuştu:
* Ben de sizin çektiğiniz sıkıntı ile karşı karşıyayım.
Sonra o gün içmediği sütü hatırlayarak devam etti:
* Hadi kalkın da sizi bir yere götüreyim.
Üçü birlikte dışarı çıkarak Eba Eyyub'un evine doğru yöneldiler.
Peygamber "Yâ Eyyub" diyerek kapıyı çaldı. Hanımı Ümmü Eyyub, Resulüllah'ın sesini tanıyarak aceleyle kapıyı açtı. Onları içeri buyur etti.
- Ey Allah'ın Neb'si ve beraberindekiler, hoş geldiniz.
* Ebâ Eyyub nerdedir? diye sordu Resulüllah.
- Hurma bahçesinde çalışıyor yâ Resulüllah.
Bahçeden Resulüllah'ın sesini duyan Ebâ Eyyub da bu sırada çıkagelmişti:
- Hoşgeldiniz ey Allah'ın Neb'si ve beraberindekiler, diyerek onları buyur etti. İçeri girerlerken Hz. Muhammed'e (a.s.) sordu:
- Yâ Nebiyyullah, şu vakit gelme vaktiniz değildi.
* Doğru söyledin, diye cevapladı Resulüllah.
Onlar içeri girince Ebâ Eyyub koşarak bahçeye gitti. Bir hurma ağacına çıkarak yaş bir hurma dalı kesti. Geri dönüp bu dalı ikram ettiğinde Resulüllah buyurdu:
* Bunu kesmeni istememiştim. Meyvesini alsa idin daha iyi olurdu.
- Yâ Resulüllah, kurusundan ve yaşından beğendiğini yemeni istemiştim. Bununla beraber yine de bir koyun keseceğim, diyerek çıkmaya davranan Ebâ Eyyub'a "Kesersen süt vereni kesme" diye tembihledi Peygamber.
Bir İslam mücahidinin hayatı: EBA EYYóB EL ENSARİ - 15