Duvar
Kalkınma "nereden" başlayacak?.. Bu konu gerçekten önemli... Ve bu tartışma mutlaka sürmeli... Sadece "siyaset sektörü" değil, "üniversite" de fikrini söylemeli.
"Kalkınma köyden başlayacak" söylemi, "bilmem kaç yıldır" tekrarlandığına göre...
Düşündük ki...
Ankara'nın "kırsalı... Tahıl ambarı... Yüzlerce köyün kuşattığı... Yüz bin nüfuslu" Polatlı ilçesi, Paris olmuştur.
Ve "Paris'e gittik."
***
İnönü Caddesi...
Yavuz Selim Caddesi...
Sümer Caddesi...
"Bizim Paris'in" önemli yerleri.
Ama Paris gibi "ışıklı... cıvıl, cıvıl... Kalkınmış" değil.
***
"Haktanır Market" Paris'teki bir marketten kat kat ucuz.
"Askeri ve Sivil Terzi Bayram Özkök", Parisli terziden daha çalışkan...Yılların "ustası."
Sedir Tuhafiye...
Ruşen Çeyiz, Konfeksiyon...
Ve daha "yüzlerce" işyeri...
"İşyeri" çok ama, "iş yok."
***
Kaya Emlak'ın "camekanı" renk, renk "kağıtlarla" dolu.
"Satılık Emlak" ilanlarıyla.
"Bizim Paris'te" satılık ev... Satılık dükkan... Satılık otomobil... Satılık traktör yüzlerce.
Ama "alan nerede?"
***
Belediye Başkanı Sami Çay dedi ki:
- Yüz milyarlık binayı, 25 milyara alabilirsiniz.
- Başkan, nasıl olur?
- Sormayın... Bir tefecilik piyasası oluştu... Tefeci ayda yüzde 30'la para veriyor... Tefeciler, milletin kanını emiyor... Tefeciye elini kaptırdın mı, kolun da gidiyor... Evin de... Dükkânın da.
***
"Bizim Paris'in" bazı belediye memurları "kredi kartı kullanmışlar."
Ama "günü gelince" borçlarını ödeyememişler.
Ve banka "öyle bir faiz bindirmiş ki..."
Ödeyebilene "aşkolsun."
Fakat, ödemeye de "mecbursun."
Belediye Başkanı Sami Bey "vicdanlı bir insan."
İşte kararı:
- Borcunuzun bir kısmını, vakıf (Polatlı Belediyesi Mensuplarını Kalkındırma Vakfı) ödeyecek... Ama siz siz olun... Bir daha böyle bir şey yapmayın.
***
Fransa'nın Paris'inin köylüsü "bir eli yağda bir eli balda."
Bizim Paris'in köylüsü ise...
"Yoksulluk sınırının" altında.
Belediye Başkanı "dürüst" bir yönetici.
Dürüstçe anlattı:
- Bu yaşa geldim, böyle şey görmedim... Köylünün çoğu, gübresiz ekin ekti... Gübreye verecek paraları yoktu.
***
"Fi tarihinde" ülkelerin en büyük zenginliği "topraktı... Tarımsal üretimdi."
Sonra "sanayi devrimi" oldu.
"Kalkınmanın... Zenginliğin yolu" sanayiden geçmeye başladı.
Şimdi ise...
Sanayi çağı da "mazide kaldı."
Artık "bilgi çağındayız."
Büyük Atatürk'ün hedef gösterdiği "çağdaş uygarlık düzeyine" giden yol, "bilgi yolu."
"Bilgi yoluna giden yol" ise...
"Araştırma" yolu.
"Geliştirme" yolu.
"İnsana... Bilime... Üniversiteye yatırım" yolu.
"Köyü ve köylüyü" kurtaracak... Kalkındıracak yol da "bu yol."
***
Cumhuriyet döneminin değerli şairlerinden Bülent Ecevit, "DUVAR" adlı şiirinde der ki:
"DİKKAT EDİN EFENDİM DUVARA ÇARPACAKSINIZ"
Duvar, "çok güzel" bir şiir.
"Uyarıcı."
Her konuda "dikkat" şart.
"Kalkınmaya giden yol" konusunda da.
Aksi halde...
"Duvara çarparsınız efendim."
|