kapat

22.06.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Denizli ve Türk tipi iş idaresi sistemi!

Milli Takım bir maç kaybedince çamurlarda süründülüyor, berabere kalınca beklemeye geçiliyor, galibiyet gelince göklere çıkartılıyor...

"Neden böyle yapılıyor" diye soranlar var.

"Böyle olmasa, bizimkiler Belçika'ya yenilirdi" diyenler var.

Bütün bunlardan "Demek ki hazırlık maçı yapılmadığında kazanılıyormuş" sonucunu çıkartanlar da var.

Bu tabloda birbiriyle çelişen hiçbir unsur olmadığı gibi, mantık hatası da yok.

Bütün bunlar, "Türk usulü yönetim sistemi" içinde yerli yerine oturan aşamalar!

Türk usulü iş yönetimi nedir, şimdi ona bakalım...

1. Takımı (birim, bölüm, ne isterseniz) oluşturan elemanlardan her biri başlı başına bir kabiliyettir.

2. Her elemanın diğer bütün elemanlarandan üstün bir yanı vardır. Her biri kendi üstün özelliğinin, aslında takımı kurtaran tek özellik olduğuna yürekten inanır.

3. Ekip, her birinin özel kabiliyeti yanyana geldiğinde, muhteşem bir güç oluşturduğunu bilir.

4. Muhteşem güç oluşumunda, her biri kendi yıldızının ışığını ekibe yönelttiğinden, bireysel yıldızının az parladığına ve şahsi öneminin farkına varılmadığına inanır. Buna bağlı olarak muhteşem güç oluşumuna geçmek elemanların pek işine gelmez.

5. Muhteşem güç konumuna geçebilmeleri için takıma mutlaka bir "düşman/hedef" göstermek gerekir.

6. Hedefi gösteren takım dışı/takım üstü bir konumda olmalıdır.

7. Takım, kendi elemanları arasında kaptan seçilmesi halinde, en parlak adamın kaptan seçilmesine karşı çıkar. Kaptan yıldızlara ego kompleksi geçirtmeyecek uyumlu ve kendi egosunu kontrol edebilecek karakterde bir elemandır.

8. Bütün başarılar ekip işidir, bütün başarısızlıkların faturası döner dolaşır sonunda tek bir kişiye kesilir.

***

Bunlar temel kurallar, şimdi işleyişe gelelim...

* Sistem mutlak başarı üzerine kurulmuştur. Başarılı sürdükçe hedef büyütülür, daha büyük düşmanlar/hedefler seçilir. Elemanların kişisel güveni de artar.

n Başarısızlık ölümcüldür, mutlaka bir kurban ister. Takıma doğru bir ok atılır ve beklenir. O sırada takım içi itişmeler kakışmalar, kenetlenmeler çözülmeler olur ama ok -eninde sonunda- birine saplanır. Çoğu zaman da yanlış adama saplanır.

Başarısızlığa tahammülü olmayan Türk sisteminin, dünyanın en etkin ve başarıya en hızlı ulaştıran bir formül olduğuna tarih tanıktır.

***

İyi de sistem bu kadar etkiliyse, Osmanlı yükseliş döneminden çöküşe nasıl geçmiş?

Sistem kendi zaafını içinde taşıyor da ondan!

Osmanlı'dan beri her hatalı bulunanın boynu vurulmuş, böylece hata payının sıfıra inmesi beklenmiş.

Sonuç?

Sonucu biliyorsunuz...

Bir işe bulaşmayalım, neme lazım, bir yerde bir aksilik olur faturası bize çıkar "Kellemiz gider" diye laleler içine yan gelip yatıldı, imparatorluk bitti.

Bugünün bürokrasisi neden kalem oynatmıyor dersiniz?

***

Bir kere aksadı diye saatin dişlilerini atmaya başlarsanız, sonunda saat durur.

Hastalığı tedavi etmeyi denemek yerine her seferinde ameliyatla keserseniz, ortada adam kalmaz.

Allah'tan Milli Takım'ın başında "Doktor" var, "Bir şey söylemek istemiyorum" diyerek çok şey anlatıyor!!!!

Temel ve De Bakey

Temel, Amerika'da, bir otomobil tamirhanesi açmış. İş bu ya, bir gün bir bakmış, karşısında ünlü kalp cerrahı Dr. De Bakey, "Temel şu bizim Mercedes'e bir göz at" diyor...

"Siz ünlü doktor De Bakey değil misiniz?"

"Evet!"

Temel siyah elleri bir beze siler ve hafif bir tebessümle sorar...

"Doktor şimdi bakın. Ben de burada kalp açıyorum, kapakçıkları dışarı çıkartıyorum, temizliyor, düzeltiyorum. Bozulanın yerine yenisini takıyorum. İşimi bitirdiğimde bu bebek bir tazı gibi koşmaya başlıyor. İkimiz de temelde aynı işi yaptığımıza göre nasıl oluyor da siz milyarlar kazanıyorsunuz da ben burada meteliğe kurşun atıyorum?"

De Bakey, Temel'e iyice yanaşır, kulağına eğilir:

- Hadi bu anlattıklarını bir de motor çalışırken yap bakalım!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır