'Üç zeki kadın birleştik bir büyük zekâ yarattık!'
3 sıkı dost Ece Erken, Ebru Destan ve Nefise Karatay şimdi ticarete girişti. Üçlü önümüzdeki günlerde Bağdat Caddesi'nde bir Cafe açmaya hazırlanıyor. İşe Cafe'yle başlayıp kıyafet ve aksesuvar markası yaratmayı planlayan güzeller iddialı: "New York'ta da Cafe açacağız. Belki Hollywood'dan teklif alırız!"
Ece Erken, Nefise Karatay ve Ebru Destan geleceklerini garantiye almak için iş kadınlığına soyundu. Önce Bağdat Caddesi'nde ardından Levent'te eski Esco Bar'ın yerinde Rouge adını verdikleri bir Cafe açmaya hazırlanan güzeller oldukça iddialı. Bu işi New York'a kadar götürecekler. Kendilerine ve yaptıkları koalisyona güveniyorlar! Biz de üçünü karşımıza aldık, işten başlayıp aşka kadar haklarında merak edilenleri sorduk.
* Neden bu cafe işine giriştiniz?
Ebru Destan: Çok iyi arkadaşız. Baktık üç zeki, güzeller güzeli kadınız biraraya gelip ortak birşeyler yapalım dedik. Çok geniş bir çevremiz ve hayran kitlemiz var. Hepimiz ağzımızın tadını çok iyi biliyoruz. Gurme gibiyiz. O kadar çok yer gezip, gördük ki, cafe açmaya karar verdik.
Ece Erken: Zekâlarımızı birleştirip, tek bir zekâ halinde Voltran'ı oluşturduk. Kimse zekâmızla baş edemez. Ne yapalım diye düşünürken, baktık ki her birimiz markayız, "Bir marka yaratalım ve bundan para kazanalım" dedik.
Nefise Karatay: Geleceğimizi garantiye almak için ticarete atılmaya karar verdik. Hedeflerimiz çok büyük. Çok farklı olacak, bomba gibi geliyor cafemiz.
* Nedir bu fark? Ticareti nasıl öğrendiniz?
E.D: Türkiye'de hiçbir zaman üç ünlü isim biraraya gelip, kendi alanlarının dışında bir işe el atmamış. Kendi iş alanlarında yapanlar oldu ama işlerinin dışına çıkmak cesaretini kimse gösteremedi ya da kalıcı olamadı.
E.E: Ticareti aylardır bu alanda uzmanlaşmış insanların fikirlerine danışarak öğrendik. Birinci kural: "Asla paradan konuşma". Biz de bunu yapıyoruz. Bunun dışında Cafe'nin herşeyiyle yakından ilgileniyoruz. Hepimiz aylardır gittiğimiz tüm mekanlardan menü aşırıyoruz. Gittiğimiz her Cafe, restoran ya da barı yakından inceliyoruz. Cafemiz ezik bir cafe olmayacak. Çünkü bu üçlü ezik değil!
"SÜRPRİZLERİMİZ VAR!"
N.K: Özel şovlarımız olacak. Özel parti teklifleri daha şimdiden gelmeye başladı. Açılışımızı Redbull parti ile yapacağız. Özel gösterilere imza atacağız. Bazı partilerde dj'lik yapacağız, dans şovları yapacağız, şarkı söyleyeceğiz, taklitler yapacağız.
* Neden Rouge, ne zaman açılıyor cafeniz?
E.E: 2 Aralık'ta ön açılışımız olacak. Bağdat Caddesi'nde açıyoruz. Bir hafta sonra da Levent'te... Eksiğimizi görelim istiyoruz. Ama büyük açılış ramazan sonrasında olacak. Rouge bizi çok yansıtıyor. Hepimizin gerçek mesleği güzellik üzerine. Rouge da güzelliği simgeliyor.
E.D: Üçümüzün de başarısızlığa tahammülü yok. Bu işi başarıp, dünyaya açılmayı hedefliyoruz. Hayallerimizin sınırları yok.
N.K: Devamı da gelecek. Kıyafetler, aksesuvarlar yaratacağız bu isim altında. Rouge'u New York'ta da açmayı hedefliyoruz. Belki bu sayede Hollywood'dan da teklif alırız. ( Kahkahalar)
* İşin içine ticaret girince sakın arkadaşlığınız bozulmasın?
E.D: Bozulursa bizim ayıbımız olacak. Tabii ki belli bir kazanç için bu işe giriyoruz ama gözümüzü para bürümedi...
Bizi herkes taşıyamaz!
* Peki iş dışında hayatınızda neler oluyor? Aşk hayatlarınız ne alemde?
E.E: Çok mutlu bir ilişki yaşıyorum. Tuncer Öztarhan ile ilişkim bana çok fayda getirdi. Her işimde çok dakik olmayı Tuncer'den öğrendim. Eskiden böyle değildim. İlişki taraflara birşeyler katmıyorsa doğru gitmiyor demektir. Benim için iş kadar aşk da önemli. Ama önce iş diyorum, çünkü iş beraberinde aşkı getirir ve yaşatır. İşin yoksa, mutsuzsan, bu ilişkine de yansır.
N.K: Şu sıralar pek aşka tahammülüm yok. Tamamen işime kanalize oldum. Kimseye hesap vermek gibi bir niyetim yok. O yüzden aşk istemiyorum. Kısmet meselesi... Ama bizi herkes taşıyamaz. Bunu becerebilen, kendine güveni olan, zeki ve yakışıklı biri olamalı aşk yaşayacağımız insan...
E.D. Aşk falan istemiyorum... Ben işte başarı istiyorum. Aşk hep olur. Güzeliz zaten... Birliktelik zor değil.. Zor olan saygın bir birliktelik. Biz de bunu istiyoruz. Beni son olarak futbolcu Ümit Karan'la diye yazdılar ama tanımıyorum bile... Cem Yılmaz'ı izlemeye gideceğim, herhalde artık onunla yakıştırırlar!
Değer ÖZERGÜN
|