Korkunç cinayetin faili hostes çıktı
Bir mutemedi parası için sevgilisine öldürten kadının, THY Adana Şakirpaşa Havaalanı'da yer hostesi olduğu belirlendi. Uçakta görev verilmeyince meslekten ayrılan eski hostes: Beni göklerde uçma hırsı mahvetti
Kahramanmaraş'ta 6 gün önce hunharca işlenen bir cinayetin arkasından, genç bir kadının ihtiras dolu yaşam öyküsü çıktı. Zekeriya Muacir adlı mutemedi sevgilisine öldürten Sabah Şenkal'ın, bir zamanlar Adana Şakirpaşa Havaalanı'nda yer hostesi olduğu belirlendi. Tek hayali uçmak olan genç kadının bu arzusuna kavuşamayınca önce meslekten uzaklaştığı daha sonra da kötü yola düştüğü ortaya çıktı. Çevresinde "Minik Kuş" olarak tanınan Şenkal'ın, müşterilerine bu ismi "parola" olarak verdiği tespit edildi.
ESKİ HOSTESİN ACI ÖYKÜSÜ
10 yıl önce evden ayrıldığını anlatan 29 yaşındaki Sabah, "Ailemin tek çocuğuydum ve hostes olmak istiyordum. Yıllarca bunun hayaliyle yaşadım. Sonunda THY'ye girmeyi başardım. Havaalanında yer hostesi olarak görev yapıyordum. Amacım yer hostesliğinden, hava hostesliğine geçmekti ancak bir türlü yükselme imkanım olmadı. İş arkadaşlarımla da aram git gide açılınca 1991 yılında işten ayrılmak zorunda kaldım" dedi.
Genç kadın, hostesliği bırakmasının ardından çok iş aradığını ancak başvurduğu bütün kapıların yüzüne kapandığını belirterek, "Geçinmem için para kazanmam gerekiyordu. Çok direndim ancak sonunda kendimi fuhuş batağının içinde buldum" diye konuştu. Sabah Şenkal, sevgilisiyle birlikte işlediği korkunç cinayeti ise şöyle anlattı:
'MASUM BAKIŞI UNUTAMAM'
"Burada Zekeriya Muacir ile tanışmış birkaç kez birlikte olmuştum. Muacir, bayilerden Marlboro satışlarının haftalık parasını toplayıp her Cumartesi Kahramanmaş'a götürüyordu. Bu mesleği bırakıp hayatımı düzene sokmak için paraya ihtiyacım vardı. Bu fikrimi Kayseri'de tanıştığım Sıtkı Polat'a açtım. Kendisinden işi birlikte yapmamız halinde paraya ortak olabileceğini söyledim. Ancak bu konuşma aramızda sadece bir kere geçti. Olay gününden bir gün önce Sıtkı beni arayıp, 'Şu bahsettiğin kişiyi çağır. Parayı alalım' dedi.
Bir polis memuru arkadaşımdan arabasını emanet alıp Sıtkı'nın evine gittik. Yanımıza bıçak, kese, ip ve fener aldık. Yolda Zekeriya'yı arayıp, 'Seni çok özledim buluşalım' dedim. Saat 20.30'da Büyükkızılcık köprüsünde buluştuk. Ben Zekeriya'nın aracına oturdum ve sonra, 'Arabamda bir arkadaş var. Gel seni tanıştırayım' diyerek onu aşağıya indirdim. Zekeriya tokalaşmak için elini uzattığında Sıtkı, bıçağı çekerek üstüne atıldı.
Üst üste bıçak darbeleri indiriyordu. Zekeriya inliyor, konuşamıyor sadece yüzüme masum masum bakıyordu. Kanı görünce ben ağlamaya başladım. Sıtkı peş peşe bıçak darbelerini indiriyordu. Onu öldürüp yanıma geldi ve (Duygusallığı bırak yoksa seni de öldürürüm) dedi. Paraları ve cep telefonunu alıp kaçtık."
Sırrıberk ARSLAN
|