TBMM İdare Amiri ve MHP İstanbul milletvekili Ahmet Çakar'ın
başlattığı "Salkım Hanım" tartışmasını izliyorsunuz. Çakar, "Bu filmi
TRT'den yayınlamak vatan hainliğidir" deyince ortalık karıştı.
Filmin dayandığı kitabı kaleme alan Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu
cevap verdi, basın toplantısı düzenledi. Sanatçılar filan da ayağa
kalktı tabii ki...
Peki şimdi soralım: İyi mi oldu?
Ben her zaman tartışmadan yanayım. Her şeyi tartışalım. Zaten
zamanında söylenmiş: "Hakikatin ışığı, fikirlerin çarpışmasından
doğar." Tartışmak iyidir. Böylece bir konuyu açmış, irdelemiş, onun
farklı yönlerini görmüş oluruz. Tartışmak aynı zamanda genel
kültürümüzün, bilgimizin artmasına yol açar.
Ancak MHP'ye mensup vekil ve yöneticilerin başlattığı tartışmaların
niteliği konusunda kuşkularım var. Şöyle:
"Salkım Hanım'ın Taneleri" adlı kitap ve film hakkında en küçük bir
fikri dahi olmayanlar, Ahmet Çakar "sayesinde" bilgilendiler. Tamam
bu açıdan iyi oldu, yararlı oldu. Ancak bu arada "gerçeğin kıvılcımı"
ortaya çıktı mı? Hayır!
Zaten MHP'lilerin başlattığı çoğu tartışmada, "çarpışan iki fikir"
olmuyor. Olan şu: MHP'li birisi çıkıp, tepesini attıran bir konuda;
bağırıyor, çağırıyor, hakaret ediyor. Bunun üzerine karşı taraf
ayrıntılara girerek durumu açıklamak zorunda kalıyor. Neden vatan
haini olmadığını, neden ahlaksız olmadığını filan söylüyor.
"Canım MHP'ninki de bir fikir" diyebilirsiniz. Hayır! Bağırıp
çağırmak, hakaret etmek fikir değildir. Zaten hakaret ve küfür;
fikrin olmadığı yerden fışkırır. Fikri olan insan, bunu ortaya koyar,
açıklar, ayrıntılandırır. Fikri olmayanlar ise... Tam da Ahmet Çakar
gibi yapar!
İşte bu yüzden MHP'lilerin başlattığı tartışmalar sonucuda, bir
yandan bilgimiz artarken... Bir yandan da ahlakımız (yani tartışma
adabımız) bozuluyor!