kapat
30.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Altınok 'bir bilen' oldu

Tevfik Altınok, dünyada çok az insana nasip olan bir tecrübe edindi. Önce 18 bankanın yönetim kurulu başkanı oldu. Kimini sattı, kimini birleştirdi, kimini kapattı. Üstelik bunları bir yıla sığdırdı
Türkiye'de finans kesiminin içinde bulunduğu durum hakkında ders verecek kişi kimdir? Bu soruya şu alt başlıkları da ekleyin: Bir banka nasıl batar? Nasıl kurtarılır? Bir bankanın batmaması için nelere dikkat edilmesi gerekir? Siyasi iktidarlar hangi noktalarda suçlu? Hayati soruların sayısı arttıkça, konu hakkında ders verecek niteliklere sahip insan sayısı da azalıyor.

Tasarruf Sigorta Mevduatı Fonu'na (TMSF) devredilen 18 bankanın satışı, birleştirilmesi, küçültülmesi ve tasfiye edilmesi için yaklaşık bir yıldır çalışan Fon Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Altınok tüm bu sorulara yanıt verecek ender kişilerden biri. Altınok, kendi deyimiyle "zor ama yapılması gerekenlerin" yapıldığı bir yılı geride bırakırken, nasıl bir Türkiye'de görev yaptığını şöyle özetledi:

"11 ayda 2 kriz ve yıkıcı bir devalüasyon yaşandı. IMF programında değişiklikler yapıldı. Yeni iç borçlanmalar gündeme geldi. Mali sektörde yaşanılan inanılmaz zarar, kilitlenen mali piyasalar işimizi zorlaştırdı. Ve her an ortaya çıkması beklenen sosyal patlama korkusu uykularımızı kaçırdı."

* Krizlerin faturası nasıl ölçülür?

En doğru ölçüm, faturanın o ülkenin GSMH'sına oranıdır. Bu oran Ekvator'da yüzde 20, Güney Kore'de yüzde 25, Rusya'da yüzde 40 ve Endonezya'da yüzde 50 civarındadır. Türkiye ise orta sıralarda yer alıyor.

* Neden bankacılık krizleri olur?

Öncelikli nedenler arasında yetersiz risk yönetimi, yetersiz bankacılık düzenleme ve denetimi, hızlı liberalizasyon, yetersiz piyasa disiplini, banka yönetimindeki sahtekarlıklar ve yetersiz öz varlıklar sayılıyor. Bunlara döviz krizleri, dış piyasa şokları gibi ekonomik faktörler de ekleniyor.

* Türkiye'de kriz nasıl oluştu?

Birincisi biriken kamu finansman açıkları. İkincisi ise artan açık pozisyondu. Hatırlayın, Kasım 2000'de 50 milyar dolarlık iç borcumuz vardı. Kamu bankalarının görev zararları ile Fon bankalarından gelen yük, iç borç stoğunu 70 milyar dolar artırdı. Bankacılıkta 20 milyar dolar açık pozisyon birikmişti.

* Kimse bu gidişi görmedi mi?

Elbette gören gördü. Serbest piyasa şartlarını dikkate almayan politik yaklaşımlar, kamu bankalarının kaynaklarını kuruttu. Bu gelişmeye, bankaların aşırı risk alması, kuralsızlık, yetersiz sermaye ve sahtecilik de eklendi.

* Kriz kaderimizmiş izlenimi edindim...

Elbette değildi. Piyasalar yakından izlenebilseydi, zamanında müdahale edilseydi ve siyasi otorite seyirci kalmasaydı fatura bu kadar ağır olmayacaktı.

* Krizin yarattığı tahribatın rolü ne?

Dövizdeki aşırı değer artışı, bankaların döviz yükümlülüklerinden büyük zarar etmesine yol açtı. Aynı bankalar artan faizler nedeniyle Hazine kağıtlarından da zarar yazdılar. Geri dönmeyen kredilerde faturanın ağırlaşmasına yol açtı.

Kartvizitinin benzeri yok!
Uzun yıllar hem kamu hem de özel sektörde üst düzey yöneticilik yapan Tevfik Altınok, kendisiyle yeni tanışan birisine kartını uzattığında hep aynı tepkiyi alıyor. Karşısındaki bir karta, bir Altınok'a bakıyor. Çünkü kartvizitin üzerinde sayılamayacak kadar çok banka ismi var: Etibank, Sümerbank, Kentbank, Bayındırbank, Demirbank, EGS Bank, Tariş Bank, Site Bank, İktisat Bankası... Ortasında ise Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Altınok yazıyor.

Altınok, "Dünyada böyle bir kartvizite sahip olan yoktur" diyor. Ekliyorum, kartvizitini her ay yenileyen başka bir yönetici de yoktur herhalde. Öyle ya, Fona 18 banka alındı. 6'sı satıldı, 7'si birleştirildi. Birinin lisansı iptal edildi. Bu baş döndürücü trafikte en az 20 kez değiştirilmesi gerekiyor. Demirel'in son başbakanlığı döneminde Hazine Müşteşarı olan Altınok, gülüyor ve "O kadar da değiştirmedim" demekle yetiniyor.

Krizi çözen 10 altın kural

Altınok'a göre dünyadaki kriz yönetiminde ve çözümünde uygulanacak 10 altIn kural Şöyle:
* Tek yaklaşım değil çok yaklaşım

* Çok başlılık değil güçlü tek merkezi yönetim

* Bürokrat değil pratik özel sektör mantığında üst düzey yönetici

* Karmaşık stratejiler değil yalın stratejiler

* Birbirinden kopuk politika ve programlar değil tutarlı ve uyumlu politikalar

* Oyalama değil süratli ve kesin uygulama

* Kişisel deği global çözüm

* Fona alınan bankları ve iştiraklerini yaşatma değil satış ya da tasfiye

* Kamu fonlarını azar azar değil aşamalı ve etkili dozda kullandırma

* Maliyeti artıran değil azaltan formüller.

Devletin her kademesinde çalıştı
1964 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitiren Tevfik Altınok, aynı yıl Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu'na girdi. 1977'ye kadar Hazine Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. Bir dönem Koç Holding'in Finans Grubu Başkanlığı'nı da yaptı.

Yavuz SEMERCİ



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Superbahis
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır