|
|
Ne penaltısı!
Özellikle Samsunspor ile maç yapmak çok zor. Bu takım bütün maçlarını deplasmanda oynadığı için, psikolojik olarak rahat. Genelde aynı kadro ile sahaya çıkıyorlar ve oyun sistemleri hiç değişmiyor. Hangi sahaya gitseler aynı rahatlıkla futbol oynuyorlar.
2-0 mağlup duruma düştükten sonra bile moralleri ve tempoları hiç bozulmadı. Maçın yorumundan evvel hakem Murat Ilgaz'ın G.Saray lehine verdiği penaltıdan bahsetmek istiyorum. Ali Sami Yen'de basın tribünü sahaya çok yakın. Penaltı pozisyonunun olduğu kaleye de uzaklığı nereden baksanız, kuş uçuşu 100 metreyi geçer. Pozisyon olduğunda Murat Ilgaz futbolcularla arkalı önlü ve bizden uzak mesafede duruyordu. Yani pozisyon olduğunda olayı görmedi. G.Saraylı futbolcular ellerini kaldırdılar o da düdüğü üfledi. Ben tribünden penaltı ile ilgili hiçbir şey göremedim. Ama yanımda oturan G.Saraylı yazarlar ve muhabirler süper şeyler gördüler! Birini soruyorum, "Ne oldu?" diye. "Elle oynadı" diyor, diğeri "Elle itti" diyor. Diğeri, "Vurdu" diyor. Özellikle "Çok iyi gördünüz mü?" diye tekrar soruyorum, "Çok net gördük" diyorlar. Ben o mesafeden penaltılık bir şey görmedim, hakem hiçbir şey görmedi. İşin kötü tarafı o görmediği bir pozisyona düdük çaldı. Görse, çalsa yanlış diyeceğim. Neyse biz maça gelelim.
Dil canavarı Hasan!
G.Saray defansın ortasında Capone-Bülent-Emre üçlüsü ile oynarsa rakibe pozisyon vermiyor. Ama ikili oynarlarsa burası yol geçen hanı oluyor. Samsunspor 2-0'dan sonra bile bu alandan maçı kazanacak pozisyonlar yakaladı.
Sarı-kırmızılılarda son iki maçtır en önemli adam Ayhan. Çok iyi işler yapıyor. Hakan Ünsal'ın o eski standart oyun anlayışı gitmiş. Çok iyi işler de yapıyor çok kötü de. Arif'te düşüş var. En önemlisi Ümit ile anlaşamıyorlar. Hasan Şaş topla uğraşıyor, oyun duruyor rakiple konuşuyor, hakemle konuşuyor. Arada pozisyonlara kızıyor, kendi kendine konuşuyor. İşin enteresan tarafı G.Saray, Roma ile maç yapıyor ve Roma'da yalnızca dört tane İtalyan var. Diğerleri yabancı. Hakemler de Fransız. Bu Hasan Şaş hepsi ile konuştu! Şöyle bir düşünüyorum da bu çocuk süper bir çocuk. Herhalde 8 lisan biliyor! Neler anlatıyor, neler konuşuyor çözmek mümkün değil. Ya herkese "No foul no foul" diyor ya da "Allright". Ve bu çocuğun kötüye gidişini Lucescu da kenardan film seyreder gibi izliyor.
G.Saray Şampiyonlar Ligi'nde oynamanın avantajı ile Türkiye'de diğer takımlara göre fizik olarak daha iyi. Dün gece bu belli oldu. Hücumda da defansta da çabuk çoğalabiliyorlar. Ama 90 dakika aynı ciddiyette oynamıyorlar. Arada şöyle bir maça asılıyorlar, sonra bırakıp biraz dinleniyorlar.
Öyle veya böyle. Çok tempolu bir Roma karşılaşmasından sonra fazla zorlanmadan üç puan daha kazandılar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|