Oylama ve SEKA

Yüce Divan oylaması bugün...

Eğer çok başka bir hesap yoksa, ne Mesut Yılmaz ne de Tansu Çiller hakkında Yüce Divan kararı çıkacaktır.

Kamuoyunda da zaten, Yüce Divan restleşmelerinin altında başka itiş kakışların ve politik hesapların bulunduğuna ilişkin güçlü kuşkular var.

Rakiplerin "siyasi mülahazalarla" Yüce Divan'a gönderilmesi, Meclis'in kişiliği ve prestiji ile bağdaşmaz.

Milletvekilleri, kendi vicdanları ile baş başa kaldıklarında bunun muhasebesini yapabilecek kapasiteyi göstereceklerdir.

Benin lafı getirmek istediğim nokta şu:

Eğer Mesut Yılmaz SEKA arazisini bedelsiz verdiği için Yüce Divan'da yargılanacak olursa, bu ülkenin menfaatlerine vurulmuş büyük bir darbe olur.

Çünkü Yılmaz açıkça söylüyor:

"Ford grubu, aynı yatırımı İspanya'da yapacaktı. Onlar bedelsiz arazi veriyorlardı. Biz verelim, yatırım bize yapılsın diye düşündük. Üstelik bedelsiz de olmadı, 10.5 milyon dolarlık eğitim yatırımı kopardık."

Tekrar etmek zorundayım:

Eğer Yüce Divan kararı çıkarsa, Mesut Yılmaz "ülkeye hizmet ettiği için mahkemeye verilen" ilk lider olacaktır...

Türkiye'nin buna tahammülü olduğunu sanmıyorum.

İsa
İsa'yı anlatan tiyatro İstanbul'a geldi diye endişe ediyorlar.

Bu millet bir tiyatro ile dinden çıkacaksa yazıklar olsun...

İzmarit
Otomobilden atılan izmarit yüzünden Bodrum'da koca bir orman yandı. Bunu yapan "insan"a lütfen bir sıfat bulabilir misiniz?..

Orta direk
Vergi mi?..

Sigarada yüzde 75, içkide yüzde 70, cep telefonunda yüzde 65, otomobilde yüzde 75, benzinde yüzde 280...

Yani, devletimiz diyor ki, "ulan namussuz zengin!"

Sen para kazanırken benden vergiyi kaçırıyorsun... Ama ben de seni harcarken kertiyorum!

Otomobiline binip, sigaranı tüttürürken, içkini yudumlayıp, cepten konuşurken ve de her benzin aldığında seni soyup soğana çevireceğim.

Ben bu olayda zengine acımıyorum...

Aynı tüketimi yaparken soyulan orta direğe biraz haksızlık olmuyor mu, bu kadar vergi...

İzmir-5000
Egeli Sabah'ın bugün İzmirlilere dağıtacağı bedava "ilaveyi", İstanbul'da özel olarak basıldığı için önceden görmek imkanım oldu. Kuşe kağıda basılan 150 sayfalık "İzmir-5000" isimli ilave, her İzmirlinin göğsünü gere gere kütüphanesinde saklayacağı bir eser olmuş... Bu eser aynı zamanda, Ahmet Priştina'nın yürüttüğü "İzmir-5000" kampanyasına da büyük bir destek oluşturuyor.

Bu kapsamlı çalışmada güzel İzmir'in 5000 yıllık özet tarihini bulmak mümkün... Esere imzasını koyan araştırmacı gazeteci Türkmen Parlak'ın emeği ise, her türlü övgünün üzerinde... Eser, sahiden Sabah'tan İzmirlilere "özel bir hediye" olmuş...

THY
THY, yeni evli çiftlere "balayı promosyonu" başlatmış... Ne yani, bedava uçacağız diye boşanmamız mı gerekiyor?

Cep
Cep telefonunun wap hizmetinden, gazeteleri okumak mümkün hale geliyormuş...

Ama fatura gelince bayılmayın sakın...

Tütün
Amerika, tütünden kansere karşı ilaç üretmek için 3 milyon dolar ayırmış...

Sigara kanser yapıyor, tütün kurtaracak...

Rüşvetin kaynağı
Rüşvetin iki sebebi var:

Memur maaşlarının seviyesi...

Her adımın devlet iznine tabi olması...

Devlet yapısı hantal, 20 kişiyle yapılacak iş 100 kişiyle yapıyor.

O yüzden, ücretler yerlerde sürünüyor. Bir de yüksek enflasyon memuru her ay yerden yere vuruyor.

Yüksek enflasyon ile hantal yapı, rüşvetin zeminini oluşturuyor.

Öte yandan, devletten izinsiz neredeyse tuvalete bile gitmenin imkansızlığı rüşvetin "alanını" genişletiyor, "derinliğini" arttırıyor.

Rüşvet meselesinde, bu iki temeli ortadan kaldırmak şart.

Meselenin ahlâki boyutu sonraki konudur.

Hiçkimse "rüşvetçi" doğmaz.

Elverişlisi rüşvetçi olur, kimi de gırtlağını kessen olmaz.

Rüşvetin kökünü kim ve ne zaman kurutacak, öyle merak ediyorum ki...